Bilindiği üzere Google ve SEO ile ilgili şimdiye kadar birçok ansiklopedi niteliğinde geniş dökümanlar yayımlandı, paylaşıldı. Genelde her seo ile ilgili döküman backlink, sosyal imleme, paylaşım özgün içerik vs. diye başlar css sprite’dan çıkar. Ben SEO konusunun bu kadar ucuz ve basit olmadığını düşünüyorum. Sonuçta herkes özgün içerik yazabilir, tasarımı güzel olabilir veya sosyal paylaşım fenomeni olabilir. Bu yazımda tamamen kendi fikirlerimi sizlere aktarmakla birlikte kesin veya yüzde yüz budur diyeceğim bir yöntem bulunmamaktadır. Ticari işlerimde de kullandığım, müşteri diyaloglarında da bahsettiğim Google gibi düşünmek mantığını sizlere anlatacağım.
Öncelikle Google indexlediği web sitelerine “Ben ziyaretçilerime kötü web sitesi öneremem, itibar kaybına tahammülüm yok.” tarzında, komik fakat anlamlı bir şekilde tavır koyduğu, yeni olgunlaşan ergen bir kız gibi davrandığını tahmin ediyorum. İlk tanışmada sizi çok sever, çok güvenir. Ama onu aldatırsanız kandırırsanız size küsmeye başlar. Uzun süreli bir ilişkinin temelleri gibi her noktasını kaçırmamanız lazım. Mesela gözlerin çok güzel ama ağızın kokuyor denildiğinde kızlar ne tepki verirse, Google’da site içi seo çalışmalarımız güzel olmasına rağmen yasal olmayan işlemleri yapmaya başladığımızda bize aynı tepkiyi verir. Google çok şımarık ve katı kalpli bir kız olduğu için hemen hemen aldatmayı çok sever. Eğer yeteri kadar ilgiyi veremessek hemen sıralamadaki yerimizi değiştirecektir.
Umarım Google konusunda kendi fikirlerimi sizlere aktara bilmişimdir. Şimdi gelelim diğer faktörlere; Yazımızın başında da dediğim gibi, sadece temel seo çalışmaları ile Google’da üst sıralarda yeralmak biraz zor olacaktır. Bunun bence birkaç nedeni mevcut. Örneğin; Sitenize birisi girdi. Sitenize girdikten sonra sayfanız geç açıldı veya renk uyumu kötü veya tasarımsal hatalar olduğundan aradığı bilgiyi bulamadı ve sitenizden ayrıldı. Bence işte gerçek seo burada başlıyor. Gerek Google Chrome gerekse Google Analytics tabanlı özel Google izleme kodları ile her kullanıcının web sitesine girdiğinde ne yaptığını Google tarafından izlendiğini ve sitemizin içeriğinin o şekilde değer kazandığını düşünüyorum. Yukarıda bahsettiğim ziyaretçi örneği gibi bir örnek daha vereyim. Bir ziyaretçi Google aramalarından sitenize girdi diyelim. Sitenizde en az 2,5 dakika vakit geçirdi. Sayfalarınızı gezdi. Çıkmadan önce sitenizde bulunan sosyal paylaşım butonları ile kendi hesabına sitenizi önerdi. İşte bu durumda bence Google sitemizi önemli ve ciddi bir şekilde üst sıralara alacağına eminim. Bu arada şunuda belirtmemde fayda var. Google yöneticileri aylar önce Google Plus sitesinin doğrudan aramalara etkisi olduğunu söylemesinin ardından otomatik post sistemleri ile aynı kullanıcı ile aynı hesap üzerinde sürekli linklerin postlandığına şahit oldum. Büyük ihtimal Google kızımız bu aldatmaya düşmeyecek ve spam cezası verecektir. Unutulmamalıdır ki; Google Analytics’in sitemize çok faydası vardır. En azından sitemize giren ziyaretçileri izleme ve davranışlarını görme cürretkarlığını gösteriyoruz. Google Analytics programı içine hemen çıkma oranı, sayfada geçirilen süre gibi sekmelerden sitenizdeki ziyaretçilerin neler yaptığını izleyebilirsiniz. Peki bu Google efendi, X isimli bir sitede paylaşılan bir yazının veya içeriğin bağlantısı ile Y sitesine gidiyorsa sizde onu Y sitesinden alıp kendi sitenize paylaşıyorsanız doğal yolla X sitesini daha da zengin etmiş olabilirmisiniz?
Site içi seo ile ilgili çalışmalar yaparken, tabiki de stil dosyalarımız ve js dosyalarımız ayrıca html kodlarımız olabildiğince küçültüp, valid html ve valid css onayımızın ardından h1,h2,h3,h4,h5,h6 taglarımızın olabildiğince düzgün ve etkili yapılmasını anlatmama gerek yok. Ama en başta da dedim. Sadece bu yapılanlarla emin olun ne seo yapmış olursunuz ne de Google size değer verir. Bilindiği üzere neredeyse bütün hosting sağlayıcıları reseller ve hosting paketlerini paylaşımlı sunuculardan vermektedir. İşte bence bu SEO için biraz sakıncalı olabilir. Çünkü aynı ip üzerinde neredeyse binlerce site mevcut ve her kategoriden siteler bulunabilir. Özel ip veya vds, vps gibi tek ip üzerinden yayın yapan sitelerin daha faydalı olabileceğini düşünüyorum.
Backlink konusuna gelirsek genel görüşle aynı fikirdeyim. Fakat siz Google olsanız, 1500 backlink almış fakat en fazla 10 backlink vermiş siteyi görseydiniz ne yapardınız? Ben backlink almanında vermeninde çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Ama orantılı şekilde tabiki de.
Paravan bloglara ise sıcak bakmıyorum. Faydası olabilir ama yeni bir güncelleme ile herkesi üzecek kararlar alabilir Google kızımız haberiniz olsun. Sonuçta onu bot olarak biliyoruz ama sanki biraz daha insanlaştığını düşünüyorum.
Ben Google olsam, sürekli aynı tema, aynı kodlama (WordPress, Joomla) ama farklı içerik sitelere değer vermezdim. Tamam herkes sıfırdan tasarım üretemeyebilir. Ama WordPress tabanlı emlak sitesi, alışveriş sitesi nedir arkadaş? Benim bildiğim bunlar blog ve içerik paylaşım siteleri. Bir insan 1,5 hafta oturup sıfırdan bir site hazırlıyor, on numara tasarım ve seo çalışması yapıyor fakat rakip siteleriniz 1 saatlık tema editleme ile sizlerle yarış haline giriyor. Türkiyede ve dünya genelinde forumların neredeyse kullanıcısız ve ziyaretçisiz kalmasının sebeplerinden biri bu olabilir mi?
Toparlıyorum, bu yazımda sizlere kendi fikirlerimi sundum. Doğrusu veya yanlışı ile bütün yorumlara açığım. Yazım hataları için okuyucularımdan ve ona kız gibi dediğim için Google amca’dan özür diler herkesi sevgi ve saygılarımla selamlarım.
Yazı Tamamen Kendime Aittir.