Yetenek Sizsiniz Türkiye 1.'si Atalay Demirci, dün akşam CNNTürk'te yayınlanan 5N1K programına konuk oldu.
Hep gülen yüzüyle ve pozitif enerjisiyle tanıdığımız Atalay Demirci'nin geçmişinde neler yaşadığını anlatmasını isteyen Cüneyt Özdemir, canlı yayında Türkiye'nin yeni yeteneğinin bilimeyen yaşamını izleyicilerle paylaştı.
İşte canlı yayında yaşanan diyalog;
Cüneyt Özdemir: Atalay sen hiç kendinden bahsetmedin. Ben ona dikkat ettim. Sen kimsin? Mesela nerede okudun? ben birşey duydum.Onu sana sormak istiyorum. Bugüne kadar dillendirmediğin birşey. Merak ediyorum, çocukluğun nerede geçti? Biraz bize kendini anlatır mısın?
Atalay Demirci: Aslında ben bunu sizinle aynı stüdyoda, sizin gözünüzün içine bakarak anlatmayı tercih ederdim. Ama kısaca özetleyeyim müsaade ederseniz...
Cüneyt Özdemir: Buyrun
3 yaşında babamı kaybettim
Atalay Demirci: Ben 1976 yılında doğdum. Babamı 3 yaşındayken maden ocağında kaybettim. Sonrasında çeşitli badireler atlattım diyeyim. Kısaca öyle özetleyeyim. Şu an evliyim. 2 çocuğum var.Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi mezunuyum diyebilmeyi gerçekten çok isterdim size. Ama değilim. Yenimahalle Ticaret Lisesi mezunuyum. Tam o ara, ben liseyi bitirdikten sonraki dönemde ciddi bir rahatsızlık geçirdim. Kanseri atlattım. 2 yıllık bir tedavi süresinden sonra tekrar hayata tutunmak adına başka birşey yapmam gerekiyordu ve sahne o andan itibaren başladı benim için.
Yetiştirme yurtlarında büyüdüm
Cüneyt Özdemir: Peki Atalay öncesinde sen kendini pek anlatmak istemiyorsun ama yetimhanede büyüdüğün doğru mu?
Atalay Demirci: Evet. Yetiştirme yurtlarında büyüdüm ben. Oralarda yetiştim. Yani devletime çok şey borçluyum. Bunu da ben yarışma öncesinde de söyleyebilirdim.Yarışma sonrasında da söyleyebilirdim. bunu her platformda dile getirebilirdim. Ama istedim ki, bir başarı elde edelim. Ve şu an bizi yetiştirme yurtlarında, yuvalarda, sevgi evlerinde izleyen kardeşlerimiz de, biliyorsunuz o çocukların durumunu az çok,biraz sabırla, azimle çalıştıkları zaman gerçekten mücadeleyi bırakmadıları zaman, hırs demiyorum kesinlikle, yeteneklerini de keşfederlerse hiçbir emekleri zayi olmaz diye düşünüyorum.
Yetiştirme yurtlarından çıkan kişilerin simge ismi oldun
Cüneyt Özdemir: Atalay benim bu soruyu sorma nedenim, aslında tam da bu konunun altını çizmek istiyordum. Çünkü sen bu konuyu hiç gündeme getirmedin. bir kez bile ne esprisini yaptın ne bir söz söyledin. Aslında senin bu başarın, şu an binlerce çocuğa ilham verici olduğunu düşünüyorum. Çünkü sen bu durumlardan hiç bahsetmeden tamamen kendi yeteneklerinde ve üstelik de başından bunca hastalık da geçmesine rağmen hayata tutunup Türkiye'nin en başarılı insanlarından birisi olarak çıktın. Şu anda da başarın her geçen gün daha büyüyor. Ben özellikle bu yüzden sana sormak istedim. Çünkü bunlar dile getirildiği zaman pek çok insan tarafından duygu sömürüsü olarak algılanıyor ya da bu şekilde sunuluyor.Oysa sen, buradan çıkan pek çok insanımız gibi onları temsil eden bir simge isim oldun. Ben bunun altını çizmek istediğim için bu soruyu sordum. Umarım şahsiye almamışsındır. Seni zor durumda bırakacak bir soru sormamışımdır.
'Neye bu kadar üzüldün de bu hale geldi vücudun?'
Atalay Demirci:Estağfurullah. Eğer bunu Türkiye öğrenecekdiyse en güzel yerlerden birinde öğrendi diye düşünüyorum. Benim size karşı sempatim, yaptığınız işe karşı saygım sonsuz. Çok doğru bir yerden, çok doğru bir isimle, çok doğru bi programla Türkiye bunu öğrenmiş oldu diye düşünüyorum. Açıkçası böyle bir soru beklemiyordum. 'Ne zaman söyleyelim? Acaba söyleyelim mi? İnsanlar bunu yanlış anlar mı?' diye de kendi aramızda çok konuştuk. Rahatsızlandığımda doktorum, 22 yaşlarında filandım herhalde, 'Ya sen neye bu kadar üzüldün de bu hale gelmiş senin vücudun?' demişti.Ben o ana kadar düşündüklerimi susuyordum Cüneyt Bey. Düşündüklerimi sustum. Ölüyordum kanserden. Sonra güldüklerimi anlattım, oldum komedyen. Özeti budur aslında.
Gülelim diye davet ettik, inan gözlerim doldu
Cüneyt Özdemir: Atalay, biz seni biraz gülelim diye davet ettim ama inan gözlerim doldu. biraz eğleniriz, güleriz dedim ama...Hayat çok tuhaf.Umulmadık sürprizlerle dolu. bence senin varlığın da bu sürprizlerin en somutlarından bir tanesi sevgili Atalay...
Her zaman bizim gururumuzsun abi :)