Eğitim Diye Bir Şey Kalmamış

bilimokur

Meb de 40 yaş üstü öğretmenlerin büyük bir kısmı kendi alanlarınının uzmanı değil demişsiniz az önce de dediğim gibi biz kendi alanımızda uzman olarak geliyoruz.
Ayrıca eğitim fakültesinde 4 yıl boyunca alınan dersleri 1 yılda almak arasında en basit hesapla 4 kat fark var.
demişsiniz
http://obs.aksaray.edu.tr/oibs/ogrsis/mufredat_dersleri.aspx buradan girip bakın, bizim 1 sende aldığımız dersleri senede 1 veya 2 tane olarak 4 yıla yayılmış durumda eğitim fakültesinde, eğitimciler bizden fazla ders almıyor, zamana yayıyor, bu bilgilerin zamanay yayılması ve ardından staja gidilmesi bir çok bilginin unutulmasına da sebep oluyor aslında.

Staj konusuna gelince 1 yıllık stajda toplam girilen ders sayısı 2 elin parmağını anca geçer. demişsiniz ben 13 hafta derse girmek ve 7 hafta des anlatmak zorundayım bu 7 haftada da toplamda 4 saat derse giriyorum, bu da 28 ders saati demek

Siz onlara "bilim adamı" seviyesinde tarih anlatmayacaksınız demişsiniz aksine eğitimciler gibi "arkadaşlar atatürk 19 mayıs 1919 da samsuna çıkmıştır" diyip geçmeyeceğiz, kendi tarihimizi tam olarak anlatacağız.

bence siz formasyon alan tanıdığınız varsa bu söylediklerinizi ona sorun yoksa da, bilmeden konuşmayın bence....

bütün bunların dışında;
eğitim ile formasyon alan öğrenci arasında yukarıda da söylediğim gibi fark yok,
asıl acı olan sizin gibi bir eğitimcinin "işini tam yapsın, öğrencilerini bilgilendirsin de hangi fakülteden olduğu önemli değil" demek yerine sanıyorum eğitim fakültesindeki öğretmenlerinin ağzı ile fen edebiyat fakültesi öğrencilerine diş bilemekten öteye gitmiyorsunuz.

EKLEME: materyal hazırlamak demişsiniz, biz de bir çok materyal hazırlama ve ders anlatma tekniği eğitimi aldık, bunu formasyon sınıfımızda da yaptık(bizzat bu tekniklerle ders anlattım, prova yatım)
her ders için bu teknikleri kullanmaya kalkarsanız süreyi kullanamazsınız, bunu gayet iyi biliyorsunuz
eğitim veya fen edebiyat öğretmen, öğretmen olamadıktan sonra farkı yok ilk 2 sene idealist öğretmen havasında olup da 2 sene sonra "açın defterleri, yazın bunları" demekten öteye gidememek daha kötü

Dersler 4 yıla yayılarak daha ayrıntılı ve etkili alınmış oluyor. Siz 1 etkinlik yaparken eğitim fakültelerinde 4 farklı etkinlik yapılıyor en basitinden. Yani bir öğrenciye konuyu 1 günde mi daha iyi öğretirsiniz yoksa 4 güne yayarak bol örneklerle mi? Bilginin unutulmasından bahsetmişsiniz. Eğer eğitim bilimlerini iyi bir şekilde alsaydınız kalıcı öğrenmeden haberiniz olurdu. Düz anlatımla öğrenilen bir konu tabiki de unutulur. Asıl unutulacak olan şey 1 yılda hızlı hızlı slaytlardan öğrendiğiniz derslerdir. Ayrıca 4 yılda unutulan şeyi siz mezun olduktan 4 yıl sonra unutmayacak mısınız onu da merak ettim doğrusu.
Mantık düzse 1000 ders staj yapsanız da ne fayda...
Ayrıca siz müfredattta ne varsa onu anlatmak zorundasınız. Süslemek sizin elinizdedir sadece. 19 Mayıs öğrencinin karşısına bir sınavda çıkarsa ve yapamazsa bunun sebeplisi kim olacak sanıyorsunuz. Siz mi yoksa sistem mi?
Son olarak formasyon sahibi bir kişi işini tam ve doğru bir şekilde yapsa da, yapmayanlar mutlaka olacaktır. Aynı şey eğitim fakültesi mezunu için de geçerlidir. Fakat burda sorumlu kişi eğitim fakültesi mezunu olandır. Çünkü ona her türlü eğitim verilmiştir. Ve gereken yapılmıştır. Formasyonda sorumlu ise devlettir. Ne verdin ki ne bekliyorsun diye sorarlar devlete...

hocam ders saati konusunda v.s değişiklik olmadığından bahsediyorum ben,
tekrar söylüyorum formasyonda öğrenilecek bilgileri her des uygulamaya kalkarsanız zamanı kullanamaz,dersi yetiştiremezsiniz bu hikayeden başka bir şey değildir.
süslemek dediğiniz şey sadece formasyon bilgileri ile olacak iş değildir, olay örgüsünü siyasi,askeri sebeplerini ve o dönemki sosyo-ekonomik durumu sentezleyerek öğrencilerin dikkatini çekecek şekilde anlatılması gerekir, bunun içinde tarihi tam anlamı ile bilen öğretmenlerin olması gerekir.


sanıyorum "kalıcı öğrenme" dediğiniz şey bilginin iz bırakması, yaşantımızın bir ürünü olması ve bu bilgi sayesinde kalıcı davranış değişikliği sağlanması, eğer bunlar ise bunların olması için derslerin genel geçer bilgiler dışında yukarıda da dediğim gibi sentezleyerek gerekirse mevcut yaşamdan örnekler verilerek anlatılması daha önemlidir ki bu konuda fen edebiyatın daha iyi yetiştiğine inanıyorum,

Son olarak formasyon sahibi bir kişi işini tam ve doğru bir şekilde yapsa da, yapmayanlar mutlaka olacaktır. Aynı şey eğitim fakültesi mezunu için de geçerlidir.


buraya katılıyorum bir önceki yazımda dediğim buydu,

Fakat burda sorumlu kişi eğitim fakültesi mezunu olandır. Çünkü ona her türlü eğitim verilmiştir. Ve gereken yapılmıştır. Formasyonda sorumlu ise devlettir. Ne verdin ki ne bekliyorsun diye sorarlar devlete...

ben hâlâ formasyon alan öğrencinin de tam donanımlı olduğuna inanıyorum ve dersini kötü anlatan öğretmen varsa sorumlu olan öğretmendir.

gece 9-10 a kadar yazamayacağım yönetmem gereken bir konferans, ardından da derslerim var
geldiğimde size cevap vereceğim hocam