Dolayısıyla manyetik alanın değişmesi, Dünya'nın kendi etrafındaki dönüş yönünü değiştirmeyecektir.
Dünya'ya gök taşı çarpacak ve Dünya'nın kendi etrafındaki dönüş yönü değişecek deseydiniz daha inandırıcı olabilirdi.
Kuran-ı Kerim üzerinden yorumlama yapanlara yorumlamaları için birkaç ayet bırakayım;
Araf 187: Sana, ne zaman kopacak diye kıyamet vaktini soruyorlar. De ki; onun bilgisi yalnızca Rabbimin katındadır. Onu tam vaktinde koparacak olan O'ndan başkası değildir. Onun ağırlığına göklerde ve yerde dayanacak bir kimse yoktur. O size ansızın gelecektir. Sanki sen onu çok iyi biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. De ki, onun bilgisi Allah katındadır. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.
Naziat 42-45: Sana o kıyameti soruyorlar, ne zaman kopacak diye. Sen nerde, onu anlatmak nerde? Onun son ilmi Rabbine aittir. Sen ancak ondan korkanları uyarırsın.
Ahzab 63: İnsanlar sana kıyamet saaatini soruyorlar. De ki: "Onun ilmi ancak Allah'ın nezdindedir. Ne bilirsin belki kıyamet yakında olur."
Yasin 49-50: Onlar sadece bir tek çığlığa bakıyorlar, bir çığlık ki, onlar çekişip dururken kendilerini yakalayıverir. O zaman bir vasiyette bile bulunamazlar. Ailelerine de dönemezler.
Enbiya 40: Doğrusu bu azap onlara ansızın gelecek de kendilerini şaşırtacaktır. Artık ne geri çevrilmesine güçleri yetecek, ne de kendilerine mühlet verilecektir.
Bakın kıyamet için alamet aramaya gerek yok. Son peygamberin gelmesi en büyük alamettir. Bundan sonra kıyametin geleceği hakkında Allah "ansızın, habersiz, herkes birbiriyle çekişip dururken, bi anda" gelecek demektedir. Kimisi depremler çoğalıyor diyor, kimisi başka şey. Bunların hepsinin fiziki bir açıklaması var. Birazcık fizik, kimya, biyoloji gibi temel bilimleri araştırırsanız doğada olan her şeyin bir döngü içinde olduğunu, sıradışı olan bir şeyin olmadığını görürsünüz. Aslında sıradışı bir şey var o da "iletişim çağı".
Önceden de dünyanın her yerinde deprem olurdu ama iletişim çağı olmadığı için amerikada olan deprem hakkında bilgimiz olmazdı.
Önceden de dünyanın, güneşin manyetik çevriminin olduğu vardı fakat iletişim ve bilim bu kadar gelişmediği için bunlar "sessizce" olurdu.
Çok eskiden de salgın hastalıklar, virüsler, bakteriler vardı. Fakat dünyanın kalabalıklaşması ve ulaşımın kolaylaşması nedeniyle yayılması daha hızlı oldu.
Yani demem odur ki, şu alamet, bu alamet diye hiçbir fayda vermeyecek bilginin peşine düşmeyin, peygamberimizin de dediği gibi "o güne ne hazırladın?" sorusuna cevap arayın.
