Tuborg adlı üyeden alıntı
Bu dediğin, hukuk davaları ile ilgili. Arkadaşın olayı ceza davası. Ceza davaları avukatsız yürütülmez.
Ama yukarıdaki açıklamam yeterince açık değil. Sanki insanlar kendi başına dava açamazmış gibi yazmışım. Bahsettiğim şey, ceza davaları ile ilgiliydi.
Hala yanlış biliyor, yönlendiriyorsunuz :) Bakınız CMK ne diyor ?
Şikayette bulunulurken Türk Ceza Kanunu madde 73’te belirtilen şikayet süresi göz önüne alınmalıdır. Şikayet süresi kural olarak 6 aydır. Ancak bu süre yalnızca failin ve fiilin bilindiği hallerde işlemeye başlar. Bir suçtan zarar gören kişi, o suçu kimin işlediğini bilmiyorsa bu süre sınırlamasına tabi olmadan şikayette bulunabilir. Bu durumda sözgelimi bir kişi bir tehdit mektubu gelmişse ve mektubu yollayanın kim olduğu bilinmiyorsa tehdit suçu bakımında şikayet süresi işlemeyecektir. Ancak bir kişiyi sokakta tanıdığı birisi önüne geçerek tehdit etmişse bu durumda mağdur, 6 ay içinde şikayetini ilgili makama iletmek zorundadır; aksi takdirde savcı şikayet süresinin geçtiğinden bahisle suçun kovuşturmasına devam etmeyebilir.
Suç duyurusu (ihbar) ve şikayetin şekli Ceza Muhakemesi Kanunu madde 158’de düzenlenmiştir. Buna göre suç duyurusu ve şikayet, Cumhuriyet Başsavcılığına veya kolluk makamlarına (polis, jandarma) yapılabilir. Dilenirse valilik, kaymakamlık veya mahkemeye de şikayette bulunulabilir; bu durumda söz konusu makam şikayet veya ihbarı ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderecektir. Eğer yurtdışında işlenmiş ve Türkiye’de takip edilmesi gereken bir suç varsa Türk elçilik ve başkonsolosluklarına da ihbar veya şikayette bulunulabilir. Bir kamu görevi ile bağlantılı olarak bir suç işlenmişse ilgili kamu kurumuna bir ihbar veya şikayette bulunulması da mümkündür; zira kamu kurumları bu tür ihbar ve şikayetleri ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderecektir. Mesela bir devlet memuru rüşvet alıyorsa bu durum o memurun çalıştığı kuruma da şikayet edilebilir.
Suç duyurusunun ve şikayetin yazılı olması gerekmez, sözlü olarak da suç duyurusu yapılması ve şikayette bulunulması mümkündür. Bu durumda şikayetin veya suç duyurusunun yöneltildiği makam ihbarı veya şikayeti tutanak altına olarak yazılı hale getirecektir. Dilenirse bir dilekçe ile de şikayette veya suç duyurusunda bulunmak da mümkündür.
Şikayette bulunulurken uyulması gereken katı bir şekil yoktur. Suç teşkil eden bir fiilin işlendiğinin ve bu fiilden şikayetçi olunduğunun belirtilmesi yeterlidir. “şikayetçiyim”, “davacıyım”, “faillerin cezalandırılmasını isterim” gibi ifadelerin kullanılması şikayetin gerçekleştiği anlamına gelir.
Bu aşamalar geçildikten sonra yani soruşturma evresi tamamlandıktan sonra savcılık takdir ederse iddianame düzenleyerek mahkemeye gönderir, mahkeme iddianameyi kabul ederse esasa girilerek ceza davası açılır.
Gördüğünüz gibi hiçbir yerde avukat zorunludur, avukatsız açılmaz gibi bir ibare geçmediği gibi adliye çalışanı olarak şuanda önümde onlarca hatta yüzlerce avukatsız ceza dosyası var :)