1. Gizli İşsizlik: Gelecekte yapacağı işin eğitimini almayan, ya da uzun süreli bir işte sebat edip meslek sahibi olmayan herkes, kolaylığı nedeniyle internete yöneliyor. Bu da uzun vadeli planlar yerine günübirlik çalışma, proje, tasarruf ve yatırım getiriyor. "Proje" adı altında daha önce hem dünyada hem de ülkemizde denenmiş örneklerin taklitleri onlara hiçbir ekleme çıkarma yapılmadan kısa bir süre deneniyor. a. Hem kendisi bir yere gelemiyor, b. Hem bir çöp yığını üretildiğinden asıl siteler ilgi göremiyor. Sonuç/Özet: Gizli işsizlik nedeniyle internet, kaliteli ve kalıcı işlerin üretildiği bir alanda, her türlü hizmetin sudan ucuz hale geldiği ve böylelikle kaliteyi de öldürdüğü bir sektör haline geldiğinde, alan adının tek başına kaliteli ve "değerli" olmasını beklemek ham hayal. Değerler birbirini etkiliyor ve aşağı çekiyor. Yani en başta söylediğimiz insan kalitesi -ki burada insanların kimliklerine, kişiliklerine, haysiyetlerine sözüm yok, işe katılan emek ve bilgi kalitesinden bahsediyorum- piyasanın her türden kalitesinin ana belirleyicisi, mihenk taşı.
2. Ülkemizin ve Dünyanın içinde bulunduğu koşullar: Bildiğiniz gibi terör, artık yerel, bölgesel değil uluslararası bir mesele. Bu durumda Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi'nde söylediği gibi "hayatta kalmak, karnını doyurmak, barınacak bir yer bulmak" derdinde telaşında olan bir insanın, her daim lüks olduğu düşünülen bir alana yönelmesi, hele hele buraya yatırım yapması mümkün mü? Özellikle son birkaç aydır, sadece internet değil -ki örneğin adsense reklamverenlerin performasından ve düşüşlerden bile anlaşılacağı üzere- tüm sektörlere özgü yavaşlama bile değil, tam anlamıyla durma var. Misal: Karadeniz'in birçok şehrinde, iç terör hadiselerinden uzak olmasına rağmen çarşı pazarların, alışveriş merkezlerinin ve hatta sokakların durgunluğu-boşluğu her şeyi açıklıyor. Allah'tan bu geçici diyelim, yani kalıcı değil.
3. Fakat kalıcı olan bir şey var: Bir arkadaşımızın yukarıda ve her yerde dile getirdiği/getirildiği gibi, mobil geleceğimizi belirliyor. Site verilerinde hem anlık hem de zamana yayılmış verilerde mobilin ezici bir üstünlüğü ele geçirdiği görülüyor. Bu klasik site/domain yerine mobil uyumlu site ve uygulamaların artık öne çıktığını, içeriği sunucu site tarafından değil kullanıcı tarafından belirlenen -şu anda benim ve bizim yaptığımız gibi- içeriği oluşturulan (bkz. facebook, twitter, onedio, ekşi sözlük, vd.) diğer tüm internet içeriğini ya kendine benzetiyor, ya da yok ediyor. Sitenizi bunlarla bağlantılı hale getirmezseniz, dünyanın en kral içeriğiyle bile ziyaretçiyi çekme, sitede tutma şansınız yok. Sonuç: Kullanımı kolay (ve elbette yeni yetişen kuşakların "hazır" içerikle ya da birbirinin benzeri kopya içerikle doldurduğu) mobil uygulama ve siteler ağırlık kazanıyor. Mecbur kalmadıkça kimse bir iki site dışında başka hiçbir yerde dolaşmıyor. Bunlar web siteleri ve yeni fikirlerin doğması gittikçe güçleşiyor, çünkü bu mobil uygulama ve siteler her açığı önceden görüp ya bir yenilik olarak kullanıcılarına sunuyorlar, ya da onları satın alıp/benzerini yapıp kullanıcıyı kendilerine çekiyorlar.
4. Kiralık alan adları: Sizin diğer uzantılarını 10'da birine satmaya çalıştığınız .com uzantılı sitelerin büyük bir kısmı boşta. Bunları ciddi proje sahipleri (sermayesinin en az %30-40'ını tasarım ve tanıtıma harcayan girişimler) diğer uzantılardan çok daha ucuza kiralarıyor. Kiralama süresince mesela 50 bin liraya alacağınız bir alana adına aylık 250 lira kira ödüyorsunuz. Eğer bir yıl içinde başarısız olursanız projenizde kaybınız 3000 lira, başarılı olursanız 50 bin eksi 3000 liraya alan adı sizin. Ben premium bir alan adına ancak bu kadar yatırım yaparım.
5. O alan adı gerçekten vazgeçilmez mi?: Şunca kısacık internet tarihi gösteriyor ki, alan adı elbette her şeyden önemli, gibi, fakat ona sahip değilseniz de dünyanın sonu değil. Misal ben bir kitap satış sitesi kurmak istiyorum. Kısa zamanda akılda kalıcı olsun, öne çıksın piyasanın yarısını ele geçireyim diyorsam hele bir de proje altyapım zayıf ama kitap.com gibi bir siteye sahipsem bu bana ne kazandırır? Elbette müşterinin güveni, ilgisi yüksek düzeyde olur. Fakat idefix nedir? kitapyurdu.com çok mu başarılı bir alan adı? kitap sözcüğünün yanına getirilecek herhangi bir ikinci sözcük ile yüzlercesi hala üretilebilir durumda, ki üretiliyor. Bu alanda büyük sermayelere sahip olmasına rağmen bu sektörde hala adı sanı "fiyakasız" olanlar ön planda.
6. Zaman: Alan adı ticareti zaman istiyor. Benim 2000'lerin başında sahip olduğum sonra türlü nedenlerle elimden çıkardığım, ya da o zamanlar almayı çok istediğim alan adlarının neredeyse tamamı hala bu alana yatırım yapmış sayıları iki elin parmağını geçmeyecek sayıdaki yatırımcının elinde. İsimleri meşhur bu arkadaşlar aynı zamanda uluslararası alan adlarına da yatırım yapıyorlar ve para da kazanıyorlar. Elbette mobil onları da etkiliyordur, fakat yatırım enstrümanı olarak fiziki bir mekana, bakıma vs. ihtiyaç duymayan bir yatırım olarak hala cazip. Fakat sabırlı ve yatırdığı birkaç yüz lirayı kısa sürede birkaç bin liraya çevirmekten daha büyük vizyona sahip yatırımcılar kazanıyor parayı. Sonuç: Yukarılarda, yani kıymetli alan adlarının bulunduğu 1. ligde yapraklar kımıldamazken, amatör kümede hareket beklemek fazla büyük bir iyimserlik.