Oradan çıkan işçilerden birisi ile yapılan röportajda adamın anlattıkları. ilk paragraf yetiyor zaten


Ancak bu perdeleme bizi sadece 3,5 saat idare etti ve bu 3,5 saatte yardımımıza kimse gelmedi. Zehirli duman ilerliyordu. İlerleyen monoksitli dumanı iyiden iyiye hissetmeye başlamıştık. Gaz maskelerimizi kaçamağa gelmek için kullanmıştık. Dolayısıyla maskelerimiz de bitmişti. Duman iyiden iyiye hissedilmeye başlayınca herkes ordan oraya kaçmaya başladı. Dua edenler, tekbir ve Kelime-i Şehadet getirenler vardı. Kimi de çocuklarının, sevgililerinin, eşlerinin ve ailelerini ismini sayıklıyordu.
Emniyetçiler içerideki gaz artınca herkesi ayak kısmına doğru yönlendirdi. Çünkü orada temiz hava olduğu söylendi. Herkes oraya doğru ilerlerken ben bir süre daha bekledim. Resmen ölümü bekliyordum. Birden aklıma istim boruları geldi. İstim borularında temiz hava vardır. Bende madende borucu olarak çalışıyorum. Bu boruları dele dele ilerleyebileceğimi düşündüm. Borucu olduğum için gerekli ekipmanlarım da yanımdaydı. İlk boruyu delip temiz havayı soluyarak tahliye edilen monoksitli dumanı takip ederek ilerlemeye başladım. Arkama baktığımda beni takip eden 4 arkadaşım vardı. Ben delip oksijen ihtiyacımı gördükten sonra arkamdakileri çağrıyordum. Onlar da oksijeni soluyup beni takip ettiler. Bu sırada bir arkadaşım bana doğru gelirken önüme düştü. Ne oldu diyemeden öldüğünü anladım. Bir diğeri ise birkaç metre arkamda hayatını kaybetti. Beni borucu olmam kurtardı diyebilirim. Birkaç yüz metre ilerledikten sonra kömürün ocaktan yüzeye tahliye edildiği banda ulaştık. Kendimizi banda bıraktık. Sonrasında yüzeydeydik.”
Ocay, kendisini takip etmeyip dumanın karşı yönüne doğru ilerleyen 138 kişiden ise aradan geçen yaklaşık 20 saate rağmen bir daha haber alamadığını söyledi. Ocay, “Aksi yöne gidenlerden kimseyi göremedim. Monoksitli hava ilerliyordu.