Domain hakkında okumuş olduğum güzel bir yazıyı sizlerle paylaşıyorum



Her insanın zevkleri var ve doğal olarak da bu zevklere göre alışveriş yapıyorlar. Beğendiğiniz vazoyu alıp evinize koyuyorsunuz, Star Wars hayranıysanız gidip bir Darth Vader maskesi alıyorsunuz, perdelerinizi değiştiriyorsunuz. Bazı zevklerin işlevselliği var, bazıları ise işlevsellikten ziyade salt zevk olarak alınıyor.

Altını kalın kalın kalın çiziyorum, domain işi bir zevk değil. İstisnasız olarak domain alan her birey bunu para kazanma amacıyla yapıyor. İster alıp satmak için, ister alıp websitesi kurmak için, ister işini tanıtmak için olsun herkes ama herkes bu sektörün içinde para kazanma amacıyla bulunuyor.

Bunun anlamı şu; bu işe zevklerinizi karıştırmamanız gerekli. Domaincilik oldukça fazla araştırmayı, sektörü yakından takip etmeyi gerektiren, kar zarar hesabını iyi yapmanız gereken, elinizde tutacağınız tahmini süreyi göz önüne getirmeniz gereken bir sektör. Haliyle de zevklerinize göre domain almaktansa belirli verilere göre almanız gerekmekte. Aslında kimse sizi tutmuyor, istediğiniz her domaini alabilirsiniz, ama eğer portföyünüz şişiyor ve elinizdeki domainlere alıcı bulamıyorsanız ve haliyle bir çöp yığını oluşmuşsa bu yazıdaki anekdotları göz önüne almanız yararınıza olabilir.

Domain sektöründe belli başlı kriterler mevcut. Her domain yatırımcısı bu kriterleri kendince analiz edip, üzerine hislerini ve tecrübelerini ekler. Elindeki sermaye, zaman ve beklediği kar miktarı farklıdır.

Tecrübelerimin bana gösterdiği 2 şey var: Birincisi, elinde 100 lirası olan da, 100.000 lirası olan da bu işten para kazanabilir, ikincisi ise 20 liraya aldığınız bir domainden 10.000 lira kazanamazsınız. Açgözlülük kavramı burada devreye giriyor. Her zaman haddinizi bilmeni gerekir ve yatırımlarınızı da bu yönde yapmanız gerekir. Bir çok tanıdığım kayıt parasına aldıkları domainler ile büyük paralar kazanma açgözlülüğünde. Kişisel uyarılarıma rağmen, özellikle medyadaki büyük hacimli satışlar, eğer varsa yakınlarındaki domain yatırımcılarının alışverişleri insanların ağzını sulandırmakta.

Bu davranış domain yatırımcılığındaki en büyük yanlış. Kesinlikle 1 numara, diğer yanlışlar kendi aralarında yarışır ve 2., 3.yü belli eder. Ama bu açgözlülük açık ara 1 numara.

Çok aşina olduğum bir diyalog türü;
-Şu domainimi 5.000TL’ye sattım,
-Ooo, ben de bu işe gireyim,
-Gir tabi ama dikkatli ol, şuraları oku, şunları öğren, dikkatli ol.
(Aradan bir iki saat geçer)
-Abi, şu şu şu domainleri aldım. Bu 1.000 lira eder mi? Bu 500 etse, tamam ağabeycim, yırttık
-Ya iyi de ben sattığım bu domaine 2.000 lira vermiştim, kayıt parasına aldığın domaini o fiyatlara satman imkansıza yakın.
-Ohoooo, bir domaine o kadar para verilir mi????
(aradan süre geçer)
-Abi ben birkaç domain aldım, bi baksana kaç para eder?
-Yahu bunları neden aldın, neden bu kadar çok?
-Ya işte şu şu kadar eder, şu şu kadar eder diye aldım
(Sene sonunda dünya kadar domain vardır portföyde ve hiç biri satılmamıştır, yenilenmezler, yani verilen para boşa gider)

Bu senaryo inanın domain sektöründe biraz zaman geçirmiş herkesin tanık olduğu bir şey. Bu süreç içerisindeki en önemli unsur, açgözlülük ve zevke göre alım. Bu sektörü sizin kişisel zevklerini belirlemiyor ve ayrıca açgözlülüğünüz kesinlikle size para kaybettirecektir.

Size çok yararlı bir küpe takıyorum: Açgözlülük etmeyin, kesinlikle zevklerinize göre değil piyasa şartlarına göre seçimler yapın ve zaman ayırarak domain sektörünü takip edin.
Bunlara uymanız demek sizin para kaybetmemeniz anlamına geliyor.

Domain sektöründe herkese ekmek var, buna inanın. Her gün milyonlarda domain düşüyor, kayıt ediliyor. Binlerce domain el değiştiriyor, milyonlarca teklif yapılıyor. Canlı bir sektörün içerisindesiniz. Bu sektörde yer bulabilmek, konumlanabilmek için de bilgi sahibi olmanız şart. Bunu lütfen unutmayın.

Bol kazançlar…
Kaynak: http://domaindoktoru.com/14-makaleler/6-domain-sektorunun-en-buyuk-gunahi-acgozluluk.html