Türkiye Neden Gelişmekte Olan Bir Ülke Değil !

Çoğu doktora doktor demeye bin şahit ister..
Mesleğinin hakkını veren doktor az kaldı.. Nesilleri tükenmez üzere...

aynen öyle

"Teknolojiye akıl sır ermez. Allah'ın işi. Nimetlerinden faydalan gerisine kafanı yorma." Diyen bir Bakan var ülkemizde. Burda bunu tartışmaya gerek yok. İnsanlar hep çıkış kapısı arıyor. Şu siteyi açsam yırtarmıyım olur mu gibi düşünceleri bırakıp her beraber insanların bir projeye girmesi lazım. Teknoloji devrimi yapmadıktan sonra bu ülkeden bir halt olacağını sanmıyorum. 1 insanı bir dal gibi düşünün 1 dal kırılır, fakat 5 dal kırılmaz.

İnsanların böyle bir zamanda 5 dal gibi birlik olup tüm zorluklara göğüs germesi lazım ki bu tür durumlarda ülkemizin refah seviyesi artsın.

Eskiyi hatırlamaya çalıştım biraz , daha sonra Türkiye gelişti mi diye kendime sordum, Cevap evet geliştik.

Köye giderken 1 kamyonun arkasında 20-30 arabanın beklediği dönemler geride kaldı.
Okul kitaplarını almak için kırtasiye kırtasiye dolaşma günleri geride kaldı.
Hastanelerde eziyet derecesinde beklemeler hemen hemen geride kaldı.
Günün belli saatlerinde elektriklerin düzenli olarak kesilmesi geride kaldı.

Onedio ya ilgi çekmek için birisi kafasına göre bir şeyler yazıp burada biz de tartışıyoruz.
Bir gözden geçirelim.
---

Türkiye'de bilişim sektörünün gelişmediği söylenmektedir. Çevirmeli ağlardan şu anda cebimizdeki telefonlara gelen bir internet söz konusu.

Bulunduğunuz yerde muhakkak bir web ajansı bulunmaktadır. Bu da teknolojinin ilerdiği yönünde işarettir.

Bilişimden kastınınz google olmak ise sizlere ne kadar yazsam boş gelir.

---

Bilişim çağını yakalamak demek kişi başına düşen akıllı telefon sayısını artırmak demek değil.

Eğer kimse akıllı telefon kullanmaz ise , bu telefonlarla uyumlu uygulama vs yapmaya da gerek kalmayacaktır.

Ancak telefonunuzdan hesap bakiyenizi inceleyebiliyor , eft havale yapabilecek uygulamalarınız var ise , ileri doğru giden birşeyler var demektir.

Uygulamadan kastınız whatsapp yapmak ise biraz daha zamanımız var.

--

Bu akıllı telefonları yapacak, programlar yazacak, yeni teknolojiler geliştirecek insanları yetiştirmek demek.

Bu konuda şüphesi olan var ise foruma şu şu şu uygulama yaptırılacaktır diye yazmanız kafidir.

---

Ancak Türkiye’de eğitim dendiğinde akla gelen tek şey maalesef “imam hatipler”.

Evet Türkiye'de eğitim sadece imam hatip den ibarettir. Bu nedenle tüm liseler kapatılıp imam hatip oldular.

--

Teknoloji Bakanlığı'nın bütçesi 666.206.000, oysa Diyanetin bütçesi 5.743.383.000.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI
Personel giderleri : 148.076.000
...
Toplam : 714.508.000

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI
Personel Giderleri : 4.631.472.000
Çalışan Prim Sos.Güv : 743.705.000
....
Toplam : 7.790.550.000

Cuma günleri boş bir cami görürseniz o caminin personeli ve masrafları bu ülkeye kamburdur. Ancak bana hiç böyle bir cami denk gelmedi.


---
Dünya üzerinde yaptığı sarayla, yolla, köprüyle, havaalanıyla geliştiğini iddia eden, gelişen bir ülke yok.

Yolla gelişilmez diyen bir mantalite yoktur. Ulaşım ticaretin omurgasıdır. Bir marketin ürünü siparişten 10 gün sonra gelmesi ile ertesi gün gelmesi arasında büyük bir fark vardır.

Büyük fabrikaların ürünleri yerine 5 gün yerine 1 ayda gidiyor ise o fabrika da ülke de gelişemez.

--

Türkiye’nin geleceğe dair hiçbir yatırımı, planlaması, projesi yok.

Türkiye sanayisi büyüyen bir sanayi. Yerli uçak yapımı için adımlar atılıyor. Türk araba prototipleri test ediliyor diye biliyorum.

--

Parasını veririm Japon, Alman, Amerikalı yapar demekten başka düşüncesi yok.

Malesef öyle. Henüz kendi ülkemize faydalı olabilecek durumlara gelemedik sanırım.

--

Yerli otomobil üretmekten başka büyük hayali yok ki millet şoförsüz araç denemelerine başladı.

Emeklemeden yürüyemeyiz. Şimdiye kadar emeklemeyi kavga , savaş , gürültüden öğrenemedik.

--

Senin 5 milyar dolara tüp geçit yaptırmakla övündüğün bir dünyada Hindistan 75 milyon dolara Mars’a uydu yolladı.

Marsa gitsek , 5 milyar dolara marsa gideceğine tüp geçit yaptır denileceğinden zerre şüphem yok.

--

Her yere AVM, lüks konut, vs. yapmakla kalkınma olmuyor, bin tane AVM yapacağına bir teknoloji geliştirecek şirket kur. Ama yok!

Devlet bana gelip şirket aç demez. Ben giderim yazılım şirketi açıcam derim. 6 ay kosgeb eğitimi kursuna gider hibemi alırım.

Bu kadar AVM nin açılması arz talep meselesidir. Bilinçli bir toplum için zararlı değildir.

--

Orta gelir tuzağına saplanıp kaldı Türkiye, sadece Samsung bile Türkiye’den fazla para kazanıyor.

Bir marka ile ülkeyi karşılaştırmak ne kadar sağlıklıdır bilinmez.

--

Tarım ürünü ve madenlerinden başka satacak bir şeyin yok

tarım: %8,9;
sanayi: %28,1;
hizmet: %63

---

Üretimin yok, fındık üretiminin %85’i senin elinde kazancın 2.3 milyar dolar. Senden aldığı fındığı işleyen Ferrero’nun cirosu 11 milyar dolar.

Doğru ise haklı olunabilir. Ülker gibi Türk markasının fındığı nerden aldığını araştırmak gerekir.

--

Doğal güzelliklerinin ve tarihi eserlerinin bir bir yok edilmesi ve artan terör yüzünden turizm gelirlerinde de korkunç bir düşüş var.

Tarihi değerlerin yok edildiğine inanmıyorum. Doğayı yok etmek insanoğlunun doğasında var ne yazık ki :(

--

Demokrasi, insan hakları, özgürlük, vb. konularda ise en dibi görmeye çok yakınız, bunlar olmadan gelişmeden bahsetmek imkansız.

BU konuda yorum yapmak istemiyorum. Çünkü Türkiye'de özgürlük kavramı göreceli bir duruma geldi.



Gelişen bir ülkeyiz. Zorlu yollardan geçmek zorundayız. Eğer bireysel olarak şahıslar üzerilerine düşeni yapmaz ise . Gelişim bir yere kadar sürer.

İyi şeylerin önüne engel koymamak , Yiğidi öldür , hakkını ver sözüne kulak vermek gerekir.

Kimse dört dörtlük olamaz. Karşımızdakilerin dört dörtlük olmasını beklediğimiz için büyük yanılgılardayız.


Yazım tamamen kişisel yorum ve araştırmamdır.

JexyR

Okullar konusunda teknik ve mesleki eğitim veren liselere bakarsanız hala bu sorun var... Milli Eğitim Bakanlığının hazırladığı MEGEP kapsamındaki Öğretim Programlarının basılması için okullara ödenek veriliyor. Bu ödenek okulların tüm kitapları almasına yetmiyor... Mecburen öğrenciler kendileri kitap alıyor... Ayrıca devletin verdiği kitaplar üniversiteye hazırlayan bir kapasitede değil.. Okullarda hocalar devletin kitaplarını kullanmıyor.. Ekstra kitap aldırıyor.

--

Hastanelerde acillere gidildiğinde saatlerce beklemek zorunda kalıyoruz... Geçtiğimiz aylarda acile gittim... 2 buçuk saat muayene için bekledim.. Önümde 64 kişi vardı... Muayene sonucu acil olarak yatırılmam gerektiği söylendi fakat 2 saat boş yatak için bekledim..

--

İstanbul'da geçtiğimiz yıl bol bol kesinti yaşandı..
Bu yıl tüm ülkede elektrik kesilerek dünyada ilke imza attık.

--

Hayvanat bahçesinden TÜBİTAK'a atama yapıldığı ülkede tabi ki teknoloji zirvede :D:D

--

Sizin galiba teknolojide gelişmekten anladığınız akıllı telefon kullanıp, uygulamalar yapmak...

--

Ses kayıtlarını ilk dinlediğinde montaj olduğunu anlayan bakan olduğu sürece fazla bütçe gerekmez zaten...

--

Ürünleri ulaştırmak için yol yapıp, fabrikaları kapatmak gayet akıllıca.. Son 12-13 yılda kapatılan fabrikalara bakın .

--

Geleceğe dair yapılan yaptırım sadece bina dikmekten ibaret...

--

Ülkede yaptıkları ile övünen siyasetçilerin para verip yabancılara yaptırması tam övünülecek durum...

--

Emeklemeyi siyasi amaç için kullanmamak gerekir... Biz emeklerken birileri koşuyor...

--

Mars'a girmek günahtır diye diyenler çok olur bu ülkede...

--

Çok bilinçli bir toplumuz ya :D
Devlet zaten gidip arazileri peşkeş çeksin...

--

Fabrikalarını kapatıp, sadece tüketen bir devlet olsun başımızdakiler sayesinde...

--

Tarım alanlarına fabrika, avm, rezidans yaparak dışa bağımlı bir ülkeye dönüşüyoruz...

--

Tarihi değerlerin yok edildiğine inanmıyorum. hocam yuh artık diyeceğim.. Açın gözlerinizi bir bakın...

--

Türkiye'de iktidara ne kadar yakınsan o kadar özgürsün...

--

Yiğidi öldür , hakkını ver sözüne kulak vermek gerekir. Haklısın... Mesela onlara toz konduramazsın.. Eleştiremezsin... Eleştirirsen işine son verirler... Terörist, paralelci damgası yersin... Hop birde gözaltı.. Bunları görmezden gelmeyin...

Hocam çok güzel konu olmuş sizi tebrik ederim..

Sağlık hakkında yeni bir şey ekleyeyim :

98 den beri tanıdığım yakın bir arkadaşım, hatta oto servis falan açmıştık ortak burada da yazmıştım.

Yaklaşık 6-7 yıldır sırt ve bel ağrıları çekiyordu, sırf kas yığını aşırı güçlü bir adamı kaldırıp yere vuracak kadar kuvvetli bir çocuk bu, öyle işten falan kaçan tiplerden değil gel dağı devirelim düzeleyelim de hadi başlayalım der tam karadeniz çocuğu.

6-7 yıldır hastanelere gidip geliyor sırt bel ağrıları artık yürümesine hareket etmesine çalışmasına engel olacak düzeye geldi, sürekli farklı farklı teşhisler koyarak ilaç verip gönderiyorlar, biri brusella dedi biri belini zorlamışsın dedi biri çok çalışmaktan olmuş dinlen biraz dedi, 6-7 yıldır çektiği çileye gittiği hiç bir devlet hastanesi çare bulamadı çünkü hiç bir doktor detaylı araştırmadı ciddiye alıp yatıralım tüm testleri yapalım sorununu çözelim demedi.
Bir doktorun işi ciddiye alıp yapılabilecek tüm testleri yapmasıyla ortaya çıktı ki hastalığı : ankilozan spondilit , bu umursamaz, insana zerre değer vermeyen sistem yüzünden 6-7 yıl boyunca hastalığın ilerlemesine izin verilmiş oldu, şimdi artık ileri düzeye ulaşmış ve erken teşhis yapılsaydı çok daha iyi bir hayatı olabilirdi belki, şimdi yürümekte zorluk çekiyor ve kısa süre sonra belki de yatalak duruma gelecek kadar kötüleşmiş durumda.

Sağlık sistemi bu kadar boktan bir halde, belki eskiye nazaran iyileştirmeler var denebilir fakat günümüz dünyasıyla uzaktan yakından alakası yok bu sistemin. Çocuğun hayatı karardı 30 yaşında çalışamayacak duruma geldi bu sistem yüzünden.

Hesabını verebilecek kimse var mı ? Yok ...



Kendi annem yaşadı, tam 3 yıl gittik geldik o dediler bu dediler şu dediler, tesadüfen Kartal Eğitim Araştırmadan genç bir doktor işin üsüne düştü ilgilendi ve bunca süre çilesinin sebebinin safra kesesinde ki taştan kaynaklandığı ortaya çıktı. Her gidişimizde saatlerce sıra beklemeleri bi o doktora bi bu doktora gönderilişlerimizi, gittiğimizde doktor ameliyatta doktor konferansta doktor tatilde bilmem nerede olaylarını falan saymıyorum bile.

O hastanelerde sıra beklemiyoruz çile çekmiyoruz diyenler uzayda mı yaşıyor bilmiyorum, çıkın bir İstanbul hastanelerini dolaşın sıra olmayan tıkır tıkır işleyen tek bir yer görebilecekmisiniz. Aciller zaten yetersizlikten ertesi güne muayene sırası verecek duruma gelmiş, bir iki saat beklemeden acil de bile muayene olamıyorsunuz. Ameliyat olmanız gerekiyorsa aylar sonrasına gün veriyorlar, bir MR için bile haftalarca bekliyorsunuz.

Mevcut sağlık sisteminin geliştirilmemesinin nedeni özel hastanelerin önünü açmaya yönelik politikalardan kaynaklanıyor, şu an ki devleti idare edenler insanları özele yönlendirmeye çalışıyor. Bir çok özel hastane aşırı yetersiz, giderleri sgkdan tahsil ettikleri durumlarda fahiş fiyatlar belirleyerek ihtiyaç dışı şeyler yaparak devleti de göz göre göre zarara uğratıyorlar.

Muayene olan herkese göz ameliyatı diyen özel hastaneler biliyorum çevre illerden servis kaldırarak kasap usulü lazerle söz de göz ameliyatı yapıyorlar, kurumda çalışan arkadaşlarımdan biliyorum sağlam hasta dinlemeden sgkdan para alabilmek için önüne geleni ameliyat ediyorlar kaç sefer maille şikayet ettik işleyişi anlattık tek bir ceza almadılar.

Özel hastanesi olan insanların yaşamı umrunda olmayanlar için mükemmel bir sağlık sistemi geliştirilmiş, tamamı halkı soymaya yönelik yöntemler içeriyor. Nihayetinde SGK denen kurum bizim paramızı bu soygunculara veriyor.


Görüldüğü gibi özel bitmiş devlet hastanesi de bitmiş, hangi sağlık sisteminden bahsediyoruz ? İnsanları özelde de sgk ile tedavi olabiliyorsunuz diye kandırarak halkı sömürüyorlar kandırıyorlar dolandırıyorlar.

Benim bildiklerimi bu kanunları çıkaranların bilmemesinin imkanı mümkünatı yok, belli ki bu soyugunda herkes pay sahibi oluyor, kimse de bu yüzden sesini çıkarmıyor.