İlk konuda paranın nasıl kazanılacağını anlatmıştım. Bu konuda işin farklı bir boyutunu anlatan hikayeyi aktaracağım.

Önce bazılarınız yazacağım hikayeyi daha önce duymuş olabilir. Zira ben ilk duyduğumda bu yana yaklaşık 10 yıl oldu. Sonuç olarak etrafımda iki aileyi ikna ettim, memlekete taşındılar, kendim de İstanbul'dan Çanakkale'ye taşındım.

Meksikalı balıkçı

Bir gün zengin bir insan Meksika'nın sahil kasabasında tatile gider.

Tatil sırasında kumsalda dinlenirken az ileride bir balıkçı dikkatini çekmiştir. Balıkçı iki saat önce denize girmiş bir kaç balık tutup kumsala tezgah açmıştı. Biraz meraktan birazda taze balık istemesinden balıkçıyla sohbete başlar.

"Geçimi ni nasıl sağlıyorsun?" Sorar zengin adam.
"Günde 2 saat balık tutar, ihtiyacım olanı alır geri kalanı satarak" diye cevaplar balıkçı.
" Kalan zamanda ne yapıyorsun?"
"Eşimle ailemle zaman geçiriyorum, çocuklarımla oynuyor, komşularımızla eğleniyor, salsa yapıyoruz" der balıkçı.

Zengin adam zenginliğin verdiği özgüvenle nasihat vermeye başlar balıkçıya.

"Bak şimdi" ;

Günde 2 saat değilde daha fazla balık tut, daha fazla sat daha fazla kazan.

Balıkçı " daha fazla kazanınca ne yapacağım?"

"Küçük bir tekne alıp denizde daha fazla balık tutar daha fazla satıp daha fazla kazanırsın" der zengin adam.

Balıkçı "daha fazla kazanınca ne yapacağım?" Diye sorar.

"Büyük bir gemi alırsın, daha fazla balık tutup daha fazla satıp daha fazla kazanırsın" der zengin adam.

Balıkçı "daha fazla kazanınca ne yapacağım" der.

"Balık işleme fabrikası kurar, daha fazla satıp daha fazla kazanırsın" der zengin adam.

Balıkçı "daha fazla kazanınca ne yapacağım" der.

"Zengin olunca, emekli olur, sahil kasabasına yerleşip, günde 2 saat balık tutar ihtiyacını alır geri kalanını satarsın. Ailene zaman ayırır çıcuklarınla oynar, komşularına eğlenir salsa yaparsın" der zengin adam.

"İyi de senin bu dediklerini ben zaten şuan yapıyorum. Bunun için yıllarımı harcamaya ne gerek var" der balıkçı ve tezgahının kapatıp evinin yolunu tutar.

Zenginlik kişiden kişiye değişir.

Bana göre "sahip olmak istedikleriniz değil zaten sahip olduklarınızdır zenginliğiniz"

Her bebek zengin olarak doğar. Yıllar geçtikçe fakirleşir. Çünkü en büyük zenginlik zamandır.

Bu hikayeyi dinledikten sonra...

Çanakkale'deyim şimdi.

Saygılar.