Geçenlerde Beyaz Show'a çıktı Atalay Demirci. Bir fıkra anlattı buna itafen;
'Bir gün akıl hastahanesinde bir grup deli toplanmış kahkaha ata ata gülüyorlarmış. Doktor aralarına karışıp izlemeye başlamış. Adamlar rakam söyleyip söyleyip gülüyorlarmış, doktor sorduğunda fıkralara rakam verdiklerini söylemişler. 1 diyorlar gülüyorlar 3 diyorlar gülüyorlar, 4 diyorlar gülüyorlar falan böyle gidiyor. Sonra doktor bende yapayım demiş. 1 diyor gülen yok, 3,5 derken kimse gülmüyor. Sonra doktor sorduğunda deli eee anlatmaktan anlatmaya fark var diyor.'
Önemli olan bana sorarsanız anlatma estetiğidir. Anlatınca güldürüyorsa başarılıdır. Ha eğer anlattıklarının hepsi çalıntıysa, hiçbirşey kendine ait değilse belli bir süre sonra espiri yapamaz hale gelecektir.
'Bir gün akıl hastahanesinde bir grup deli toplanmış kahkaha ata ata gülüyorlarmış. Doktor aralarına karışıp izlemeye başlamış. Adamlar rakam söyleyip söyleyip gülüyorlarmış, doktor sorduğunda fıkralara rakam verdiklerini söylemişler. 1 diyorlar gülüyorlar 3 diyorlar gülüyorlar, 4 diyorlar gülüyorlar falan böyle gidiyor. Sonra doktor bende yapayım demiş. 1 diyor gülen yok, 3,5 derken kimse gülmüyor. Sonra doktor sorduğunda deli eee anlatmaktan anlatmaya fark var diyor.'
Önemli olan bana sorarsanız anlatma estetiğidir. Anlatınca güldürüyorsa başarılıdır. Ha eğer anlattıklarının hepsi çalıntıysa, hiçbirşey kendine ait değilse belli bir süre sonra espiri yapamaz hale gelecektir.
Hocam, zaten Ahmet Şerif İzgören komedyen vs. değilmiş, beden dili tespiti yapan bir araştırmacı sanırsam.