Yine bir yanılma. Hocam öncelikle, demokrasinin gerçek demokrasi olması için, aracısız bir şekilde halkın tamamen kendi başına karar verip oy kullanması gerekir. Eski Roma daki gibi. Günümüzde ise "Danimarka’nın başkenti Kopenhag’ın merkezine çok yakın olan Cristiania, ülkede ‘kurtarılmış kasaba’ olarak biliniyor.

Bunun nedeni kasabanın özel bir kanunla orada oturan halk tarafından yönetilmesi.

Kendi içinde doğrudan demokrasi ile yönetilen ve tüm halkın alınan kararlarda söz sahibi olduğu kasabada bir yönetici ya da belirlenmiş bir kural yok." gerçek yani doğrudan demokrasiye örnek verilebilir. Diğerleri yalnızca halkın kendini yönettiğini sanmasıdır. Neyse uzatmayacağım. Dindar bir halkın demokrasiyi taşıyamaması düşüncesi de sizin demokrasi anlayışınızı ortaya koyuyor. Başta dindar olmayandan kastınız Müslüman olmaması ise, başa geçen Hristiyan biri de gayet tabii dindar olabilir. Dindar olmaması için ateist olması gerekiyor yani size göre demokrasi için bu gerekli...