-
Üyelik
09.12.2012
-
Yaş/Cinsiyet
26 / E
-
Meslek
Öğrenci
-
Konum
İstanbul Anadolu
-
Ad Soyad
U** K**
-
Mesajlar
561
-
Beğeniler
112 / 90
-
Ticaret
34, (%100)
bence hiç bu işe girme belli olmaz ne yapacakları
Developer
Metin
metinli.com
Kullanıcı
-
Üyelik
28.03.2011
-
Yaş/Cinsiyet
30 / E
-
Meslek
SEO Analisti ve Siber Güvenlik
-
Konum
Ankara
-
Ad Soyad
M** Y**
-
Mesajlar
1399
-
Beğeniler
61 / 582
-
Ticaret
18, (%94)
Burada biraz daha olayı somutlaştırırsak, siteler aynı veya benzer isimli olduğu için telif sahiplerine bırakılmıyor. Buradaki asıl amaç, haksız olarak pazara dahil olmak denebilir.
Şimdi A isminin marka telifi sizde olduğunu düşünelim.
Birinci aşamada sizin faaliyet gösterdiğiniz alanın ne olduğu önemli. Çünkü aynı ismi taşıyan ama faaliyet kolu farklı olan şirketler ve bu şirketlerin benzer markaları mevcut.
İkincisi ise, sizin A isminizin web sitesinin farklı bir uzantısına farklı bir alanda yayın yapan bir site çıktığını düşünelim. O kişi patent almamışsa bile oda kaydı bulunuyorsa (Türkiye şartlarında değerlendiriyorum) domain veya yayın tarihine dahi bakmaya gerek kalmaz. Çünkü hiçbir sıkıntı yoktur. Eğer siz patenti alınan markanın, patenti alınmadan önce domainini almışsanız ve sonrasında o marka oluşmuşsa, farklı alanda yayın yaptığınız sürece (ve sitedeki gelir modeli de o ismin gerçek sahibinin kullandığı bir alan olmadığı müddetçe) bir sıkıntı yaşamazsınız.
Buradaki incelik çok önemli ama atlanılan bir şey var. B markalı bir arama motoru sisteminin olduğunu varsayalım. B sitesinin bir uzantısı boş hemen bir arama motoru scripti kurayım dediğinizde, siz zaten sıfıra sıfır başlarsınız.
B sitesinin içeriği şu, bende reklamlarla ve SEO ile destekleyerek benzer içeriklerle aynı alanda yarışayım derseniz, haksız rekabet oluşturursunuz. O markanın gerçek sahibinin marka bilinirliğini zedeleyebileceğiniz için domain elinizden rahatlıkla alınabilir.
Yazdıklarımın yanında önemli bir nokta var ki, tüm maddeleri boşa çıkartıyor. Sizin elinizde host etmediğiniz bir domain var. Bugüne kadar hiç yayına almadığınızı varsayıyorum. Facebook.org şeklinde bilindik bir uzantıya sahipse ve Facebook markasının sahibi, ziyaretçilerin yanılıp bu adrese girebileceğini ciddi bir şekilde kurgulayabilirse, aynı şekilde marka bilinirliğini zedelemek ve aynı şekilde sistemin, logonun, ismin, teknolojinin kısacası telifi alınmış o markaya ait her ürünün haklarına tecavüz etmiş gibi görünebilirsiniz. Yani Facebook sisteminin çalışmadığına dair bir izlenim bırakmak bile aslında çok büyük suç. Bu son yazdığım şeyler tamamen marka sahibinin vicdanına kalmış şeylerdir. Yani almak isterlerse çok rahat alırlar. :)
Yazar, yazılım geliştirici, SEO Analisti ve siber güvenlik uzmanı.
-
Üyelik
23.03.2012
-
Yaş/Cinsiyet
37 / E
-
Meslek
Öğretmenlik
-
Konum
İstanbul Avrupa
-
Ad Soyad
T** Ç**
-
Mesajlar
1072
-
Beğeniler
251 / 257
-
Ticaret
1, (%100)
şunu söyleyeyim.benim bildiğim kadarıyla ve mantıksal olarak alamayacagı sadece com,org, tan sonra .tr uzanntısının alınamayacagıdır. ki bu da alınabilir farklı bir ürün adına tescillettirmişse... çünkü daha 6 ay öncesine kada Zara yurtdışında bir firma vardı büyük..Türkiyedeki firma ile davalık oldu.galiba domaini ilk alan ve tescillettiren kazandı..gene bir araştırın...
'Zarakol ile 'Zara' arasındaki marka tescili davasındaki 'Zara' kelimesinin kullanımına ilişkin anlaşmazlık nedeniyle açılan davada karara varıldı.
Zarakol Halkla İlişkiler A.Ş'nin şirket ünvanındaki ''Zarakol'' adının marka olarak tescili için yapılan başvuruya Industria De Diseno Textil S.A'nın (INDITEX S.A) ''Zara'' kelimesinin marka benzerliği oluşturduğu iddiasıyla yaptığı itiraz üzerine ortaya çıkan anlaşmazlık nedeniyle açılan dava karara bağlandı.
AA muhabirinin edindiği bilgilere göre, Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'ndeki duruşmaya, davacı Zarakol Halkla İlişkiler A.Ş'nin avukatı İlker Akanlar, davalı Türk Patent Enstitüsü'nün (TPE) avukatı Zeynep Üyümez ve davalı Industria De Diseno Textil S.A'nın avukatı Necmiye Bayrakçeken katıldı.
Davacı avukatı Akanlar, dava kapsamında hazırlanan rapora ilişkin daha önce beyanlarını bildirdiğini hatırlatarak, asıl davanın kabulüne, karşı tarafın açtığı ve bu dosya ile birleştirilen davanın ise reddine karar verilmesini isteğini bildirdi.
Davalı şirket avukatı Bayrakçeken de, rapora ilişkin itirazlarını daha önce bildirdiğini belirterek, yeni bir heyetten yeni bir rapor alınmasını istediğini kaydetti.
Bayrakçeken, eğer rapor alınmayacaksa asıl davanın reddine, kendilerinin açtığı davanın ise kabulüne karar verilmesini talep ettiğini bildirdi.
Davalı TPE avukatı Zeynep Üyemez ise, raporda aleyhlerine olan hususları kabul etmediğini belirterek, asıl davanın reddini istedi.
Asıl dava ile Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi birleşen dosyası yönünden davanın kısmen kabulüne karar veren hakim, TPE Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının 41. ve 42. sınıf hizmetler yönünden iptaline, 35. sınıf yönünden davanın reddine hükmetti.
Hakim, Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi'nin birleşen dosyası yönünden ise davanın reddini kararlaştırdı.
Konuya ilişkin açıklamada bulunan Zarakol Halkla İlişkiler A.Ş'nin avukatı İlker Akanlar, TPE Markalar Dairesi Başkanlığı'na 11 Mayıs 2005 tarihinde başvurarak, 35, 41 ve 42. sınıflar için ''Zarakol'' isminin tescilinin talep edildiğini, söz konusu sınıfların Zarakol'un yaptığı işlerle örtüşen mal ve hizmetlerin yer aldığı sınıflar olduğunu kaydetti.
''Zara'' markasını kullanan şirketin buna itiraz ettiğini ancak TPE Markalar Dairesi Başkanlığı'nca itirazın reddedildiğini belirten Akanlar, şöyle dedi:
''Zara, TPE içindeki bir üst merci olan Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'na (YİDK) tekrar itiraz etti ve YİDK 41. ve 42. sınıflara dokunmayıp 35. sınıftaki bir kısım mal ve hizmetleri çıkartarak Zara'nın itirazını kısmen kabul etti. Zara da 35, 41 ve 42. sınıfların tamamının iptali, Zarakol isminin ticaret sicil ve bilumum resmi mercilerden çıkartılması ve hiçbir yerde kullanılmaması için bize karşı dava açtı. Bu dava ülkemizde Fikri Mülkiyet Hakları Yasasının yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olan ilk dava. Belki de tek dava. Aslında dünyada da pek az benzeri var. Biz mahkemeye kendi kanıtlarımızı sunduk ve adalet yerini buldu.''
Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Zarakol İletişim Hizmetleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Necla Zarakol, büyük markaların ününden yararlanmak isteyen fırsatçı küçük şirketlerin bulunabileceğini, kurumların markalarına yıllarca yaptıkları yatırımları korumaya çalışmalarının doğal hakları olduğunu kaydetti.
Ancak bu yapılırken içinde bulundukları ülkenin koşulları ve değerleri ile karşılarına çıkan şirketlerin kimliklerinin iyi anlaşılması gerektiğini belirten Zarakol, şunları kaydetti:
''Bizim, şirket olarak 2005 yılı Mayıs ayında Türkiye Patent Enstitüsü'ne yaptığımız başvuru, sadece kendi iş alanlarımızda adımızın marka olarak tescili ile ilgiliydi. Zara için çalışan hukuk bürosu bu başvurumuza karşı çıkarken bir araştırma yapabilir ve kullandığımız ismin, benim 1976 yılından bu yana evlilik dolayısıyla kullandığım soyadım olduğunu bulabilirdi. Bu konuya ilişkin yüzlerce kanıtı hem TPE'ye, hem mahkemeye sunmamıza karşılık hala davada ısrar etmelerini ve TPE'ye ve mahkemeye verdikleri dilekçelerde şirketime ve şahsıma hakaret içeren beyanlarda bulunmalarını anlamış değilim. Beş yıl süren bu gereksiz ve anlamsız dava bir sürü masrafın yanında şirketimin ticari itibarına zarar vermekle kalmadı, iş kaybına da yol açtı. Küresel kriz öncesinde bir yabancı şirketle sürdürdüğümüz hisse devri işlemleri bu yüzden sonlanamadı. Bu sorun olmasaydı, 2007 yılında şirketimi satmış ve belki de emekliliğimin tadını çıkarıyor olacaktım. Şimdi ben Zara hakkında maddi ve manevi tazminat davası açacağım.''
Kaynak: AA
1 kişi bu mesajı beğendi.
https://pirilancer.com/freelancer-ara