Büyük şirketler artık çağrı merkezinin görevlerini eşit parçada dağıtmak için uğraşıyor.. Çağrı Merkezi daha az maaliyetle daha çok işler başarmak için düğmeye çoktan bastı bile.. Öyle şirketlerde çalıştım ki, çok vasat imkanlarla bile Turkcell'e ait bir projeyi rahatlıkla yürütebilen firmalar var.. Elbette bu işte önemli olan arada bir tanıdık kişinin bu işlere öncülük etmesi gerek.. Piyasaya baktığınızda hep böyle birbirinin işlerini yapan firmalar genellikle bir diğer şirketin eski yöneticisi oluyor.. Ben de çağrı merkezinde görev aldım yaklaşık 3 yıl boyunca. Çağrı Merkezleri gücü eşit parçadaa dağıtmak istiyor, mesela bölümleme yapılıyor.. 100 kişilik bir ekip varsa bunun abartısız 50 kişisi canlı destek hizmeti adını verdiğimiz birimlere dağıtılıyor..

Kazancına gelince de iyi kazandırıyor, gerek performans primleri, gerek ödüllendirmeler vs. Ama her işin olduğu gibi bu işinde ayrı bir sinir stres yükü var.. Bir de bir tabir vardır, bu mesleğe adımını atanlar daha sonraki iş hayatlarında hep aynı meslekten devam ederler.. Çünkü bir kariyer sitesine giriş yaptığınızda arayacağınız ilk iş çağrı merkezidir.. Çağrı Merkezi'ne sinir stres sisteminiz dayanaklıysa buyrun girin, göz korkutmak için söylemiyorum ama işin gerçeği bu.. Patlamaya hazır adamlar ya sizi arıyor, ya da siz onları arıyorsunuz..