Nasıl, hükümet yetkililerin, neredeyse her kademesinin deli gibi özel bir işletmeyi savunmalarını, işletme sahiplerinin "İhmal yok, yaşam odası vardı, şuradaydı buradaydı." gibi üfürmelerini ciddiye almıyorsam, Yazgülü Aldoğan 'ın da bu yazdığını dikkate almıyorum.

1) Şirkette bir ihmal olduğu belli (Gerek teknik olarak gerekse çalışanların iş hakkında ki eğitimleri vs).

2) Devlet tarafında ki ihmaller belli (Maden ocaklarına çalışma ruhsatı veren belli, gönderilen denetçilerin çalışanların ifadelerine göre sadece yemek yiyerek dönmeleri vs vs).

Odaklanılması gereken noktalar bunlardır. Hiyerarşik şekilde düşünürsek, iş yeri sahipleri, bir üst kademede ki devlet tarafından gönderilen denetçiler, bir üst kademede ki yetkili bakanlık, bir üst kademede ki ruhsat veren isim hepsi suçludur ve irdelenmesi gereken konular bunlardır. Yoksa X gazeteci bunu yazdı, Y gazeteci şunu tweetledi, bunlar saçmalıktır, hedef saptırma çalışmalarıdır.

Son olarak, kayıplarımızın şehit olarak isimlendirileceği bazı kaynaklarda geçer doğrudur. Fakat bunun sürekli dillendirilmesi, bayrağın yarıya indirilmesi, timsah gözyaşları.. olay sonuçlanıp, parmağı olan herkes ceza almadıktan sonra, ne yazık ki "Göz boyama" olarak kalacaktır.