kişisel blog yazarının evrimi derken kastettiğim aslında düşünsel bi' değişme faslı. her blog yazarı kaliteli blogcular tarafından beğenilen, gerek temasıyla gerek içeriğiyle ilgi çekici bir blog yazmayı ister. her şey benim geçen yazımdaki gibi bi "merhaba" yazısıyla başlar. ilk iki hafta çizgisinden sapmaz blog. ama günler geçtikçe kişisel konular bulamadığına dair yakınmaya başlar yazar. yazma sıklığı azalır, ziyaretçi sayısı azalır biraz. bunu fark eden kişisel blog yazarı içten içe üzülür. yazı yazmam gerek kaygısıyla baskı hisseder ve daha da kötü duruma gelir.
işte asıl olay burada başlar, google ve insanların ilgisini çekecek indirme linklerini fark eder yazar. kişisel bir bloğu olduğunu bilir ancak, ziyaretçi olsun da der, gerisini sonra toplarız. yavaş yavaş "indir" linkleri, apk'lar dolar siteye. teknoloji haberleri popüler yazılar haline gelir. ziyaretçi sayısı tekrar artmıştır ama artık kişisel bir blog yoktur karşımızda, teknoloji yazılarında boğulmuş birkaç kişisel yazı vardır. bu durumu gören yazar artık geri dönüş olmadığını düşünür. ve birkaç hafta önce çok kıymetli olan bloğuna yavaş yavaş veda eder. onun ölümünü bekler. onu bir kazanç kapısı olarak nitelendiririr.
işte böyle olmamak için uğraşmalı biz kişisel blog yazarları. bloğumda yazmayı çok sevdiğim minik hikayelerimden de paylaşmayı düşünüyorum kişisel yazılarımın yanında. yaşadıklarım, hayattan aldığım dersler gibi paylaşımlar öncelikli olacak tabii. bunca eleştirdiğim teknoloji bloğu haline gelme konusuna çok dikkat edeceğim.
bence iki haftada bir de olsa kaliteli bir yazı yazmak, günde iki defa sıkıcı ve özensiz yazı yazmaktan iyidir. işte bu yüzden her gün yeni bir yazı beklemeyin. blog yazarının gelgitleri vardır. bolca yazma şevkiyle dolu olduğu dönemde olur, yazmayı hiç istemediği dönem de.
alıntıdır: http://www.zeritte.com/2014/02/kisisel-blog-yazarnn-evrimi.html