Bütün Büyük Web Projeleri (Tartışma Konusu)

Soruya cevap veremiyorum beyin fonksiyonlarımı bozdun

- Sponsor (Öyle bir oda host şirketlerini aklınıza bile getirmeyin.)
- İnsanımızın sömürmesi

Mesela bir reklam sitesi açılır adam bot yapar veya bulur, yerli malı üretimi iki günde bitirir yada iki hack kodu öğrenir siteye index atıp kendini bir halt sanar.Kendi yaptıklarımıza zarar veren insanlarız bu yüzden büyük bir web projemiz yok.

Türkiyede az da olsa başarı örnekleri mevcuttur. Mesela mynet somut bir örnektir.
Gelelim proje olayına. Bunun tanımını yapmamız gerekiyor. Çünkü bizde "proje" kelimesi yanlış anlaşılıyor gibi.
Formuları iyi takip ediniz. Bir domain alan konu açıyor ve soruyor "bu domainle nasıl bir proje yapabilirim ?

Proje demek: teknik altyapısı oturmuş, birikim sahibi birinin (maddi olarak değil) ne istediğini bilerek oluşturduğu taslaktır. Ve ne istediğini bilen biri, bir domainle, bir host paketiyle yada hazır bir scriptle karşınıza çıkmayacaktır.
Hali hazırda mevcut olan bir sistemi taklit etmek bir proje değildir.

Bir taslak bir başkasına benziyebilir. Ancak ürettiği değer/sonuç farklıdır. Bu haliyle bir fonksiyon gibidir. Bir çok fonksiyonun çalışma şekli aynıdır, tanımlanma biçimi benzerdir ama ürettikleri farklıdır.

Yukarıda yorum yazan arkadaşlardan bazılarının ifade ettiği destek olayı kısmen doğrudur. Ancak azimle yola çıkan biri elindeki projesine de güveniyorsa mutlaka istediğini alacaktır.

Bizdeki eksikliğin sosyolojik boyutları daha baskın. Özgüvensizlik en temel eleman.
Örneğin bizde aileler kendi çektikleri sıkıntıları çocuklarının da yaşamaması adına varlıklıysalar bunu ayarsız olarak çocuklarına yansıtıyorlar. Ve sanıyorlar ki çocuklarına verdiklere akaretler birer özgüven veya kişisel gelişim olarak meyvelenicek.
Varlığı zayıf yada olmayan ailelerin çocukları bu konuda daha şanslılar. Çünkü ellerinde var olan her damlanın kıymetini idrak ederek büyüyorlar.

Yazdıklarım belirli bir kimseyi işaret etmiyor ! Yazılanlar birer genellemedir ve kişisel düşüncelerimdir.

Yukarıda yazdıklarıma taban tabana zıt görüşte olan üyeler var ise, kendilerinden ellerindeki projeyi/projeleri burada paylaşmalarını rica ediyorum.
İyi forumlar..

Bunun sebebi açık ve net.Türk milleti kopyalamaya bayılıyor özgün düşünemiyor, karşılıksız iş yapmıyor ne olursa olsun sonu paraya dayansın yeter diyor.En basitinden bir örnek ;

Aynı sınıfta okuduğum çocuk sınıftakileri geçti artık hocanın kalemini çaldı.Hoca farkettikten ve uyardıktan 2 gün sonra getirdi.Kafa yapısı olarak çalıp, çırpmayı baş prensip edinmişiz.

Gerçek mi bilmiyorum fakat The Social Network filmini izlediğimde Mark Zuckerbergi canlandıran karakterle arkadaşları arasında şöyle bir diyalog geçmişti.

(isimleri karıştırıyor olabilirim 3-4 ay önce izlemiştim)

Eduardo: Siteyi ilk kime göndereceksin mark ?
-(Diğer iki kişi) Mike ? , Neil ?
Mark: Aah, emin değilim sadece bir kaç kişiye. Ama asıl soru şu, "onlar kime gönderecek?"

Ben buradan bir şey öğrendim. Eğer biz bir site yapıp bunu arkadaşlarımıza yollamış olsaydık kesinlikle, aferim aferim helal olsun derler ve bakmadan geçerlerdi.

Türkiyede de böyle bir şey ancak üniversite öğrencileri tarafından yapılırsa tutabilitesi olur ki o da üniversitenin en popüler öğrencilerinin tanıtması sayesinde olur.

Bu filmi izlememiş olanlar bence izlemeli, güzel mesajlar içeriyor temelde.

Tümünü okudum yazdıklarınızın. Gerçi daha bir kaç saat önce kaydoldum sitenize ama yine de fikirlerimi belirtmek istedim.Gerçek anlamda şu tüm dünyada konuşulan hiç bir internet sitesi tesadüfen yahut bir kaç üniversiteli gencin -Bu kesin tutar ! diye yaptığı şeyler değildir. Olan biten herşey danışıklı dövüştür. Aklınız alıyormu twitter facebook nasıl yaygınlaştı ? facebook daha gelmeden haberler yayın yapmaya başladı. Facebook şöyle falanca ünlü böyle , o bunu paylaştı bu şunu yaptı ... diye diye halkın önce bi içine işlediler. Siz türkçesini açsanız arkadaşınızı bile yarım saat tutamayacağınız bir sistemin ingilizcesine , topluca üye olundu. Bana hiç kimse facebook ve twitter reklamı yapılmadan geçen tek bir gün söyleyemez ! Her gün her programda her reklamda her haber bülteninde direk reklamları yapılmaktadır. Bunun ciddi anlamda sunucunun üyeliği falan olarak gören varsa çok büyük şekilde yanılır. Kanallara uçuk paralar ödendiğini bi tv kanalı ile yaptığım görüşme sonucu resmen öğrenmiş oldum.
Demek istediğim şu ki , hatrı sayılır paralar olmadıkça internetin fenomen siteleri arasına girmeniz imkansız değil ultra hiper süper imkansızdır.
Yatırımcı desteği derseniz , bence bulaşmayın fikrinizi çöpe atın derim. Pek tabi kazanç sağlarsınız fikriniz müthiş ise . Fakat gel gelelim bu kazanma hevesi ile gidip kapitalizmin altında ezilmek pek mantıklı değil. Burda ki arkadaşlarımın amacı özgürlük olmasa internet fikri üretmek yerine maaşlı iş fikirlerine yönelirlerdi diye düşündüğüm için böyle söyledim.
Benim de sosyal ağ , televizyonculuk ,habercilik , internet alışkanlıkları gibi konuları kökten değiştirebilecek bi fikrim var , somut bi fikir , yaa tutarmı ki lik birşey de değil . Gel gelelim tek bir destek bulamadım , tek bir makul ölçülerde hisse karşılığı yatırım bulamadım. Bana söyledikleri tek şey al şunu git üstüne birşeyler al , patron sensin ama hisselerin ucu senin gerisi bizim... İş fikirimi öğrenmek isteyen gel yapalım beraber diyecek olan herkese kapım açık , zaten hayata geçirebilirsek twitter facebook gibi reklama da ihtiyacımız olmayacak. O televizyonlar bize reklam vermek için ulaşmaya çalışacaklar. Bu da herkese yetecek kadar para demek ...

Eğitim çok kötü. Bilgisayar müh. / Yazılım müh. okumuş gençler bile nerdeyse hiçbir şey bilmiyorlar. Ünv. çok az şey gösteriyorlar sonra gençleri motive edecek projeler yok, doğal olarak bilgi eğitim az olunca projeleri gözlerinde büyütüyorlar yapamam diye ve hiçbir şey yapmıyorlar. Çevremde birçok adam bilgisayar müh. okumuş, okulda C görmesine rağmen evde oturup 20 satırı zor yazar.

Hocam bizde böyle büyük işlere giricek cesaret yok "ya yapamazsak" yada "ya elimizde patlar zarara girersek" korkusu var. Yapıcak bişey yok

Her şeyi eğitime veya destek olmamasına bağlamamak lazım. Eğitim konusu kişinin kendisine bağlı olan bir şey. Bizim ülkemizde insanlar, zamanlarının çoğunu boş şeyler yaparak geçiriyorlar. Boş şeylerle uğraşmayan kişileri de Etohum'da projelerini, girişimlerini insanlara tanıtırken görüyoruz.

Ben bu forumda bazı kişilerin "Şöyle bir projem var, böyle bir projem var" dediklerini görüyorum. Böyle yapan kaç kişinin projesi başarılı olabildi ki?. (Ufak tefek projelerden bahsetmiyorum. Etohum'daki gibi projelerden bahsediyorum). Projesi olan insanlar forumlardan destek beklemeyle uğraşmaz. Düşünülen proje gerçekten çok ciddi bir şey ise projeye ortak olacak birini de forumlardan aramazlar.

Gerçekten inandığınız ve tutacağını düşündüğünüz bir projeniz varsa Etohum'da buluşmalar düzenleniyor. Oralara katılıp sizinle aynı şekilde düşünen insanlarla arkadaşlık kurun. Belki projenizi ortaklaşa gerçekleştirebileceğiniz bir arkadaşla tanışırsınız.

Bu ve buna benzer forumlarda "Projem var, ortak arıyorum" diyen insanları ciddiye almıyorum. Diğer yabancı ülkelerdeki başarılı kişilerle kendimizi kıyaslamak da çok saçma geliyor. Onlar sizce forumlarda zamanlarını geçiren insanlar mı?. Dün Google'ın belgeselini izledim. Ondan önce de Facebook'un belgeselini izlemiştim. İnsanların nasıl başarılı olduklarını nelerle uğraştıklarını görüyoruz. Biz zeki bir milletiz. Ama aklımızı gereksiz şeyler üretmek için kullanıyoruz. O yüzden neden Larry, Sergey ve Mark başarılı diye düşünmek, onlarla kendimizi kıyaslamak yerine herkes kendi potansiyelini açığa çıkarmak için kullanmalı.

Mesela forumda sık gördüğüm konulardan birisi Alexa değerini düşürmeyle ilgili. Böyle ufak tefek şeylerle uğraşmak yerine daha büyük düşünmek gerekir. Bizim insanımız ufak hesaplar peşinde koşarken diğer insanlar nasıl daha başarılı olabilirim, nasıl bir proje üretebilirim diye düşünüyor. Ondan sonra bizim ülkemizden neden Bill Gates, Steve Jobs gibi insanlar çıkmıyor diye söylenip duruyorlar. Bu anlattıklarımdan sonra sizce bu ülkeden böyle birileri çıkar mı?

Bana göre herşey eğitimle başlar. Lakin İstanbul Üniversitesinin içinden biri olarak söylüyorum, eğitim Amerika ve İngiltere üniversitelerindeki gibi üst düzey kaliteli bir eğitim değil. Yönetim ve iş adamalarına çok iş düşüyor. Eğitim yönetimin altında adeta eziliyor.

Girişimler ve girişimciler için destek vermesi gereken iş adamlarında ise sağlam bir duruş maalesef yok. Özgün projeler üreten bir çok insan tanıyorum. Şartlar bu projelerin gelişip büyümesi için müsait değil. Hal böyle olunca marka değeri sükse yaratacak fikirler ve projeler bizden çıkmıyor.

Bugün Türkiye şartlarında isteyerek bir öğrencinin okula gidesi bir çalışanın ofise gidesi içinden gelmiyor. Şahsen ben gideni tanımıyorum. Yabancıların ofislerini gördüğümüz zaman konuda yer aldığı gibi yorumlar yapıyoruz.

Böylesine beklentiler için toplum olarak hükümet olarak özel sektör olarak herkesin bu olayı benimsemesi inanması ve herkesin üzerine düşeni yapması gerek. şu an içerlendim .(

Ben bugün Türkiye'de yer alan en büyük gazetelerin biri olan Hürriyet'in genel yayın yönetmeni ile de görüştüm, Türkiye'nin en önemli girişimcilerinden olan Baybars Altuntaş ile de; sonuç fikir ve proje var, etüdler yapılmış, pazar araştırılmış, yerli yabancı pazarlar bile elden geçirilmiş lakin sonuç sıfır.

facebook üzerinden yapılan yorum güzel bir örnek yabancı dil sıkıntısı bile ülkemizin okullarında yeni yeni masaya yatırılmaya başlandı. ben 12 sene okuduğum ilkokul ve orta öğretim boyunca ingilizce eğitimi almamıştım.