Karşındaki insanı "bu işlerden anlamadığın belli" diyen sen, karşımdaki insanı küçük gören benim öyle mi? :) Bu arada çok da umurumda değil sabrının taşması falan, klavye'nin verdiği güce atıfta bulunurken yine yine yine kendinle çelişiyorsun. Hayır sabrının taştığı takdirde ne olacak bunu anlamış değilim, orayı aç bana biraz hele? Klavye'den sallamaktan söz edip üstü kapalı tehdit etmekle kendinle kaçıncı kez çeliştin ben hızına yetişemiyorum, sen söyle.

Demişsin ki, "Daha bana laf yetiştirmeye çalışmayın."

Laf yetiştirmek nedir ya? Gerçekten nedir bu, bir hiyararşik düzene mi liderlik mi ediyorsun da bu haller :) Nasıl acizce bir üstten görme halleri ? Tekrarlıyorum, karşındaki insanı tanımadan, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma. Zira bu seni küçük düşürebilir.

Saygı olmadan sevgi olmaz gibi saçma bir argüman yazmışsın, öyle bir dünya yok? Ben sevgi göstermek zorunda değilim ki? Saygı denilen şeyinde senin bahsettiğin "siz" "biz" ile olmadığı herkesçe bilinen bir gerçek. Yaşça benden biraz büyükmüşsün onu gördüm. Mütemadiyen kendimden yaşça büyük insanlara hürmeten saygı gösteririm default, tanıdıkça saygım azalır yada artar.

Yaşının sana öğretemediği şeyi ben tekrarlıyorum sana; "Saygı beklenmez, kazanılır".

Engellemiş olman şu şartlar altında ancak benim faydama, zira her cümlesinde kendiyle çelişen, bir önceki cümleyle zıt fikirler ifade eden biriyle tekrar karşılaşmamak benim işime gelir.

Konu sahibinden özür diliyorum.