Kardeşim içindeki bu coşkulu isteğin sebebini biliyorum. Ama işin kendisi zor değil, üzerine emek harcanması zor. Şöyle anlatayım sana. Bizim bu işi bitirebilecek beyinlerimiz tabi ki var. Ama öncelikle iyi bir grubun kurulması gerekir. Bu en önemli nokta çünkü 3 kişilik çok sağlam bilgisi olan kişilerden bir grup kurduk diyelim. Eğer ki aralarındaki iletişim kötüyse ve anlaşamazlarsa proje çok değil ilk haftadan çöp kutusuna postalanır. Hadi iletişimi de başarılı bir şekilde sağladık diyelim, mecburen şu an çalıştıkları işten ayrılıp tamamiyle bu projeyle ilgilenmeleri gerekir çünkü öyle mesai bittikten sonra akşam 2-3 saatlik bir göz atmayla sadece bu proje değil maalesef çoğu proje release aşamasını büyük ihtimalle göremeyecektir. Hadi adamları işlerinden de çıkartıp sadece bu projeyle uğraşmalarını sağladık diyelim, bu adamlar elektrikle çalışan robotlar değil sonuçta karınlarını doyurmamız lazım bir şekilde. Yani anlayacağın çalışmadan bir gelirlerinin olması lazım. Ona da sponsor deniliyor işte. Ülkemizde de şu anda çoğu yatırımcı gözü kapalı bir yazılım projesine kaynak bağlamıyor. Ekonomiden ötürü çekiniyorlar haliyle. Ama biz şanslıydık, 5 kişilik grubumuza kişi başı en az asgari ücretle destek sağlayabilecek bir sponsor da bulduk diyelim. Ee nolacak işin sonunda? Yazdığımız projeyi satabilecek miyiz. Neticede sponsor yaklaşık 3-4 ay süren (test-release-feedback-bug fixing) proje sonunda harcadığı 40-50 bin liranın ona misliyle kâr getirmesini isteyecek. Yapmakla kalmıyor iş, satmamız da lazım. Sizce şu an piyasa gerçekten bu yazılımı talep edip para verip alır mı? Çok iyimser bir istek tabi ama maalesef buna harcayacak zaman ve kaynağımız pek yok gibi görünüyor. Sonuçta bilen bilir Kaan Aslan üstadın başını çektiği koskoca CSD topluluğunun yerli kernel projesi bu türlü sebeplerden ötürü tarihin tozlu sayfalarına karıştı.