alabacaknet adlı üyeden alıntı

Hissettiklerinizi tahmin edebiliyorum, Reyhanlı'da ki olayda hissettiklerimi şuan sizler hissediyorsunuz. Ama ben bu sefer farklıyım, çünkü ben Soma'lıyım, Soma'da oturuyorum.

İçeride sıkışan 780 işçinin en az 100 tanesine buralarda "merhaba" demişliğim, sohbet etmişliğim var. En acı kısmı ise, içlerinde 3 akrabamızın bulunması. 2'si yaralı olarak çıkarılmış ancak maalesef 1 tanesini kaybettik.

İçim yanıyor, çünkü abdullah abimin çocuğu vardı öyle pek de zengin değildiler, çocuk liseye gidecekti daha fazla para gerekiyordu aile için.

Burada ölen hiç bir işçinin kendi ölümünden sorumlu tutulamayacağını belirtiyorum, ve siyasete bile girse AKP'yi bu durumdan suçlu tutuyorum.

Özelleştirmeleri destekleyip, denetlemeleri aksatan bir iktidardır AKP. Benim kendi babam, o ocaktan emekli olmuş durumda ve bana "Bizdeyken de böyleydi, Holding'in bölgedeki AKP ile anlaşması var. Soma Holding, işçileri işten atmakla tehdit edip AKP'ye oy vermeye zorluyor. Ayrıca maden denetlemelerinden 1 gün önce, TBMM'deki vekiller aracılığıyla Soma Holding'e haber veriliyor; ve 3 günlüğüne maden "tam donanımlı" olarak gösteriliyor. Sonra yine aynı. Maaşlarımızı 1500 lira gösteriyorlar, ancak 500-600 lirayı özel şirket olduğu için kendisi kesiyor." diyebiliyor.

"Mustafam" diye inleyen ve tek oğlunu sebepsiz yere kaybeden annelere rastladıkça içim acıyor, kafayı yiyorum. Ciddiyim, darbe mi yapılacak, denetlemeler mi sertleşek ne yapılacaksa yapılsın cidden şekilecek acı değil, Abdullah abimle fenerbahçe'nin beşiktaş derbisini beraber izlemiştik ailecek, gözünüzü seveyim ya.