Bizim ülkemizde genel anlamda bir sürüklenme hali var. Yani öncelikle insanlar nasıl başarılı oluyor ona bakılır sonra başarılı olduğu yöntemin aynısı uygulanır. Bu bilişim sektöründe de böyle, esnaflıkta da böyle. Kısacası tüm iş kollarında aynı hata geçerlidir. Örneklendirecek olursak,

Birileri birkaç iddia bayisinin veya birkaç çiğ köftecinin başarılı olduğunu mu gördü? Anında aynı sektöre büyük bir göç yaşanır. Belki de bir süre önceyi göz önüne alırsak mahalle başına düşen bakkaldan sayısından daha çok çiğ köfteci kurulmuştur. 2019'a geldiğimizde aynı durum lokmacı için de geçerli. Yoğun bir artış var lokmacı sayısında. Buyrun sonuca bakalım: https://www.milligazete.com.tr/haber/3287632/bir-devrin-sonu-lokmacilar-teker-teker-kapaniyor

İnternet sektörüne geldiğimizde yine hiçbir fark yok. Yıllardır hepimiz aynı türde konuları görüyoruz forumda. Sahibinden.com başarılı olduğu için ilan sitesi açanları mı sayayım, ekşi sözlük başarılı diye günde en az bir kez gördüğüm sözlük sitesi duyurusunu mu sayayım veya yine patlama yaşanan film sitelerini mi sayayım.

Memleketim olan Afyon'a yolu düşenler elbet biliyorlardır. :) Batı Anadolu ve İç Anadolu bölgelerini birleştirdiği için şehirden daha çok bir kavşak noktasıdır. Bu sebeple hemen hemen herkesin hayatında bir kez bile olsa çevre yolundan geçtiği şehirdir. İşte zamanında bu trafik yoğunluğunu fark eden birisi arabasını çevre yolunun kenarına çekiyor ve çevre yoluna alışveriş merkezi kurabileceğini düşünüyor. Bu yüzden gün boyu gelen giden arabaları sayarak kendisine göre "Şu kadar araba geçti, bu arabaların yüzde bilmem kaçı bile benim mağazama gelirse şu kadar kazanabilirim" diye hesaplama yapıyor. Sonuç olarak neredeyse bedava maliyet ile Özdilek alışveriş merkezini kuruyor ve bugüne kadar da fazlasıyla başarısını sürdürüyor. Dediğim gibi yolu düşenlerin çok iyi derecede bildiği bir mola yeri haline geliyor o bölge.

İnsanlar bu yapacağım işe ne kadar ilgi gösterir, insanlar buna ihtiyaç duyuyor mu, bu işi diğer yapanlardan daha iyi yapabilir miyim... Normalde sıfırdan başladı milyonluk oldu tarzında başarı hikayeleri veya kişisel gelişim gibi ıvır zıvır şeyleri hiç sevmem. Sadece bütün olayın basit düşünebilmek olduğunu anlatmak istedim. En azından sektör fark etmeksizin benim görebildiğim bu. Öbür türlü yapılan işler sadece para kazanmaya yönelik ve daha çok zaman öldürmekle yetinilen işler oluyor çoğunlukla.

Tabii İngilizce'yi de bu devirde unutmamak lazım. Burada da basit düşünebiliriz. :) Türkiye'de 80 milyon civarında insan var. Peki İngilizce bir şeyler yapılırsa ulaşabileceğimiz insan sayısı kaç milyar? Niye Türkiye ile sınırlı kalıyoruz? Bu konularda derine inersek ülke insanının eksiklikleri adına söylenebilecek çok fazla söz olduğu için aylarca konuşsak bile saymakla bitiremeyiz. Gerçi yerli sitelerin veya Youtube kanallarının içerikleri de yabancı sitelerden alındığı için bu konuda da söylenebilecek pek bir söz yok.

Yabancı Youtube kanalının içeriklerini kopyalayan birisi 11 milyon abone ile içeriğini çaldığı kişiyi bile geçebiliyorsa eğer bu sefer ülke insanının sömürülmesi daha çok kazandırıyor diye düşünenler de olabilir tabii. Sözüm meclisten dışarı, genelden bahsetmek istedim. :)