Mehmet ARIK adlı üyeden alıntı

Çok düşük ihtimaller yüzünden gereksiz yere tepki gösteriyorsun. Terör falan tamemen saçmalık. Nükleer santralin merkez noktası yerin 20 metre altına ve 2,5 megatonluk patlamalara dayanacak şekilde yapılıyor. Sen ne dersen de hepsi düşünülmüş.
Ülkemizde insanlara daha iyi ve ucuz hizmet için elektrik götürmek ne zamandan beri insanlara saygısızlık ve değerini düşürücü bir hareket olarak algılanmaya başlandı. Nasıl bir algıdır bu anlamadım. Elektrik kesilir, "Avrupa böyle mi ya, 10 yıldır elektrik kesintisi yaşamamışlar. İnsanlara saygı var abi insanın bi değeri var." dersiniz. Bu seferde elektrik santrali kuruluyor diye insanın değerini düşürdünüz. Elektrik insandan daha değerli değildir, insan değerli olduğu için elektriği kullanmayı hakeder. Algı farkı bu işte.

Rüzgar enerjisi zaten bolca kullanılıyor. Tanesi 900.000 euroya malediliyormuş. 1 nükleer enerji santralinin 1 yılda ürettiği enerjiye ulaşmak için 600bine yakın rüzgar tribünü gerekiyor. Bu mantıklımı sence? Hemde yaz aylarında %15 verimle çalışan bir sistem. Bir şehrin elektriğini rüzgar tribünlerine bağlasan yazın aydınlanmaya yetecek bile elektrikleri olmayacak. Bunlar hiç düşünülmeden ortaya atılan saçma alternatifler.


İnsanı değersizleştiren şey elektiriğin üretilmesi değil. Hızlı treni biz yaptık diyenlerin pamukovada kazada ölen 41 kişiyi yok sayması, 301 kişinin madende ölümünü iş kazası olarak görmesi...

Askerlerinin kaçırıldığı, kaymakamını kurtaramadığın bir bölgede yaşayıp kendini Avrupayla kıyaslamak saçmalık. Yöneticiler her şeyi düşündü mantığınıda bu kadar iş kazasından (!) sonra anlamak mümkün değil...

Ayrıca Savunduğunuz nükleer santralin atığını 1000 yıl boyunca yok edemiyorsunuz. Tüketimi yeni teknolojilerle azaltmak yerine sürekli tehlikeli üretime yönelmenin sonu yok. Zamanla 'bakın elektirk ihraç eder duruma geldik' diyerek her yere nükleer bomba yerleştirecekler heralde.

Neyse hoca bu konuda birbirimizi ikna edemeyiz. ben kaçar.