Mark Twain’nin “Kusura bakma kısa yazacak vaktim yok” sözünü duymuşsunuzdur. Bu sözün önemini en çok Twitter’da 140 karakteri verimli kullanmaya çalışanlar biliyordur.
Blogda da yazı yazmak kadar söylemek istediklerinizi yalın bir dil ve kısa cümlelerle buluşturmak çok önemli. Uzun uzun cümle kurmak yerine; basit, anlaşılması kolay cümlerlerle kendinizi ifade edin. Bırakın gereksiz kelimeleriniz bahar temizliğinde uçup gitsin.



Temizliğe önce fikirlerinizden başlayın!

Şu ana kadar hayata geçmemiş fikirleriniz, yazı taslaklarınız belki de yeni bir başlangıcı bekliyordur. Sonuca ulaşmayan bir çabayı yok etmek zor olsa da bu kangren olan yeri kesmeye benzer. İyileştirici bir çözümdür.


Blog yazma düzeninizi sıfırlayın!

Şu ana kadar oluşmuş blog yazma ritüelleriniz yoksa iç sesini dinleyin, yeni yazılarınızda size ilham veren her ne ise onun eşliğinde yazmayı deneyin.
Bir sonraki yazınıza geçmeden önce başladığınız yazınızı bitirmek zorunda değilsiniz. Küçük molalarla yazılarınızın bir kenarda kendi kelimelerini bulmasını deneyin.

Temizliğinizin en önemli kısmı ise sitenizde sizin alıştığınız ama okuyucularınızın gözünü yoran tüm blog tasarımınızda. Evlerdeki zamanla biriken işlevsiz biblolar gibi blogunuzda gereksiz eklentiler varsa onları düşünmeden silin.
Sosyal medya hesaplarınızın bulunduğu butonları sade ama dikkat çekici tasarımlar arasından seçin.
Logunuz renkli ise mutlaka ama mutlaka sitenizin fonunu sade tutun.
Ve en önemlisi daha kısa yazacak kadar vakti blogunuza harcayın!

İyi Bloglamalar.