Öncelikle ülkemizde ki yazılımcılık anlayışı malesef avrupa ülkelerindeki yazılımcılık anlayışına göre zıt seviyede kaldığını belirtmek isterim. Türkiyede ki yazılım firmaları bünyelerine katacakları elemanlardan en az 4-5 yazılım diline hakim olmalarını beklemekte ve tüm teknolojik sorunları üstlerine yıkma uğraşına girmektedir. Halbuki bu yazılımcılık anlayışına ters bir durumdur. Yazılımcı arayışlarında önce sorunlara çözüm üretebilme kapasitesine yer verilmelidir. Tek bir dili çok iyi kavramış , algoritma , kütüphane ve mantık yapılarını sorunsuz geliştirmiş bir birey , yazılım sektöründe elbette başarılıdır. Ancak bu bireyin gelişim ve iş durumunu ülkemizdeki firmaların isteklerini çeşitlendirmeleri sebebiyle köreltilmektedir.
Ülekemizde ki yazılım firmalarının yazılımcılarına bakış açısı neredeyse şu şekilde.
- Ben yazılımcı aldım hem veri tabanından sorumlu olacak , hem sitemizin yönetimini yapacak , hem web tasarım işlerine bakacak , hem sistemsel sorunlarımızı çözüp programlar geliştirecek , hemde donanımsal arızalara bakacak. Oldu başka isteğiniz ?
İşte bu kölelik bakış açısıyla çalıştırılan nice parlak yazılımcıların sonu her zaman gelişmeye ve alanında profesyonelleşmeye kısıtlanmıştır. Bu da ülkemizdeki kaliteli yazılımcı gelişimini önlemiştir. Halbuki bir alanda en iyisi olmak tüm alanlardan biraz bilmekden kat kat daha iyidir. Bu şekilde her yazılım dilinden profesyonel üretimciler çıkmış olacak , en iyisi kavramı ülkemizde var olmaya başlayacaktır.
Ülkemizde ki yazılımcı eğitimlerine de bir göz atacak olursak , yazılımcılık eğitimleri genelde lise düzeyinde , meslek liselerinde başlamaktadır. Çoğu eski 2005 civarlarında temellendirilmiş MEGEP dersleri öğrencilere genelde ezberletmeye çalışarak, kod yazdırılarak öğretilmekte. Ülke genelindeki meslek liselerinde çoğu yazılım dili eğitimi yetersiz ve ezberci sistem götürülmektedir. Yazılım alanındaki megep derslerine baktığımızda hala tekdüze asp ve php dersleri , eski mantık ve komut yapıları görmekteyiz. Responsive ve MVC gibi nice teknolojik yapılar henüz eğitim kütüphanelerinde yerini almamış bile.
Oysa kaliteli yazılımcı bireylerin oluşmasını istiyorsak , bu MEGEP kütüphanelerinin her yıl düzenli olarak güncellenmesi gerektiğinin bilincinde olmalıyız. Ama sanırım eğitim sisteminin kurbanı olan yazılımcı gençlerimiz , kendi başlarının çaresine bakmadıkları sürece hep eksik ve yetersiz öğrenime maruz kalacak gibi görünüyor.
Bilgisayar Programcılığı adı altında dayatılan 2 yıllık derslerde ise sıkıştırılmış eğitim prensibi gözlemliyoruz. Birçok yapıyı 2 yılda sıkıştırmaya çalışan eğitimciler çoğu püf noktayı atlayarak başından savıyor.
Ben iyi bir yazılımcının ancak mantık kullanımının önemini anlatmayla meydana geleceğini düşünüyorum.
Sürekli güncel yapıları öğrencilere sunmalı , hatta üzerlerine kendilerininde birşeyler koyarak , hiç olmamış yapılmamış yazılım mantıklarını üretmelerini istemeliyiz. Bir kaç yazılım dilini çat pat öğrenmek veya öğretmek ile bu sektörün ülkemizde gelişmesi çok zor görünüyor. Önce öğrencilere yazılım mantığını kavratmalı ve yapılmamışı yaptırmaya çalışmalıyız.
Veri kayıt etme , silme , güncelleme işlemlerini öğretmekle o öğrencinin sanki veri yönetimi uzmanı olduğunu sanan eğitimciler , konuları kapatıp kestirip atmakta. Yazılım alanında iyi olmak istiyorsak , her mantığa açık olmalı , aldığımız eğitimin ne kadar doğru olduğunu sorgulamalı ve bu eğitimle asla yetinmemeliyiz.
Amacımız ben şu dili biliyorum demek değil , ben şu alandaki sorunları araştırarak çözebilirim diyebilme potansiyeline gelmek olmalıdır.
Eleştirilerim meclisten dışarıdır , Hepinize öğrenim dolu günler dilerim :)
KAYNAK : http://ogretenvideo.com/oku/?m=yazilimcilara-bakis-acisi-ve-egitim-sistemi