hasanablak
hasanablak
hasanablak Sms Onayı Gerekli Banlı Kullanıcı
Karşılama Mesajı

2010 yıllarında ortaokulun sonralarındaydık. Bir tutku aldı götürdü beni hiç bilmediğim bir yerlere. Daha önce hiç bilmediğim şeyleri yapıyordum ve bundan inanılmaz bir zevk alıyordum. Sebebini bilmiyordum tabi ama sadece kodluyordum. En azından öyle zannediyordum. Önceden hiç ilgim olmayan kodlamalara öylesine basit bir şekilde bakar olmuştum ki gözümde ufaldıkça zorluğu, değeri de artmıştı sanki. Diğer insanlarda bunları yapar diyerek devam ediyordum normal hayatıma. Ta ki o güne kadar. Arkadaşlarımla bir araya gelmiş oynadıkları bir oyun hakkında konuşuyorlardı ve oyunun güzelliğinden bahsediyorlardı. Ben pek dinlemiyordum aslında sonra bir ara dahil oldum muhabbetlerine evet oynadıklarını söyledikleri oyunu ben kurmuştum, bundan haberleri yoktu. Öylece sessizce muhabbetlerinin bitmesini ve oyun kursuna yani bana iltifatlarını birer birer saymalarını bekledim. Elbette ki kimseye o oyunu ben kurdum, şöyle yaptım böyle yaptım demedim. Eve gittiğimde tuhaf şeyler düşündüm içimden; meğersem herkes yapamıyormuş bu kodlamaları oysa ne kadar kolaydı! Daha sonraki senelerde hep içine çekti beni o kodlamalar ve elbetteki lisede okuyacağım bölümü de belirlemiş oldu. Bilgisayar programcılığı okuyacaktım. Lisenin 1. Yılında o kadar da iddialı olmasam da yine aynı serüvenleri yaşıyordum içimden. Daha sonra benimle aynı düşünen ve aynı yetenekleri paylaşan insanlarla tanıştım ve onlarla beraber takıldıkça bu yetenekler yine basit gelmeye başladı. Daha sonra ayrıldık. Lisede onlar başka bir bölüme giderken ben bilgisayar programcılığına gitmeye karar verdim. Bilgisayar derslerinin başlamasıyla öğretmenlerin beni fark etmesi bir oldu. Hatta bir seferinde bilgisayar öğretmenimiz Kader hoca; bilgisayar dillerinden iyi anlayan ve/ya bu dillere karşı bir yeteneği olan öğrencileri toplamış ve bir konuşma yapmaştı. - Geleceğin programcısı. Evet, aynen böyle bir hitapta bulunmuştu. Yükseklerden bakmamızı sağlamıştı. O zamanlardan beri var olan merak ve aşk hala daha kendisini nasıl başka bir şeye bırakmadı bilmiyorum ama hala daha bu kodlamalar basit geliyor ve bilmiyorum ne kadar anlamlı ama bilgisayardaki o birler ve sıfırlar bana çok mantıklı geliyor. Basit olarak 1, 5 v; 0, 0 v anlamına geliyor ve 1 v geldiği zaman bilgisayar bunu 1 olarak 0 yani hiçbir volt gelmediği zamanda bilgisayar bunu 0 olarak algılıyordu. Daha sonrada gelişme başlamıştı işte üst üste gelen katmanlar ve program derlemeleriyle bunlar “if else”lere daha sonrasında da “print_r” lere en sonda da programı yapan programa çevrilmişti. Yani bugün Android kodlarken dikkat ediyor musunuz bilmiyorum ama Andorid Studio aslında beklide c# ile yapılmış bir program ve bu program ile bir uygulama yapıyor ve kodluyoruz. Daha da eskisi beklide c#, c ile yapılmış bir program ve daha eskisi de var. Yani demek istediğim aslında biz klavyede bir tane tuşa bastığımızda bilgisayar bunu o tuş olarak anlamıyor bir ve sıfır olarak anlıyor. Bir de düşünün az önce ne kadar çok satır, kelime ve harf okudunuz o kadar çok harf var ki eğer bunları bir ve sıfır olarak görebilseydiniz sanırım bu görüntü salonunuzun en büyük duvarını tamamen kaplardı! Her neyse. Şimdi ne yapıyorum; web yazılım üzerine kendimi geliştiriyorum. Bir yandan Android kodluyor bir yandan acaba c# ve c dillerini hatta python dilini ne zaman öğreneceğim diye kendime soruyorum. Ancak şu var ki ne kadar aşkınız olursa olsun bir öğretmenden öğrenmek çok farklı. Bu yüzden şimdi lise bittiğine göre, üniversite zamanı ve üniversitede yeni şeyleri öğretmenlerden öğrenme vakti. Aynı zamanda öğrenmediklerimizi de öğrenme.

Kullanıcı Hakkında

  • Ad Soyad H.. A..
  • Üyelik 14.08.2016
  • Yaş/Cinsiyet 27/E
  • Meslek Öğrenci
  • Konum İstanbul Avrupa
  • Mesajlar 67
  • Beğeniler 3/11
  • Ticaret 2, %100
Site Ayarları
  • Tema Seçeneği
  • Site Sesleri
  • Bildirimler
  • Özel Mesaj Al