Blog yazarlığı büyük bir hevesle başlanan ve çoğu zaman arkası gelmeyen bir uğraş. Zaman içinde güncellenmeyen bloglar nedeniyle internet blog çöplüğüne döndü. Ben bu durumdan son derece rahatsızlık duyuyorum. Bir blog sitesinin çöp olması çok acı bir şey. Blog yazarlarının yaptığı birçok hata var.

Bence kötü blog yoktur. Kötü blogların oluşmasına sebep "kötü blog yazarları" vardır. Bu yazımda bir blogun nasıl kötü hale geldiğine tecrübelerim doğrultusunda değinmek istiyorum.

Bir blog nasıl çöp olur?

*Blog yazarak bir noktaya gelen kişilerin hikayelerini okursun. Daha sonra kafan "dank" eder.

*"Başkaları başardıysa ben neden başaramayayım" dersin.

*Büyük heveslerle işe başlarsın.

*Wordpress mi Blogger mı diye beyin jimnastiği yaparsın.

*Günlerce blog ismi düşünürsün.

*İsmi bulduktan sonra tema ile zaman harcarsın.

*En büyük hayalin popüler ve okunabilir bir blog oluşturmaktır.

*İlk başlarda blogun bir içerik patlaması yaşar. Her telden yazarsın. Konu sınırın yoktur.

*Bir süre düzenli içerik girersin.

*Blogunu tanıtmak için her yolu denersin.

*Her yere link bırakmak istersin.

*Ziyaretçi trafiğini arttırmak için her yazılanı uygulamaya kalkışırsın.

*İçeriğin özgün olup olmadığını önemsemezsin.

*Kopya içeriklerin güncellik için yeterli olduğuna inanırsın.

*Kulaktan dolma SEO bilgin ile blogunu arama motorlarında üst sıralara yükseltmeye çalışırsın.

*Forum sitelerine üye olarak blog siten ile ilgili yorum almak istersin. Blog kardeşliği için her blogla iletişim kurarsın.

*Alexa denen kavramı öğrendikten sonra bunu düşürmek için binbir çeşit yol denersin. Kendini bir anda "Alexa Kardeşliği" sarmalı içinde bulursun.

*Yazılarına aldığın ilk yorumları büyük heyecanla cevaplarsın. Tebrikleri kabul edersin.

*Daha sonra yorum cevaplamak işkence gibi gelir.

*Mail yoluyla ulaşan okurlara cevap vermek seni sıkar.

*Blog yazarak para kazanma hikayelerini okuyunca herşeyi bir kenara itersin ve bunun üzerine kafa yorarsın.

*Doğru dürüst ziyaretçisi olmayan blog sitene tıklama başına ücret veren reklamları yerleştirirsin.

*Birileri bana sponsor olsun diye bakarsın.

*Reklamlardan beklenen geri dönüşü almayınca ve sponsor bulamayınca moralin bozulur.

*Daha sonra blog yazmaya karşı hevesin kırılmaya başlar. Yazmak istemezsin. İçerik ekleme periyotların seyrekleşir.

*"Kimse beni okumuyor. Para kazanamadığım şeyle neden boşuna uğraşayım" diye kendini bloglardan soğutursun. Blogun bir istikrarlı uğraş olduğunu unutursun.

*Forum sitelerinde içinde bulunduğun durumdan şikayet edersin.

*Bloguna en son girdiğin içeriğin üzerinden uzun zaman geçmiştir.

*Yeni içerik girecek heyecanı yitirdiğini fark edersin.

*Blogunun yönetim panelini açmamaya başlarsın.

* Blog yazarlığına ilgi duyanları vazgeçmeleri konusunda iknaya kalkışacağın zamanlar olur.

*Blog yazmanın sana göre olmadığını anlarsın.

*Başka alanlarda tutunmayı denersin.

*Sen başka denizlere doğru yelken açmaya başladığında blogun artık çöp bloglar kervanına katılmış olur.

*Kötü bir blogger olarak blog tarihinde yerini alırsın, blog yazarlığı maceran burada sona erer.

*Blog siten de çöp blog ordusuna katılır.

Kaynak: Medya İstasyonu