bak gene kesin konuşuyorsun. "azdır, çoktur, şöyledir, böyledir."
daha rahat anlaman, heyecanını azaltman için özlü bir sözden örnek vereyim.
Bilmezlikten gelmek, irfanın; bilgiçlik taslamak, cahilin eseridir. Ahmet Selim
Hasbel kader genç arkadaşlar denk gelir de şu anlamsız atışmaya şahit olursa kendi deneyimlerimden derlediğim naçizane bir şeyler yazayım da katkım olsun.
Arkadaşlar,
Bizim ülkenin "seo" camiasına itibar etmeyiniz. Genellikle "çakallık" üzerine kuruludur. Şuradaki "link satışı" "makale paylaşımı" tarzı ilanlara göz gezdirerek olaya ne denli "bilimsel ve etik" yaklaştıklarını görebilirsiniz.
Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi, size bilginin kapılarını aralayacak en iyi araç İngilizce öğrenmenizdir.
İngilizce bildiğinizi farz ederek;
http://backlinko.com/google-ranking-factors
Bilmiyorsanız http://static.googleusercontent.com/...ic-rehberi.pdf
okumanızı tavsiye ederim.
"Google" deyip de kafanızda hayali, tanrısal, her şeyi bilen bir varlık yaratmayın. İngilizce, İspanyolca ve çeşitli Avrupa dillerinde yapay zeka anlamında hayli ilerlemiş olsa da, Türkçe gibi dillerde henüz "zeka özürlü" çalışmaktadır. Bu da doğal olarak arama sonucu kalitesine yansımaktadır.
"ne yaptıysam olmuyor" diyor, isyan ediyorsanız; bu gibi forumlardan medet umacağınıza, ilk paylaştığım linkleki sıralama faktörlerinin hangilerini tatbik ettiğinizi, rakiplerinizi incelemeniz menfaatinize olacaktır.
Gelelim bu konuyu açan arkadaşa vereceğim yanıta.
Sevgili arkadaşım, bahsettiğin üç faktörün de bence google sıralamalarına bir etkisi yoktur. Olsa idi, rakip sitelere 2şer saniye girer çıkar, sıralamalarını düşürürdük.
(ee ööö google bunu tespit eder diye çığıran olursa digital ocean'da bir imaj oluşturup saatliği 0.007 dolardan yüzlerce vnc'li vps açılabileceğini hatırlatırım.. her birinin farklı ip adresi, farklı lokasyonu olacak) işte bu gibi sebeplerden ötürü google analytics verilerini (bence) kullanmaz.
Bir de Google çalışanlarının Youtube'daki açıklamalarını takip et. Analytics verilerini arama sonuçları için kullanmadıklarını ifade ediyorlar. https://www.youtube.com/user/GoogleWebmasterHelp
Bugüne kadar yaptıkları açıklamalardan çıkardığım sonuç, site ile alakalı süre anlamında ölçümledikleri tek metrik "bounce rate" olabileceği yönünde. Aslında bunu ölçümlemeleri de bana göre yanlış. Hatta bu bile yurtdışında tartışılıyor.
google.com.tr'ye giriyorsun. aradığın kelimeyi yazıp sonuca tıkladığında tarayıcına hangi kelimeyi aradığın, hangi siteye gittiğin ve zaman bilgisi içeren bir cookie yüklüyor.
sen bir sonuca tıkladın baktın sitede reklamlar açıldı veya aradığın bilgi yok ne yaparsın "geri" tuşuna basıp arama ekranına geri dönersin. geri döndüğünde senin cookie'deki bilgiler Google'a geri gidiyor. Google bu sayede "bounce rate" ölçüyor.
Mantık olarak girdiğin bir sitede bir iki dakika geçirmen gerek... fakat bu sistemin çuvalladığı senaryolar da yok değil... örneğin "istanbul kaç yılında fethedildi" bu soru kafana takıldı, hatırlayamadın.. ne yaparsın.. google'da ararsın. ilk sonuca tıkladığında "1453" bilgisini gördüğün anda ya siteyi kaparsın ya da el alışkanlığı geri gelirsin... eee nolacak şimdi?
Ben Google'da çalışsam kesinlikle süre ile alakalı elde ettiğim hiçbir bilginin arama sonuçları için kullanılmasına izin vermezdim. Yukarıdaki 1453 örneği size de mantıklı gelmiyor mu...
Google, Analytics'i siz sitenizi, ziyaretçi alışkanlıklarını ölçümleyin, satışlarınızı arttırın diye hizmetinize sunuyor. Ancak ülkemizde büyük ticaret siteleri haricinde yalnızca seo amaçlı kullanılıyor.
daha rahat anlaman, heyecanını azaltman için özlü bir sözden örnek vereyim.
Bilmezlikten gelmek, irfanın; bilgiçlik taslamak, cahilin eseridir. Ahmet Selim
Hasbel kader genç arkadaşlar denk gelir de şu anlamsız atışmaya şahit olursa kendi deneyimlerimden derlediğim naçizane bir şeyler yazayım da katkım olsun.
Arkadaşlar,
Bizim ülkenin "seo" camiasına itibar etmeyiniz. Genellikle "çakallık" üzerine kuruludur. Şuradaki "link satışı" "makale paylaşımı" tarzı ilanlara göz gezdirerek olaya ne denli "bilimsel ve etik" yaklaştıklarını görebilirsiniz.
Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi, size bilginin kapılarını aralayacak en iyi araç İngilizce öğrenmenizdir.
İngilizce bildiğinizi farz ederek;
http://backlinko.com/google-ranking-factors
Bilmiyorsanız http://static.googleusercontent.com/...ic-rehberi.pdf
okumanızı tavsiye ederim.
"Google" deyip de kafanızda hayali, tanrısal, her şeyi bilen bir varlık yaratmayın. İngilizce, İspanyolca ve çeşitli Avrupa dillerinde yapay zeka anlamında hayli ilerlemiş olsa da, Türkçe gibi dillerde henüz "zeka özürlü" çalışmaktadır. Bu da doğal olarak arama sonucu kalitesine yansımaktadır.
"ne yaptıysam olmuyor" diyor, isyan ediyorsanız; bu gibi forumlardan medet umacağınıza, ilk paylaştığım linkleki sıralama faktörlerinin hangilerini tatbik ettiğinizi, rakiplerinizi incelemeniz menfaatinize olacaktır.
Gelelim bu konuyu açan arkadaşa vereceğim yanıta.
Sevgili arkadaşım, bahsettiğin üç faktörün de bence google sıralamalarına bir etkisi yoktur. Olsa idi, rakip sitelere 2şer saniye girer çıkar, sıralamalarını düşürürdük.
(ee ööö google bunu tespit eder diye çığıran olursa digital ocean'da bir imaj oluşturup saatliği 0.007 dolardan yüzlerce vnc'li vps açılabileceğini hatırlatırım.. her birinin farklı ip adresi, farklı lokasyonu olacak) işte bu gibi sebeplerden ötürü google analytics verilerini (bence) kullanmaz.
Bir de Google çalışanlarının Youtube'daki açıklamalarını takip et. Analytics verilerini arama sonuçları için kullanmadıklarını ifade ediyorlar. https://www.youtube.com/user/GoogleWebmasterHelp
Bugüne kadar yaptıkları açıklamalardan çıkardığım sonuç, site ile alakalı süre anlamında ölçümledikleri tek metrik "bounce rate" olabileceği yönünde. Aslında bunu ölçümlemeleri de bana göre yanlış. Hatta bu bile yurtdışında tartışılıyor.
google.com.tr'ye giriyorsun. aradığın kelimeyi yazıp sonuca tıkladığında tarayıcına hangi kelimeyi aradığın, hangi siteye gittiğin ve zaman bilgisi içeren bir cookie yüklüyor.
sen bir sonuca tıkladın baktın sitede reklamlar açıldı veya aradığın bilgi yok ne yaparsın "geri" tuşuna basıp arama ekranına geri dönersin. geri döndüğünde senin cookie'deki bilgiler Google'a geri gidiyor. Google bu sayede "bounce rate" ölçüyor.
Mantık olarak girdiğin bir sitede bir iki dakika geçirmen gerek... fakat bu sistemin çuvalladığı senaryolar da yok değil... örneğin "istanbul kaç yılında fethedildi" bu soru kafana takıldı, hatırlayamadın.. ne yaparsın.. google'da ararsın. ilk sonuca tıkladığında "1453" bilgisini gördüğün anda ya siteyi kaparsın ya da el alışkanlığı geri gelirsin... eee nolacak şimdi?
Ben Google'da çalışsam kesinlikle süre ile alakalı elde ettiğim hiçbir bilginin arama sonuçları için kullanılmasına izin vermezdim. Yukarıdaki 1453 örneği size de mantıklı gelmiyor mu...
Google, Analytics'i siz sitenizi, ziyaretçi alışkanlıklarını ölçümleyin, satışlarınızı arttırın diye hizmetinize sunuyor. Ancak ülkemizde büyük ticaret siteleri haricinde yalnızca seo amaçlı kullanılıyor.
Bak şimdi bana cahil diyen cahil mühendis. Bence sen cahillerin bayrak sallıyanısın…
İngilizceden bahsedip duruyorsun ama zaten türkiyedeki bütün web masterların ve seocuların bu işi en başta İngilizce kaynaklardan öğrendiğini unutuyorsun. Bu kadar İngilizce herkeste var biraz, hiç merak etme sen. Bence sen sadece çok bilmişlik havasına girmişsin tek olay bu. Bir defa konuşmaya başlama şeklin bile cehaletini çok basit ortaya koyuyor. Hiçbir zaman bir forumda bir yazıya cevap verirken hehehe hahaha diye gülerek ve cahil kelimeleri kullanarak başlanmaz. Ben bunu hareketin senin karakter seviyeni ele verdiğine inanıyorum. İnşallah senin gibiler bu piyasada çoğalmazlar.
Şimdi konuya gelelim. Senin gönderdiğin bu Google Rankings olayını zaten webmasterlık veya seoculuk ile ilgilenen neredeyse herkes bilir. Bu olay kaç yıl öncesinden biliniyordu. Yeni bir şey gönderdiğini zannetme. Biz burada kendi görüşlerimizi ve kendi deneyimlerimize dayanarak elde ettiğimiz bazı tüyoları da paylaşıyoruz. Mesela bunu tartışalım. Google Rankings’de ilk sırada domain yaşı, domain uzunluğu, domainin sahip olduğu ilk kelime vesaire gibi örneklere bak. Yani uzun domaine sahip site yükselemeyecek mi? Veya içerisindeki konunun anahtar kelimesi ilk başta kullanılmayan site o kelimede yükselemeyecek mi?
Ben geçmişte bir site açmıştım ismi lazım değil! Sitemin domainindeki harf sayısı 25 idi. Yeni bir domaindi ve anahtar kelime ilk başta değildi. Yani googleın domain isteklerine tamamen zıt! Ama ister inan ister inanma ben bu site ile fazla uzun sürmeden 5 kelimede 1. Sıraya, ayrıca 20 kadar kelimede ise ilk sayfaya yerleştim. Bu nasıl oldu? Hani benim Google’ımın rank istekleri neden bunu engellemedi. Senin gönderdiğin o yazıda keywordslerden bahsediyor ama baksen internete birçok site keywords kurallarını hiç umursamadan yükseliyor!
Yani bunlar ufak şeyler. Sen çok basit açıklamalara takılıyorsun ve gerçek hedefe ulaştıracak tüyoları göremiyorsun. Bunları herkes bilmeli ama bunlar tek olay değildir. İngilizce bilmeyide fazla abartma bence çünkü artık çok kişi İngilizce biliyor. Bilmeyenlerde Google translate veya diğer motorların translatelerini kullanarak bu eksiklerini bir bakıma kapatabiliyor. Bu mantık insanları hataya götürür. Sakın hiç kimse İngiliz seocuları doğru söylüyor türk seocuları sahtekar gibi düşünmesin!!!! Bu iş insanın yapısına göre değişir. İnternetin ve arama motorlarının işleme şeklini anlayan bir insan Ugandalı da olsa fark etmez o işi hakkıyla yapar. Yalnızca İngilizce kaynakların doğru yazdığına inanmak da büyük bir gaflettir. Sonuçta şu unutulmasın seo ile ilgilenen herkes zaten bu kaynakları az çok araştırıyor. İngiliz sitesinin linkini göndermek marifet değil. Biz o rank sıralamasını zaten çok uzun zaman önceden biliyoruz. Ama sen şunu unutuyorsun her insanın kendi becerileri ile bulduğu bazı ipuçları ve tüyolar olur. Herşeyi uzaklarda arama, biraz çevrende ve kendi içindeki güçte de bir şeyler aramalısın. Bence senin bu işte kendine güvenin yok ve İngilizce, bilgisayar mühendisliği gibi şeylere sığınıp başkalarının kaynaklarını kullanıp yer edinmeye çalışıyorsun…
Birde digital oceanda imaj oluşturmaktan ve siteye girçık yapmaktan bahsediyorsun. Böyle şeylere sığınma hiç. O zaman sen git siteni yükseltmek için birkaç sağlam siteden acklink veya backlink al da her şey bitsin! Ne sayaçlara bak ne de Google’ın rank sıralamasını umursa!
Senin sorunun hep İngilizce kaynakta ne yazıyorsa onu takip etmek. Bence biraz yaratıcı olmayı düşünüp kendi internet tüyolarını bulmaya çalışırsan bir yerlere gelebilirsin…
Bu ara şunu da söyleyeyim, Eğer iç ve dış seo için tüyo istersen bana özelden mesaj at, sana yardım edicem! Üstelik para da almayacağım!