Sektörü iyi bilen biri olacak bazı açıklamalar yapmak istiyorum :

1.) Grip bakteriyel değil virütik bir hastalıktır yani antibiyotikle tedavisi mümkün değildir. Virüslerle ilgili az çok bilgi sahibi olanlar bilirler, bu canlılar devamlı modifikasyon geçirmekte ve yaşamlarını önleyen her türlü ortama karşı bağışıklık kazanacak hale gelmektedirler. Yani grip yapan binlerce çeşit virüs bulunmaktadır. Grip aşısı, eğer vücuda bulaşan virüsü tanıyorsa etkilidir ve o virüsten grip olmanızı engeller, aksi durumda yeni bir virüs gibi vücuda yerleşir ve grip oluruz. Aşı olan birinin gribe yakalanması bu şekilde açıklanır. Aşılar her yıl virüslere göre yenilenir, yani daha çok virüsü önleyecek hale getirilir. Ancak unutulmamalıdır ki %100'lük bir koruma teorik olarak da pratik olarak da mümkün değildir.

2.) Avrupa'da gerekli koşulları sağlamadığı için üretimi ve kullanılması yasaklanan grip aşılarının olduğu doğrudur ancak grip aşınısın komple yasaklanması gibi bir durum söz konusu değildir. Zira Avrupa ülkeri içerisinde en az grip aşısı satılan ülke Türkiye'dir.

3.) Risk grupları olarak tanımlanan küçük çocuklarda ve yaşlılarda grip aşısı tavsiye edilmektedir. %100 olmasa da koruyucu etkisi göz önüne alındığında, yaptırmak yaptırmamaktan daha güvenlidir.

4.) "Vücuda aşı olup mikrop almak" çok yanlış bir tabirdir. Aşının temel mantığı zayıflatılmış hastalık hücrelerinin vücuda verilerek vücudun antikor üretmesini sağlamak ve gelecekle karşılaşılacak hastalık için hızlı ve etkin biçimde antikor üretilip, vücudun "mikrop" savaşını kazanmasını sağlamaktır.

Babaannemin bir sözüyle grip mevzusunu noktalamak istiyorum.

"Grip ilaçla 7 günde, ilaçsız 1 haftada geçer."