Gandak adlı üyeden alıntı

Çok yanlış düşünüyorsunuz... Bir önceki yorumuma bir göz atın isterseniz. Ayrıca Edison kelime okumada zorluk çeken bir insandı. Bu bir hastalıktı fakat bunun onla alakası yok sadece yetenek işi. Neye yeteneğin varsa onu yaparsın. Mesela benim köyde ki nenem çok kötü Türkçe konuşmasına rağmen çok güzel yemek yapar. Sen çok güzel konuşuyorsun çok güzel yemek yapabiliyor musun?


Rec adlı üyeden alıntı

Tamamen katılıyorum,yazılım yazmakla imla kurallarının ne alakası var ?,ha evet imla kurallarına uyarsanız daha iyi olur ama,imla kurallarına uymayan yazılım yazamaz gibi saçma bir düşünce olamaz.


Onlar disleksi hastası olduğu için dil ile ilgili sorunları var diyelim. Peki ya hiçbir hastalığı olmadan dil ile ilgili sorunları olanlara ne demeliyiz? Öğrenme bozukluğuna dair raporunuz olduğunda kimse gelip "Düzgün Türkçe konuşsana" demez; çünkü raporunuz olduğunu, bir sorununuz olduğunu bilir. Öğrenme bozukluğu olmadığı halde, internetteki saçma sapan dil kurallarını sağdan soldan görerek devam ettiren kişiler asıl sorun.

Örneğin; -(e)bilmek eki ayrı yazılmaz. Fakat internetteki her 10 kişiden 7'si ayrı yazıyor. "Yapabilirim" değil de "yapa bilirim" gibi yazıyorlar. Bu adam "yapa" kelimesini mi biliyor?

Gördüğün gibi "yapa bilirim" yazıldığında bunu biz anlayabiliriz. Bunda hiçbir sorun olmayacaktır; ama bilgisayar anlamaz. Bilgisayar bunu yorumlarken "yapa" kelimesi ile "bilirim" kelimesini ayrı ayrı yorumlayıp "yapa" kelimesini "bilmek" anlamına getirir. Bilgisayar ile anlaşmak için düzgün bir Türkçe (artık hangi dil kullanıyorsanız) kullanmanız şart. İnsanlarla anlaşmak için böyle bir şeye tam anlamıyla gerek yok, ama bilgisayar için -kesinlikle- var.

Bunu bir web yazılımcısı olarak diyorum. Bilgisayarlar insanlar kadar zeki değiller. Ne dediğinizi siz düzgün anlatmazsanız onlar anlamazlar. Bu yüzden "amaan, alt tarafı bir dil. Derdimizi anlatabiliyoruz ya gerisi sorun değil" moduna girmeyin. Derdinizi anlatamıyorsunuz; biz anlıyoruz.