sUstundag adlı üyeden alıntı
Vallahi hocam, taşrada büyüdük, öğretmenlerin o cennetten çıkma sopalarının eşliğinde hem de 23 nisan günleri o ayazın altında tek sıra durmuyorsunuz diye yediğimiz tokat, tekme, parmak uçlarına cetvel, kulak üstü tüylerinin çekilmesi, iki kaş arasına fiske, kafaya sumsuk gibi Çin işkenceleri eşliğinde adı şenlik, şölen, diye düzenlenen resmen yıllak dayak geçitlerimiz aklıma geldi şimdi duygulandım.
Ha, bir de anma törenleri...
Saat 9'u 5 gece Atam dolmaba.. doktor, doktor! kalksana... Lambaları yaksana!
Sırf merak ettiğim için sorduğum "9'u 5 gece, görebilmek için lamba yakan ve hatta uyuyan doktor var mıydı? Bu Dünya'da" sorusundan sonra tastikname verilmeye çalışılan bir öğrenci olarak... Ah, o anılar...
Bu devlette en zor şey çocuk olmaktı ki bugün bile çocuk olmak = çocuk işçiliği, dilencilik, organ mafyalığı, aklımızın almayacağı kadar acı şeyler...
Bir de ulusal bağımsızlığımıza kavuştuğumuz o gün! Aslında millet bilincimizin kayıp olduğu o gündü... O gün sokakta ne Amerikan vari giyinen insanlar vardı, ne tabelalarda Türkçe'den çok ecnebice, ne bugün tanıyamadığımız Euro modası, ne o ne bu ne şu...
Rahmetle anıyorum, Mustafa Kemal Atatürk'ü ama O'nun bıraktığı çizgi artık bugün sınırları olduğumuz ülkenin hiçbir yanında 3 - 5 heykelden başka bir şeye tutunamıyor. Bence geldiğimiz nokta, gittiğimiz yoldan bir dönüş çabasıydı o günden beridir süren.
Neyse, kutlu ve mutlu olsun bakalım :)
Uykusuzum son paragraflarını tam olarak çözümleyemedim anlayamadım ama dayak olaylarını iyi yakalamışsın. Harbiden o ne biçim çocuk bayramıdır ki saatlerce 2 kel herif kürsüde konuşacak diye ayakta asker gibi dikilir bi de dayak yerdik. Şu lanet olasıca bürokrasilerini çocuklardan uzak tutsalar ölecekler sanki maymun gibi sıraya dizilip saatlerce boş beleş alkışla yapmacık yapmacık şiirleri dinle , 2 hoca 1 müdür çıksın boş beleş günün anlam ve önemini belirten kimsenin dinlemediği konuşma yapsınlar , büyük okuldaysan kaymakam belediye başkanı falan da gelir off diyorum.
Rahmetli, çocukların bayramı olsun demiş, bunlar çocuklara işkenceye döndürmüşler o bayramı. Bu 23 nisan hazırlıklarının bi de sahnedeki görevli öğrencileri var bandocusu dayak yer folklör ekibinde ki çocuklar dayak yer şiiri okuyamaz takılır fırça yer ailesinden laf işitir . 1 ay önceden çalışmalara başlanır falan hadi dans falan eğlencelidir de bando tam işkence , aile de illa bi boka dahil olsun diye çocuğu istemediği halde zorla sokar bişeylere falan.
Zaten birşeyin adı bayramsa kaçacaksın aga , İşçi bayramı derler 364 gün yaşamadığı atraksiyonları bayramında yaşar işçi , Çocuk bayramı derler çocuklara hayatlarında görmedikleri zulmü yaşatırlar ...
Siyasi de söylemedim bunları hep böyleydi yine böyle eskiden beri böyle ilk 91 de yaşadım okuldayken, hala herşey aynı zerre ilerleme yok , işçi bayramı da 91 de nasılsa şimdi de öyle yine bi fark yok.
İnsan şöyle 23 nisanda bütün atari salonlarını lunaparkları hayvanat bahçelerini oyun alanlarını sinemaları falan ücretsiz yapar dimi bayram dediğin budur yani. Ne var yani Nisan ayında tatlıcıdan pastacıdan lunaparktan benzeri yerlerden vergi almıyorum sende 23 nisanda çocuklara herşeyi beleş vereceksin falan deseler , çocuklar da gerçekten bayram etse.
Yok yani insanlar gerçekten fakir Türkiyede herhangi bir okula gidin 100 öğrenciden 80 90 ı hayatında lunaparka gidip birşeye binmemiştir , ayda bir pasta yiyemiyordur sinemaya hayatında gitmemiştir , tiyatroya hayatında gitmemiştir okulda tiyatro yada sihirbaz gösterisi olmuştur ona 5 lira bulup verememiş izleyememiştir. Sağla işte bu imkanları da çocuklar bayram ettik desinler. Aileler de bi allah razı olsun desinler. Yani şu basit şeyleri yapsalar vallahi 23 nisanı ülkecek mutlu geçiririz o gece tatlıcısı siyasisi çocuğu ailesi herkes bi başka girer yatağına bi başka mutlu uyur.