Ben gençlere her zaman tavsiyeler veriyorum yakınımdakilere ancak bize tavsiye verenleri de biz zamanında dinlemedik.
Büyüklerin söylediği umut mana olarak tam da bahsettiğiniz gibi. :) Borca girmeden kenarda duran bir para ile karşınıza "bir fırsat" gelirse girebilirsiniz bir işe. Hiç bir şeyin garantisi yok tabi ama bu fırsat tamamen yazıldığı ve anlamı gibi görülmeli burada. Sizin örneklerinizde mesela araba alıp satmak. Araba alıp satma işine girmeyin. Dükkan açmayın. Ama önünüze bir fırsat geldiğinde 50 binliralık arabayı o anda 35 40 hatta 45 bine alabiliyorsanız alın ve ertesi gün satın. 2 3 gün içerisinde 5 10 bin lira kazanmış olursunuz. buna hiç bir lafım yok.
Ancak iş ticarete geldiği zaman işler değişiyor günümüzde. Dükkan açmak vergi levhası falan fasa fiso. 1 günde her şeyi halledersiniz. İş ondan sonra başlıyor. :) Muhtemelen kiracı olacaksınız. bugün en dandik dükkanın 1 gün bile kapısını açmasanız aylık masrafı min. 1500 tl. (kira ile birlikte) Ticarete yeni atıldığınız düşünürsek ilk 1 sene para kazancınızın dışında yiyeceğiniz kazıkları da hesaplarsanız (karsız işler veya tahsil edilemeyen ücretler. mutlaka olacak) size hemen hemen hiç bir şey kalmayacak. Öncelikli olarak siz bunalıma gireceksiniz, sonra eve ve diğer aile fertlerine yansıyacak bu durum. Gireceğiniz işte gerçekten gelecek varsa böyle bir sektöre girdiyseniz ve siz bu bunalımlı dönemleri atlatabilirseniz, işinizi hala iyi yapıyorsanız ve portföy oluşmuşsa 2. sene sonunda ancak bir şeyler yapmaya başlayabilirsiniz.
Hangi işe girerseniz girin bunları yaşayacaksınız. Size arka çıkacak yakınlarınız ve çok sağlam bir çevreniz yoksa kesinlikle ve kesinlikle bu yazdıklarım olacak. Evde web işi yapacağım deseniz bile olacak. Bu kadar karamsar yazdığım için kusura bakmayın. Kendim daha önce defalarca yaşadım ve şahit olduğum için yazıyorum bunları.
Öncelikli olarak sizin hayattaki vizyonunuz misyonunuz nedir? bunu belirlemelisiniz. Yaşadığınız şehirde mi öleceksiniz, yoksa başka bir yere mi gitmek istiyorsunuz. Bence en önemli soru bu. Ben istanbuldayım. Ama inanın burada kalmak bir işkence benim için. doğma büyüme istanbuldayım. Mevcut maddi yükümlülüklerim tamamlandığında ben bu şehirde kesinlikle kalmayacağım. ve son 6 senedir istanbula tek bir çivi bile çakmıyorum. Borcum bittiği gün ayrılacağım buradan. İstanbulda yaşıyorsanız 1 ev 1 araba almak için 15 sene ömrünüz gider. Yaşayacağınız sıkıntılar cabası.
Ben istanbuldayım ve burada kalacağım diyorsanız iş kuracaklara tek tavsiyem iş kurmayın. yapacağınız iş ile ilgili mevcut çalışan firmalara dükkanlara gidin gerekirse bedelsiz çalışın üç kuruşa çalışın. en az 1 yıl. her şeye hakim olduğunuzu düşünürseniz, iş potansiyeli var derseniz sonra girin işe. ve sermayesiz kesinlikle iş yapmayın. yani kredi borç falan yapıpta iş kurmayın.
1,2 milyon zararla şirket kapattım. ne tırım kaldı ne kamyonum ne de evim. babadan kalma evimi satın alıyorum şu anda. zaten benim olanı yani. 1,5 senem falan daha kaldı. bittiği anda gideceğim buralardan.
şimdi siz ben gencim önümde yıllar var hallederim bir şey olmaz bana diyeceksiniz ama bu geçen yıllar sizi o kadar yoruyor ki, 40 yaşında 60 gibi hissediyorsunuz. günler haftalar aylar elinizden kayıp gidiyor. naçizane tavsiyem bunlar. aslında daha çok çok şey yazarım. içimde çok yara var ama yeter. zaten bu kadar kim okur yazıyı bilmiyorum.
Büyüklerin söylediği umut mana olarak tam da bahsettiğiniz gibi. :) Borca girmeden kenarda duran bir para ile karşınıza "bir fırsat" gelirse girebilirsiniz bir işe. Hiç bir şeyin garantisi yok tabi ama bu fırsat tamamen yazıldığı ve anlamı gibi görülmeli burada. Sizin örneklerinizde mesela araba alıp satmak. Araba alıp satma işine girmeyin. Dükkan açmayın. Ama önünüze bir fırsat geldiğinde 50 binliralık arabayı o anda 35 40 hatta 45 bine alabiliyorsanız alın ve ertesi gün satın. 2 3 gün içerisinde 5 10 bin lira kazanmış olursunuz. buna hiç bir lafım yok.
Ancak iş ticarete geldiği zaman işler değişiyor günümüzde. Dükkan açmak vergi levhası falan fasa fiso. 1 günde her şeyi halledersiniz. İş ondan sonra başlıyor. :) Muhtemelen kiracı olacaksınız. bugün en dandik dükkanın 1 gün bile kapısını açmasanız aylık masrafı min. 1500 tl. (kira ile birlikte) Ticarete yeni atıldığınız düşünürsek ilk 1 sene para kazancınızın dışında yiyeceğiniz kazıkları da hesaplarsanız (karsız işler veya tahsil edilemeyen ücretler. mutlaka olacak) size hemen hemen hiç bir şey kalmayacak. Öncelikli olarak siz bunalıma gireceksiniz, sonra eve ve diğer aile fertlerine yansıyacak bu durum. Gireceğiniz işte gerçekten gelecek varsa böyle bir sektöre girdiyseniz ve siz bu bunalımlı dönemleri atlatabilirseniz, işinizi hala iyi yapıyorsanız ve portföy oluşmuşsa 2. sene sonunda ancak bir şeyler yapmaya başlayabilirsiniz.
Hangi işe girerseniz girin bunları yaşayacaksınız. Size arka çıkacak yakınlarınız ve çok sağlam bir çevreniz yoksa kesinlikle ve kesinlikle bu yazdıklarım olacak. Evde web işi yapacağım deseniz bile olacak. Bu kadar karamsar yazdığım için kusura bakmayın. Kendim daha önce defalarca yaşadım ve şahit olduğum için yazıyorum bunları.
Öncelikli olarak sizin hayattaki vizyonunuz misyonunuz nedir? bunu belirlemelisiniz. Yaşadığınız şehirde mi öleceksiniz, yoksa başka bir yere mi gitmek istiyorsunuz. Bence en önemli soru bu. Ben istanbuldayım. Ama inanın burada kalmak bir işkence benim için. doğma büyüme istanbuldayım. Mevcut maddi yükümlülüklerim tamamlandığında ben bu şehirde kesinlikle kalmayacağım. ve son 6 senedir istanbula tek bir çivi bile çakmıyorum. Borcum bittiği gün ayrılacağım buradan. İstanbulda yaşıyorsanız 1 ev 1 araba almak için 15 sene ömrünüz gider. Yaşayacağınız sıkıntılar cabası.
Ben istanbuldayım ve burada kalacağım diyorsanız iş kuracaklara tek tavsiyem iş kurmayın. yapacağınız iş ile ilgili mevcut çalışan firmalara dükkanlara gidin gerekirse bedelsiz çalışın üç kuruşa çalışın. en az 1 yıl. her şeye hakim olduğunuzu düşünürseniz, iş potansiyeli var derseniz sonra girin işe. ve sermayesiz kesinlikle iş yapmayın. yani kredi borç falan yapıpta iş kurmayın.
1,2 milyon zararla şirket kapattım. ne tırım kaldı ne kamyonum ne de evim. babadan kalma evimi satın alıyorum şu anda. zaten benim olanı yani. 1,5 senem falan daha kaldı. bittiği anda gideceğim buralardan.
şimdi siz ben gencim önümde yıllar var hallederim bir şey olmaz bana diyeceksiniz ama bu geçen yıllar sizi o kadar yoruyor ki, 40 yaşında 60 gibi hissediyorsunuz. günler haftalar aylar elinizden kayıp gidiyor. naçizane tavsiyem bunlar. aslında daha çok çok şey yazarım. içimde çok yara var ama yeter. zaten bu kadar kim okur yazıyı bilmiyorum.
abi hepsini okudum çok teşekkür ediyorum böyle bir yorumda bulunduğun için.