Görüşlerinize kesinlikle katılıyorum ama kendi başıma gelen bir olayla sadece bir ekleme daha yapcağım.
Ben okuduğum bölüm gereği Basın mensubu sayıldığım için dün Kızılay'a bir kaç kare fotoğraf için gittim. Kalabalığın tam ortasında kalmıştım, millet bana bi acayip gözle bakıyor. Neyse... öylece fotoğraf çekmek için gezerken direnişçiler harekete geçti, doğal olarak da polisler de harekete geçti ve o kalabalığın arasında tahmin edemeyeceğiniz kadar biber gazı solumak zorunda kaldım. Bi 30-40 dakika zar zor kendime geldim. Şimdi bi düşünün, ben çıksam desem ki; ''polisler çok kötü, hiç bir suçum olmamasına rağmen biber gazı sıktılar vs..'' ne kadar haklı olurum? Ben hiç bi şekilde şikayetçi olmadım, oraya gitmek tamamen benim tercihim ve seçimimdi. Ve bunun sonuçlarına da katlanmak bana düşer. Polisler de beni onca kalabalığın içinde nasıl farketsin? o mahşey yeri gibi alanda farkedilmem imkansız. Özetleyecek olursam; ''Kurunun yanında yaş da yanar.'' başıma gelen olayı böyle özetleyebiliriz. Şimdi, gerçek eylem yapanlar ile provokatörler arasında da böyle bir deyiş söylemek en doğrusu, kişilerin tercih meselesi, isteseler gitmezler ama gitmeyi tercih etmişler. Bu yüzden kurunun yanında yaş da yanar sözü en doğru söz bence. Ne kadar itiraz edilirse edilsin bu durum böyle olacak bence.
Ben okuduğum bölüm gereği Basın mensubu sayıldığım için dün Kızılay'a bir kaç kare fotoğraf için gittim. Kalabalığın tam ortasında kalmıştım, millet bana bi acayip gözle bakıyor. Neyse... öylece fotoğraf çekmek için gezerken direnişçiler harekete geçti, doğal olarak da polisler de harekete geçti ve o kalabalığın arasında tahmin edemeyeceğiniz kadar biber gazı solumak zorunda kaldım. Bi 30-40 dakika zar zor kendime geldim. Şimdi bi düşünün, ben çıksam desem ki; ''polisler çok kötü, hiç bir suçum olmamasına rağmen biber gazı sıktılar vs..'' ne kadar haklı olurum? Ben hiç bi şekilde şikayetçi olmadım, oraya gitmek tamamen benim tercihim ve seçimimdi. Ve bunun sonuçlarına da katlanmak bana düşer. Polisler de beni onca kalabalığın içinde nasıl farketsin? o mahşey yeri gibi alanda farkedilmem imkansız. Özetleyecek olursam; ''Kurunun yanında yaş da yanar.'' başıma gelen olayı böyle özetleyebiliriz. Şimdi, gerçek eylem yapanlar ile provokatörler arasında da böyle bir deyiş söylemek en doğrusu, kişilerin tercih meselesi, isteseler gitmezler ama gitmeyi tercih etmişler. Bu yüzden kurunun yanında yaş da yanar sözü en doğru söz bence. Ne kadar itiraz edilirse edilsin bu durum böyle olacak bence.
Şuanda olayların en yoğun olduğu yer yanlış bilmiyorsam Kızılay ve Beşiktaş. Buralarda ne insanların sabrı kaldı nede polislerin ve devamlı gergin bir bekleyiş var. Ayrıca provokatörlerin en fazla yer aldığı yerler gene buralar. Fakat izlediniz mi bilmiyorum ama çoğu videoda halk bu kişileri engellemeye çalışıyor ama bu insanlar şiddeti benimsedikleri için aynı şekilde devam ediyorlar. Şimdi bu grup polisi tetikledi ve gaza başvurdu diyorsunuz. Fakat 3, 4 kişinin yürüdüğü yere de atıldı bu gaz.. Evlere, otomobillere, metroya'da atıldı. 1 Kadına 6, 7 tane polis saldırıyor. Neyin öfkesi ki bu? Ne yapmış o kadın? Gerçekten vicdanı olan polislerde var fakat artık işini öfkeyle yapanlarda var tıpkı o eylemcilerin arasına karışan provokatörler gibi.
Gezi parkı eylemi olarak sadece o provokatörlerden söz eden arkadaşlarım bana şu fotoğrafı açıklayabilir mi acaba?