Acı kaybımız 3 ay önce ailemize katılan, Necmi ismini verdiğimiz kaplumbağamız dün vefat etmiş. Aile arasında sade bir törenle evin arka bahçesine gömdük. Hayvancağız durduk yerde can verdiği için gidip Necmi'yi aldığımız dükkanın sahibine sebebinin ne olabileceğini sorduğumuzda ''Abi onlar kış uykusuna yatar'' cevabını almış bulunmaktayız, hepimizin başı sağolsun. Bu vicdan azabıyla ben de çok yaşamam herhalde.

----



Kız arkadaşımla ilk yemeğe çıkışımızda cep telefonu çaldı. Elini çantasına attı. Kurcaladı, kurcaladı. Telefon uzun uzun çalmaya devam ediyordu. Bir türlü bulamadı. Sonra o güzel cümle döküldü dudaklarından:
-'Evde mi bıraktım acaba?'
-İşte o an aradığım kız bu dedim.

(Affınıza sığınıyorum)

----

6. His filmini izledin mi dedim. Hayır ama çok övdüler dedi. Bende filmin CD'si var, istersen vereyim izle, ben de çok beğendim dedim. Şimdi izlersem bir şey anlamam, ilk 5 tanesini izlemem lazım önce dedi. Sustum. Gülmedim bile. Artık görüşmüyoruz.

----

Aniden fenalaşan annelerini apar topar hastanenin acil servisine taşıyan, ancak yarım saat sonra doktorun
-" Maalesef annenizi kaybettik' demesiyle annelerinin öldüğünü anlayamayan(!) bunun yerine
-' Ulan nasıl kaybedersiniz koca kadını daha demin buradaydı!' deyip doktoru bir güzel döven komşularım var duyurulur...

---


Önümüzde ilerleyen tankerin üzerindeki 'DANGER' yazısını görüp de 'Allah'ın akıllısı, tanker yazacağına danger yazmış' diyen ve arkasından kahkahalarla gülen teyzemi nerelere göndersem acaba?

----


Bir arkadaşımla balık almaya gittiğimizde, arkadaşım kovanın içinde yüzüp çırpınan balıklara bakıp;
- 'Bunlar taze mi?' diye sormuştu. Balıkçı da cevabı hemen yapıştırdı:
- 'Yok abla, pil takıp oynatıyoruz'


devam edeyim mi?