İsra suresinin 32. ayetinde Cenab-ı Hak, "Sakın zinaya yaklaşmayın!" buyuruyor. Buradaki "yaklaşmayın" emrinden hareketle İslam fıkıh alimleri insanı zinaya götürebilecek her türlü amelin yasak olduğunu ifade etmişlerdir. Müstehcen resim veya görüntelere bakmayı da bu kategori içinde mütalaa edebiliriz. Bu sebeple bu tür resimlere bakmak caiz değildir.
Özellikle cinsel tahrikin ve müstehcenliğin önemli bir ticari sektör olduğu ve gençlerin tabiî cinsel eğilimlerinin acımasızca sömürüldüğü ve giderek anormal ve gayri meşru tatmin yollarının yayılma özelliği gösterdiği toplumlarda gençlerin şehevî duygularına hakim olmalarının zorluğu inkâr edilemez. Bu nedenle bireylerin ahlaksızlığına, cinsel dürtülerin açığa çıkmasına neden olacak video, oyun gibi şeyleri yapmak, satmak, almak ve seyretmek caiz olmaz.
Kur'an-ı Kerim'de hem erkeklerin hem de kadınların harama bakmamaları, edep yerlerini iyice örtülü tutup, iffet ve namuslarını korumaları emredilmektedir (Nur, 30-31). Hz. Peygamber de, "…gözlerin zinası şehvetle bakmaktır…" (Buhari, "Kader", 9; Müslim, "Nikah", 44) buyurarak harama bakmayı, zinaya götüren fiillerden olduğu için caiz olmadığını belirtmiştir. Bu itibarla, erkek veya kadının, birbirlerini tahrik edici hal ve hareketlerde bulunmaktan kaçınmaları gerekir.
Erotik sahnelerin seyredilmesi, kişinin manevi hayatını olumsuz yönde etkiler. Üstelik zamanla alışkanlık ve tutku haline gelerek bir takım ahlaki zaafların ve hiç istenmeyen durumların ortaya çıkmasına sebep olabilir. Bu sebeple böyle bir şeyden kesinlikle uzak durulmalıdır.
Bütün günahlar ve ahlâkî bozulmalar müstehcene bakışla başlar, bakışın ısrarıyla gelişir, sonra fiilî günaha dönüşür. Üstelik gözler baktıklarının resimlerini de çeker, hayal arşivinde depo eder. Nereye gitse, nerede olsa artık çektiği bu resimler, hayal âleminde gözlerinin önündedir.
Önce açık resimleri sadece kadın resmi diye sınırlamamak lâzım. Avret yerleri açık resimler kadının olursa günah, erkeğin olursa günah olmaz diye bir şey yoktur.
Avret sayılan uzvun açılması ve bakılması, kimden olursa olsun haramdır ve günahtır. Ancak haramlıkve günah en mahrem noktalara yaklaştıkça artar ve ağırlaşır. ( Fetâvây-i Hindiyye V/288; Dürer Hâsiyesi Abdülhalîm I/199)
Diğer yönden, zaruret yokken avret sayılan yerlerinin fotoğrafını çektirip teşhir edilmesine izin vermenin bir haram ve bir günah olduğunda şüphe yoktur. Böyle olan resimlere bakmaya gelince, bunun; canlısına bakmak kadar ağır günah olmadığı da açıktır. Ancak bunu, berikinin hafif olduğunu ânlatmak için değil; aralarında fark bulunduğunu anlatmak için söylüyoruz. Zaten yasaklar (haramlar), sebep oldukları mefsedet, eğer akılla anlaşılıyorsa, arttıkça büyür, azaldıkça küçülür. Buna göre başkasının avretine bakmanın iki mahzurlu yönü vardır: Kalbine daha büyük haramları doğuracak kötü duyguların tohumu ekilmesi ve başkasının hakkına (kul hakkına) tecavüz edilmesi. Önce açık resimlerin sahipleri, hattâ (örtünmenin lüzumuna inanmadan) açık gezenler, açtıkları yerlerine bakılmasını kendi haklarına bir tecavüz saymadıkları için, böyle durumlarda kul hakkı söz konusu değildir. ( AIâûddîn Ibn Âbidîn, el-Hediyye'I-Aldıyye ) Ancak kendi istekelriyle açılan kadınlara bakanlar, Allah hakkı olan haramı çiğnedikleri için günahkar olurlar.
Rasûlüllah Efendimiz (s.a.v.) bakmâyı gözün zinası saymıştır. Çünkü gerçek zinanın ilk sebebi bakmaktır. İşte bakışlar gerçek zinaya yaklaştırdıkları, ya da tahrik ettikleri ölçüde mahzurlu ve haramdırlar. Bu yüzden Rasûllullah Efendimiz tahrikin bulunmayacağı "ilk bakış"ı mahzurlu göstermemiş ve "birinci bakış senindir (hakkındır) ama ikinci bakış senin değildir (aleyhinedir)" ( Ebü Dâvud, nikâh 43; Dârimi, edep 28, rikâk 3; Müsned V/351, 353, 357) buyurmuşlardır.
Sorularla islamiyetten alıntı