Günümüzden geçmişe dönüş olmaz diyorsunuz tamam.Geleceğe gidiş bulguları var diyorsunuz. Olabilirmiş diyorlar diyorsunuz ama geçmişten günümüze gelen birini duydunuz gördünüz mi ki.
Hocam geçmişte ışık hızında giden kimse olmadı ki geçmişten günümüze birileri gelsin. Şuan bile en hızlı uzay aracımız "saatte" yaklaşık 100bin kilometre hızla gidebiliyor ancak. Işık ise "saniyede" yaklaşık 300bin kilometre hızda hareket ediyor. Geçmişte bu hıza ulaşacak teknoloji mi vardı? Bu söylenenler yapılan hesaplamaların sonucu. Örneğin güneş sistemindeki gezegenlerin hepsi bilinmiyorken adamlar oturup hesap yaptılar ve bir gezegen daha olması gerektiğini söylediler ve bir zaman sonra plütonu keşfettik. Karadelik diye bir şey olması gerek dediler, teleskoplarımız gelişince bunu da keşfettik. Yapılan hesapları hafife almamak gerek. Bu şekilde birçok bilimsel gelişme, henüz gözle görülmeden önce fizik kanunları ve denge sistemi göz önüne alınarak teori olarak hesaplar sonucu ortaya çıktı ve teknolojimiz geliştikçe bunları yeni yeni görmeye başladık son birkaç asırdır. Bu yüzden geçmişten birinin gelmemiş olması, bugün birinin geleceğe gidemeyeği anlamına gelmiyor.
Kaldı ki filmlere de çok bağlı kalmamak gerek. Nasıl ki Fatih 1453 filmi Osmanlı tarihinden ziyade 'izlenmesi için' aşk filmi gibi çekildiyse, bilimkurgu filmleri de gerçekliğine ve ıspatına bakmaksızın her teoriyi ele alır ve seyirciye keyifli bir saat yaşatıp hayal dünyasını genişletir. Bunu neden anlattım? Çünkü zamanda ileri giden bir kişinin kendi yaşlanmış haliyle karşılaşacağını sanıyor herkes. Bu yanlıştır. Tamam bu zaman yolculuğu çok kişinin diline dolandı, herkes bir şey söylüyor diye her türlü düşünce ortaya atılıyor ama geleceğe giden kişi kendisiyle karşılaşmaz. Kendisi tektir. Kendi anını yaşar. Diğer akrabalarının yaşlı halini görür sadece. Ve diğer akrabaları da onu ortadan kaybolmuş ve yıllar sonra tekrar ortaya çıktığını düşünür.