Almazlar, dernek işi gibidir bu imece usulü yahut partiye gelen bağışlarla ayakta dururlar (kiralar faturalar vs.) . Bazıları makam falan satar, misal mecliste olmasa da bir partinin il başkanlığı itibarlı bir makam olarak görülür fırsatlar yaratabilir, bu yüzden buraya geçmek için bağışlar teklif edilebilir. Tabi meclisteki partilerde işler farklı yürür. Onların ödeneği olduğu için maaş falan da olur, mecliste olduklarından fırsatları çoktur ve bağış da çok olur. Seçim zamanları ise iş kontrolden çıkar, arkasına 20 kişi alan bağımsız adayı bile satın almak isteyenler çıkar, ilçe belediye başkanları adayları falan deli bağışlar yaparlar, vekil adayları deli bağışlar yaparlar. Zaten bu yüzdendir ki fakir milletvekili mevcut siyasi düzende yoktur, sadece ağır ideolojik partilerde belki bulunabilir onun dışında tüm vekiller varlıklı insanlardan oluşur.
Parası olmayan, fakirlerin kurduğu halkçı-sınıfçı-ortadirekçi bir parti meclise hiç bir şekilde giremez, reklam için bütçe tanıtımlar için söyleşiler için tvlerde programlara çıkmak için hepsi için para gerekir. Hal böyle olunca da bir zaman sonra siyaset tekelleşir, yeni isimler ancak yine bu tekelin içerisinden çıkabilirler. Dışarıdan gelip siyasete yeni bir partiyle girebilmek trilyoner değilseniz imkansız hale gelir.
Cem Uzan bu olaya örnektir mesela, adam para gücüyle sıfırdan parti kurup kısacık sürede neredeyse barajı aşacak seviyeye ulaşmıştır, halbuki ondan çok daha haklı söylemleri olan onlarca insan-parti para güçleri olmadığından %1 oy dahi alamazlar. Genç Partiyi bunca oya ulaştıran tek şey paradır, ne kadar para o kadar oy demektir.
Ek Olarak:
Bahsettiğin gibi bir durum olmaz. Aday kazanır yahut kazanmaz, kazanırsa maaşını alır kazanamazsa maaş falan alamaz.
Seçildiği parti onu koymadı diye bir şey de yok, seçim zamanı sıralı listeler belirlenir, partiler o ilde aldığı oya oranla vekil çıkartır. Misal x parti 12 kişilik liste sunar, oyu oranında 5 vekil çıkarma hakkı kazanır, listedeki ilk 5 isim vekil olmuş olur. Diğerleri bir şey almaz ama CV'sine x parti mv adaylığı yazılır ve bu itibarlı bir ibaredir. Misal 12. sıradan aday vekil olamamış ama partisi iktidar olmuş, hükümetin imkanlarından vekil kadar sömürür, o adaylığı ona rant olarak geri döner. Adaylık için meclisteki partilerde çok para harcanır ama misliyle geri alırlar. Seçimde vekil olamayan dahi para kazanır :)
Parası olmayan, fakirlerin kurduğu halkçı-sınıfçı-ortadirekçi bir parti meclise hiç bir şekilde giremez, reklam için bütçe tanıtımlar için söyleşiler için tvlerde programlara çıkmak için hepsi için para gerekir. Hal böyle olunca da bir zaman sonra siyaset tekelleşir, yeni isimler ancak yine bu tekelin içerisinden çıkabilirler. Dışarıdan gelip siyasete yeni bir partiyle girebilmek trilyoner değilseniz imkansız hale gelir.
Cem Uzan bu olaya örnektir mesela, adam para gücüyle sıfırdan parti kurup kısacık sürede neredeyse barajı aşacak seviyeye ulaşmıştır, halbuki ondan çok daha haklı söylemleri olan onlarca insan-parti para güçleri olmadığından %1 oy dahi alamazlar. Genç Partiyi bunca oya ulaştıran tek şey paradır, ne kadar para o kadar oy demektir.
Ek Olarak:
Bahsettiğin gibi bir durum olmaz. Aday kazanır yahut kazanmaz, kazanırsa maaşını alır kazanamazsa maaş falan alamaz.
Seçildiği parti onu koymadı diye bir şey de yok, seçim zamanı sıralı listeler belirlenir, partiler o ilde aldığı oya oranla vekil çıkartır. Misal x parti 12 kişilik liste sunar, oyu oranında 5 vekil çıkarma hakkı kazanır, listedeki ilk 5 isim vekil olmuş olur. Diğerleri bir şey almaz ama CV'sine x parti mv adaylığı yazılır ve bu itibarlı bir ibaredir. Misal 12. sıradan aday vekil olamamış ama partisi iktidar olmuş, hükümetin imkanlarından vekil kadar sömürür, o adaylığı ona rant olarak geri döner. Adaylık için meclisteki partilerde çok para harcanır ama misliyle geri alırlar. Seçimde vekil olamayan dahi para kazanır :)
Cevapladım :) yukarıda tekrar bakabilirsin.
Siyasetle nasıl uğraşabileceğine bağlı bu aç-tok kalman. Benim davam var diye girişirsen aç kalırsın :D ama bir yandan işini yaparken bir yandan da siyaset kovalarsan işinin önü açılır, siyaset çevre demektir doğru yerde olursan ihale imkan rant sonsuz potansiyel demektir.
Misal bir ara dini bir cemaat yapılanmamız vardı, öyle net bir amacımız yok dinimizi öğrenmek öğretmek öğrencilere destek olmak kütüphane açmak bir yandan da yaşamımızı dinimize uygun sürdürmek (fetö gibi mi desem ışid gibi mi, hocamızın hücresiydik onun bir kaç arkadaşı vardı onların da bizim gibi genç 15-20 yaş arası hücreleri vardı, ama bir amaç yoktu dediğim gibi ya da daha bize tebliğ edilmemişti ) . Tabi maddi sıkıntılarımız vardı, ileri gidemiyorduk, kurban derisi toplamayla gelen paralar da bi halta yaramıyordu, bizim hocamız abimiz yüzünü kızarttı gitti malum partiye 1 ay kadar takıldı, bir kaç sefer topluca beraber gittik, sadece 1 ay sonra 4-5 sitenin elektrik işlerini aldı, kendimize kaynak yaratmış olduk bu sayede. Bunlar dindar çocuklar ekmeksiz kalmasınlar dedi partiden büyükler :) Nihayetinde bu parti teşkilatlarında hep menfaatçiler doludur, vermeden almak Allaha mahsustur çizgisiyle hareket ederler, birileri onlara inşaat verir, onlar da parti içerisinden birilerine inşaatın işlerini paylaştırır, pastadan herkes pay alır. Yani illa her partiye takılan gider belediye ihalesi alır gibi bir şey yok. Ortaya her vakit bir pasta konur teşkilatta paylaştırılır, günün sonunda herkes memnun olur.
Ek Olarak: Bak mesela, ben RP zamanından beri particilik nedir gördüm yaşadım bire bir deneyimledim. İş parti ötesine çıkmıştı okul mgv ev okul mgv ev, MGV hayatımızın bir parçasıydı resmen, arkadaşlarımız yaşantımız her şey parti ile aynı doğrultudaydı çünkü bir dava güdüyorduk. Allah var o dönemlerde para işi falan hiç yoktu, zaten bu tür ideolojik partilerde para işi dönmez, hele radikal islamcı bir partide paranın p si konu edilemez. Neyse bu parti kapandı Fazilet zamanı biz de Pendik'e taşındık, yine partiye gidip geliyorum ortaokul yıllarımda, belediye bizde başkan partiye haber salıyor, x tuvalet x otopark işletmeleri verilecek, bizden birileri alsın, içeride kime teklif ediyorlar hak geçer günahtır söz olur arkamdan konuşturmam diye itiraz ediyorlardı, yahu o zaman gençlik kolları alsın diyorlardı, gençlik kolları karşı çıkıyor bu vebale giremeyiz diyorlardı :D :D dava böyle bir şey işte.
Aradan zaman geçti partiler evrildi falan eş dost arkadaş illa gelin gelin gelin abilerimiz falan da devreye girince başladık yeni modeline gitmeye, abartısız söylüyorum ki bu haramdır diye kimsenin almadığı yerlerden 10 kat değersiz işler için kavgalar edildiğini gördüm. İlçedeki tüm kan emiciler aynı yerde toplanmış zaten, düşünün belediye başkanıyla yüzyüze gelmek kendini göstermek hatırlatmak ( yarına yatırım bunlar) için 10. kattan zemin kata başkanın bindiği asansöre yetişmek için elde ayakkabı koşan trilyoner adam gördüm, zaten bu olaylar yüzünden partiden çıktım, ki bir çok kişi ayrıldı o zamanlar, fetönün de payı var biraz, mahalle başkanı bile gökten inme atamayla gelince, kimsenin tanımadığı biri olunca bir çok insan isyan edip partiyi bırakmıştı. Kalanlar da menfaatçiler oldu zaten. Hala safı safına dava güdenler de vardır aralarında ama hem sayıları çok az hem de gerçekten çok saf insanlardır.
Para için gireceksen ahlaki değerleri olan ideolojik amaçları için bir araya gelen insanların oluşturduğu bu tür partilere hiç yanaşma aç kalırsın :D bi bardak çayı 6 kişi paylaşırsınız lkasklijasg menfaatime bakıyım diyorsan adres merkez partilerdir, müteahhitlere bak hangi partiye gidiyorlarsa oraya git, bu işi en iyi onlar biliyor :D :D :D hayatta adres şaşmazlar
Siyasetle nasıl uğraşabileceğine bağlı bu aç-tok kalman. Benim davam var diye girişirsen aç kalırsın :D ama bir yandan işini yaparken bir yandan da siyaset kovalarsan işinin önü açılır, siyaset çevre demektir doğru yerde olursan ihale imkan rant sonsuz potansiyel demektir.
Misal bir ara dini bir cemaat yapılanmamız vardı, öyle net bir amacımız yok dinimizi öğrenmek öğretmek öğrencilere destek olmak kütüphane açmak bir yandan da yaşamımızı dinimize uygun sürdürmek (fetö gibi mi desem ışid gibi mi, hocamızın hücresiydik onun bir kaç arkadaşı vardı onların da bizim gibi genç 15-20 yaş arası hücreleri vardı, ama bir amaç yoktu dediğim gibi ya da daha bize tebliğ edilmemişti ) . Tabi maddi sıkıntılarımız vardı, ileri gidemiyorduk, kurban derisi toplamayla gelen paralar da bi halta yaramıyordu, bizim hocamız abimiz yüzünü kızarttı gitti malum partiye 1 ay kadar takıldı, bir kaç sefer topluca beraber gittik, sadece 1 ay sonra 4-5 sitenin elektrik işlerini aldı, kendimize kaynak yaratmış olduk bu sayede. Bunlar dindar çocuklar ekmeksiz kalmasınlar dedi partiden büyükler :) Nihayetinde bu parti teşkilatlarında hep menfaatçiler doludur, vermeden almak Allaha mahsustur çizgisiyle hareket ederler, birileri onlara inşaat verir, onlar da parti içerisinden birilerine inşaatın işlerini paylaştırır, pastadan herkes pay alır. Yani illa her partiye takılan gider belediye ihalesi alır gibi bir şey yok. Ortaya her vakit bir pasta konur teşkilatta paylaştırılır, günün sonunda herkes memnun olur.
Ek Olarak: Bak mesela, ben RP zamanından beri particilik nedir gördüm yaşadım bire bir deneyimledim. İş parti ötesine çıkmıştı okul mgv ev okul mgv ev, MGV hayatımızın bir parçasıydı resmen, arkadaşlarımız yaşantımız her şey parti ile aynı doğrultudaydı çünkü bir dava güdüyorduk. Allah var o dönemlerde para işi falan hiç yoktu, zaten bu tür ideolojik partilerde para işi dönmez, hele radikal islamcı bir partide paranın p si konu edilemez. Neyse bu parti kapandı Fazilet zamanı biz de Pendik'e taşındık, yine partiye gidip geliyorum ortaokul yıllarımda, belediye bizde başkan partiye haber salıyor, x tuvalet x otopark işletmeleri verilecek, bizden birileri alsın, içeride kime teklif ediyorlar hak geçer günahtır söz olur arkamdan konuşturmam diye itiraz ediyorlardı, yahu o zaman gençlik kolları alsın diyorlardı, gençlik kolları karşı çıkıyor bu vebale giremeyiz diyorlardı :D :D dava böyle bir şey işte.
Aradan zaman geçti partiler evrildi falan eş dost arkadaş illa gelin gelin gelin abilerimiz falan da devreye girince başladık yeni modeline gitmeye, abartısız söylüyorum ki bu haramdır diye kimsenin almadığı yerlerden 10 kat değersiz işler için kavgalar edildiğini gördüm. İlçedeki tüm kan emiciler aynı yerde toplanmış zaten, düşünün belediye başkanıyla yüzyüze gelmek kendini göstermek hatırlatmak ( yarına yatırım bunlar) için 10. kattan zemin kata başkanın bindiği asansöre yetişmek için elde ayakkabı koşan trilyoner adam gördüm, zaten bu olaylar yüzünden partiden çıktım, ki bir çok kişi ayrıldı o zamanlar, fetönün de payı var biraz, mahalle başkanı bile gökten inme atamayla gelince, kimsenin tanımadığı biri olunca bir çok insan isyan edip partiyi bırakmıştı. Kalanlar da menfaatçiler oldu zaten. Hala safı safına dava güdenler de vardır aralarında ama hem sayıları çok az hem de gerçekten çok saf insanlardır.
Para için gireceksen ahlaki değerleri olan ideolojik amaçları için bir araya gelen insanların oluşturduğu bu tür partilere hiç yanaşma aç kalırsın :D bi bardak çayı 6 kişi paylaşırsınız lkasklijasg menfaatime bakıyım diyorsan adres merkez partilerdir, müteahhitlere bak hangi partiye gidiyorlarsa oraya git, bu işi en iyi onlar biliyor :D :D :D hayatta adres şaşmazlar
Baya güldüm hocam :), "bi çayı 6 kişi paylaşırsınız" sözüne özellikle :D, şimdi biraz daha araştırma yaptım ama ne zaman ben bir işe ayak atsam o işten soğuyorum, ben menfaat için değil, kişisel görüşlerim ve amacım doğrultusunda siyaset yapmak istiyorum, ama ek olarak tabi geçinmek de istiyorum, benim gözüm millet vekili maaşı gibi bir maaşta değil, kira da olsa ev geçindirebileyim, ayağımı yerden kesecek bir aracım olsun, ileride ailemle eşimle çocuğumla mutlu mesut yaşayayım, bir yandan da siyasetimi yapayım, gelirsem büyük mevkilere gelip amacımı fiile dökeyim, ha olmassa yine elimden geldiği kadar çabalayayım.
Gerçi belki bunları tartışmak için bana erken ancak, bilmiyorum, şimdiden geleceğimi çizmem gerektiğini düşünüyorum.