wmaraci reklam
lidertakipci

Gelelim Google'ın Faydasızlığına

27 Mesajlar 3.139 Okunma
advertseo
wmaraci reklam

Erdemakale Erdemakale WM Aracı Kullanıcı
  • Üyelik 22.05.2016
  • Yaş/Cinsiyet 25 / E
  • Meslek İçerik Üreticisi
  • Konum İstanbul Anadolu
  • Ad Soyad E** K**
  • Mesajlar 467
  • Beğeniler 110 / 240
  • Ticaret 4, (%100)
sosyal ağ yönelebilirsin hit için
 

 

wmaraci
reklam

vaybanavay vaybanavay WM Aracı Kullanıcı
  • Üyelik 19.05.2020
  • Yaş/Cinsiyet 36 / E
  • Meslek Reklamcılık
  • Konum Tekirdağ
  • Ad Soyad M** Ö**
  • Mesajlar 87
  • Beğeniler 18 / 17
  • Ticaret 5, (%100)
Yazının bazı yerlerine katılsam da temelde bir şey yanlış. Hem de çok yanlış.

Onedio ya da büyük haber siteleri büyük yatırımlar. Hem de bizim tüm ömrümüz boyunca göremeyeceğimiz kadar büyük yatırımlar.

Mesela 2000’lerin başından beri yayın yapan Hürriyet’in sloganı neydi? “Türkiye’nin açılış sayfası. İlk olarak hurriyetim.com olarak açılmıştı. Onun sloganı neydi? “Hürriyetim, internetim” yani adam zaten internetin kendisi olma amacında bir yatırım yapmış. Türkiye’nin en çok satılan gazetesi haliyle en çok bilinen markalarından birinin sitesi tabi ki aramalarda en önde çıkacak. Heehangi birine haber deyince aklına ilk gelecek siteler belli. Hürriyet, Milliyet, Sözcü vs. Ayrıca buralarda ajans haberleri kopyala yapıştır kullanılmıyor. Yüzlerce maaşlı profesyonel muhabir haberleri, köşe yazarları yazılarını elleriyle yazıyor.

Başka bir örnek, mynet’in merkezine gidip gördünüz mü mesela? Merkezi İTÜ Teknokent’te. Burada yüksek teknoloji üreten, üniversite-sanayi iş birliği sistemiyle AR-GE yapan, teknoloji transferi kavramını özümsemiş şirketler bulunuyor. Burada da yüzlerce insan çalışıyor. Sadece içerik değil, teknoloji de üretiyorlar.

Onedio da keza hem Ankara ODTÜ Teknopark’ta hem de İstanbul Levent’te ofisi bulunuyor. Önce haber sitelerinden trafik çalarak sonra da Buzzfeed’in yazılarını çakarak gerçekleşen şaibeli yükselişlerini bir kenara koyarsak, adamlar SADECE BİR YATIRIM TURUNDA 13 Milyon dolar toplayabiliyorlar. Bakın bir yatırım turu diyorum. Bir şirket sermaye olarak doygunluğa ulaşana kadar 20 yatırım turuna bile çıkabilir.

Şimdi biz burada ezberden SEO odaklı siteydi içerikti konuşup, evden herşeyi kendimiz yapmaya çalışıp yıllık 100TL’lik hostinglerde siteleri barındırırken adamlar her iş koluna ayrı elemanlar istihdam ederek yapıyorlar. Milyonlarca dolar yatırım yapıp bunu da ilk beş senelerinde her hangi bir karlılık beklemeden yapıyorlar.

İş sizin bildiğinizden çok farklı işliyor. Biz burada içeriklerimizin her kurala uyduğundan bahsederken adamlar iki bina yanlarındaki Google Türkiye ofisine gidip Google yöneticileriyle yüz yüze görüşebiliyorlar. O kapalı kapılar ardında konuşulanlar bizim burada ezberden konuştuklarımızdan çok çok farklı.

Adam sitesini yeni açsa bile TV’ye, reklam panolarına, sinemaya reklam verip direkt trafik çekerek senden çok daha hızlı yükselebilir. Gidip büyük yerlerle ciddi partnerlik anlaşmalarıyla yüklü ve hiç bir kural ihlali yapmadan organik trafik çekebilir. Bence sermaye gücünü çok hafife alıyorsunuz.

Türkiye’nin en büyük haber sitesi Hürriyet’ken kutuplaşma ortamı ve Hürriyet’ten ayrılanların toplama kampına dönmesi sonucu Sözcü’nin sitesi neredeyse Hürriyet’i yakalamış durumda.

Dediğiniz işi kitabına uygun yapan haberler.com var. Adam yıllarca ciddi SEO çalışmaları yaparak yükselmiş, büyük bir şirket olmuş. Altınizade’de ofisi ve bir sürü de çalışanı var. Ama sizin gözünüzde haberler.com’un bir marka değeri var mı? Sıradan vatandaş önemli bir olay olduğunda ilk önce Hürriyet’e ya da Sözcü’ye mi girer yoksa haberler.com’a mı? Sonuçlar haberler.com olmadığını söylüyor.

İşin “mühendislik” kısmından daha çok bir kurumun toplumla kurduğu bağ önemli. Onedio SEO uyumlu içerikleri olmadığı halde ilk sırada çıkabilir fakat Onedio yola çıkarken bir hedef koymuş. Bir yerde canı sıkılanların (ki Buzzfeed’in iş planını direkt çaktı. Buzzfeed’in amacı bir yerlerde sırada bekleyenlerin ya da tuvalete girenlerin canı sıkılmaması için içerik üretmekti.) girebileceği ve uzun süre vakit geçirebileceği bir platform oluşturmaktı. İş böyle kurulur. Arkadaşlar bir şeyin farkına varalım bu adamlar site yönetmiyor “şirket” yönetiyor.

Ya da Hürriyet ve Sözcü haber dışında alakasız içerikler üretiyor diyorsunuz. Bugün Redbull bile enerji içeceği satan bir firma değil, bir yayıncı kuruluşa dönüşmüştür. Adamların online kanalları var. Bütün ekstrem sporlar hakkında içerik üretmeyi amaçlıyorlar. Bir içecek markası bile içerik üretmeyi baş amacı haline getiriyorsa haber sitesi neden bunu yapmasın? Örneğin Habertürk; HT Hayat, HT Kadın vs bir sürü alt markası var. Marka diyorum çünkü bunlar da her ne kadar Habertürkle organik bağları olsa da başlı başına kendi kararlarını verebilen alt kurumlar.

Olay sadece teknik işi kuralına uygun yapmak değil. Yani domain+hosting ve düzenli içerik girişi değil. İşi markalaştırmak, profesyonel bakmak, hedefler koyup bunları gerçekleştirmeye odaklanmak, buna bir web sitesi gibi değil bir meslek gibi bakmak gerekiyor.

Bu konuda sizlere Onedio’da çalışmış Zeynep Gabralıyı ve yemek.com’u yemek.com yapmış Batuhan Apaydın’ı takip etmenizi öneririm. domain+hosting+SEO girdabından kurtulmanızı sağlayarak ufkunuzu açacaklar.

Sonradan gelen bir edit yapayım:
Okuduğum tüm yorumlar analitik olarak düşünülmüş şeyleri anlatıyor. Halbuki bir şeyi görmezden geliyorsunuz. Tıpkı sosyal medya fenomenleri gibi sitenize girenlerle bağ kurmanız gerek. Google’ın da düştüğü hata burada. Kendi temelini analitik bir sistem üzerine kurduğu için platformdaki herkesin aynı düşünmesini istiyor. Mesela şöyle düşünelim. Web siteniz için değil de aynı içerikleri instagram sayfanızda üretseniz. İçerik üretimine yaklaşımınız tamamen değişir değil mi? Backlink diyorsunuz mesela. Çok iyi sosyal medya kanalları kurup takipçilerinizle iyi bir etkileşim sağlasanız en kaliteli backlinkleriniz bu sosyal medya hesaplarınız olmaz mı mesela? Şöyle düşünün, webtekno gençlerin dilini çok iyi konuştuğu için aldı yürüdü. Yoksa onların yaptıklarını herkes yapıyor. Takip ediyor musunuz bilmiyorum evrimagaci.org kurucusu Çağrı Mert Bakırcı’nın sempatikliği sayesinde buralara geldi. Takipçilerle samimi etkileşime girerek sıkı bağlar oluşturmak en pahalı backlinkten daha değerlidir. Eğer siz samimiyetinizle insanların aklında kalkayı başarırsanız o insanlar sitenize kendi istekleriyle geri geleceklerdir. SEO’ya bile gerek kalmadan direkt trafik alabileceksiniz.
ArizaNotlari saltuntas webloggi

kişi bu mesajı beğendi.

vaybanavay vaybanavay WM Aracı Kullanıcı
  • Üyelik 19.05.2020
  • Yaş/Cinsiyet 36 / E
  • Meslek Reklamcılık
  • Konum Tekirdağ
  • Ad Soyad M** Ö**
  • Mesajlar 87
  • Beğeniler 18 / 17
  • Ticaret 5, (%100)
Ayrıca konuyla alakalı olarak girişimcilikteki “yıkıcılık” (desruptive) kavramını incelemenizi öneririm.

Sadece bizim milletimize has bir konu değil, herkes herşeyi ister ama kolay yoldan olmasını ister.

İşte yıkıcılık kavramı da tam bununla alakalı. Varolan bir sistemi yıkarak kendi sistemini baş köşeye oturtuyor. Eskiden telefonla yemek sipariş ederdik şimdi yemeksepeti kullanıyoruz. Paket servis sektörü yıkıcı bir etki gördü. Eskiden myspace vardı şimdi facebook, twitter var. Sosyal medyanın etkileşim şeklini değiştirerek yıkıcı bir etki yarattı. Uber taksicilik sektörünü, Airbnb otelcilik sektörünü yıktı.

Yeni web sitesi kurarak varolan sistemin içine dahil olmak yerine kendi sisteminizi kurmayı düşünmelisiniz. Varolan sistemin sorunlarını dile getiriyorsunuz fakat çözüm önerileri tekelleşmiş taksiciler mantığında. Sistem hep size hizmet etsin istiyorsunuz.

Eğer Google’ın küçük sitelere adil davranmadığını düşünüyorsanız kitlelere ulaşacak yeni yöntemler bulun. Hayır dostum; başka arama motorlarına odaklanmaktan bahsetmiyorum! Tamamen bambaşka bir yöntem bulmaktan bahsediyorum.

Unutmayın eskiden Google da yoktu. Onlar da o zamana kadar varolan arama motoru mantığını yıkarak bugüne geldiler. Yani ortaya yepyeni bir bakış açısı getiren bir ürün sundular. Kayıt usulü dizinleme yerine algoritmik sonuç getirme sistemini kurdular.
ArizaNotlari saltuntas webloggi

kişi bu mesajı beğendi.

webloggi webloggi WM Aracı Kullanıcı
  • Üyelik 16.11.2018
  • Yaş/Cinsiyet 26 / E
  • Meslek Web & Medya
  • Konum Ankara
  • Ad Soyad T** H**
  • Mesajlar 2165
  • Beğeniler 925 / 926
  • Ticaret 12, (%100)
vaybanavay hocam ekleyecek bir şey bırakmamışsınız. Her kelimenize katılıyorum.
vaybanavay

kişi bu mesajı beğendi.

wmaraci
wmaraci

BloodMan BloodMan WM Aracı Kullanıcı
  • Üyelik 01.11.2013
  • Yaş/Cinsiyet 29 / E
  • Meslek Elektronik
  • Konum İstanbul Avrupa
  • Ad Soyad M** A**
  • Mesajlar 94
  • Beğeniler 31 / 34
  • Ticaret 0, (%0)
Söylediklerine tamamen katılmakla beraber haber siteleri gerçekten çok çok büyük bir problem Google buna çözüm bulmalı yahu yemek tarifi yazasın haber sitesi, film yazarsın haber sitesi,tatil için bir yeri araştırmak istersin haber sitesi Google dişim ağrıyor yazıyorsun haber sitesi çıkıyor yani bu durum gerçekten çok kötü bir durum resmen tekel almışlar ama bakıldığında para da onlarda Google da napıyor diyor bu adam 20 senedir var arkasında para var kurumsallık var onu ilk sırada çıkarıyor.
 

 

Bu hayatta farklı ol! Değiş, geliş, keşfet, yüksel! Sonunda tek ol!

vaybanavay vaybanavay WM Aracı Kullanıcı
  • Üyelik 19.05.2020
  • Yaş/Cinsiyet 36 / E
  • Meslek Reklamcılık
  • Konum Tekirdağ
  • Ad Soyad M** Ö**
  • Mesajlar 87
  • Beğeniler 18 / 17
  • Ticaret 5, (%100)
Google sizi dinlemeyecek. Sizi dinlemek gibi bir derdi yok. Google’ın yönetim yapısı günümüz sosyal medyasının kullanım amacından çok uzak. İnsanlar sosyal medyaya “eğlenmek” ve iyi vakit geçirmek için giriyor. Google servislerine baktığınızda hepsinin gayet işlevsel fakat eğlenceden uzak olduğunu görürsünüz. Bu da şirketin yönetimini üstlenen yazılım mühendislerin kullanıcıları analitik çözümlere zorlamasından kaynaklanıyor.

Gelin Google’ın yaptığı hatalara kısaca bir bakalım;
- Google Talk: MSN kapandıktan sonra Google Talk Gmail kullanıcıları arasında bir hayli yaygın hale geldi. Özellikle iPhone öncesi akıllı telefonlarda olan uyulamaları ile Whatsapp’a ciddi bir rakip olabilirdi. Ama Google, Facebook’u taklit ederek bu mesajlaşma uygulamasını Gmail içine entegre etti ve Talk uygulamasını piyasadan kaldırarak Whatsapp ve Facebook Messenger rekabetinden yoksun kaldı.

- Google Wave: İlk çıktığında e-posta sistemini tamamen değiştirecek bir icat olarak duyuruldu. Hem mail hem de anlık mesajlaşma uygulaması olarak kullanılabiliyor ve o zamanlar yoğunlukla kullanılan bütün üçüncü parti uygulamalarla entegre çalışabiliyordu. Ayrıca yazılımcılar tarafından çok fazla kullanılıyordu. Birbirini hiç görmemiş yazılımcılar Google Wave üzerinde bir dolu geliştirme yaptılar. Ama ne oldu? Google buradan da çekildi ve piyasayı Slack’e bıraktı.

- Google Plus: Google sosyal medyada Facebook ve Twitter ile rekabet etmek için frid.ge adında bir sosyal medya platformunu satın aldı. frid.ge’deki temel sistem arkadaşlarınızı gruplayarak farklı ağlara bölebiliyor ve her ağ için farklı içerikler üretebiliyor olmanızı sağlamaktı. Sırf bu sistemi Facebook birebir kopyaladı diye rekabetten kaçtı ve Facebook’un aklında olmayan bir özelliği onlara armağan etti. Ayrıca sistemin tıkır tıkır çalışmasıyla övünen Google, Plus platformuna “eğlence”yi katmayı unuttu. Ya da reddetti.

- Google Buzz: Twitter’a rakip olmak amacıyla Gmail içine ileti paylaşılabilen bir satır eklediler. Bu sayede Gmail kullanıcıları mail arayüzüne girdiklerinde rehberlerine kayıtlı diğer Gmail kullanıcılarıyla twit gibi anlık durum iletileri paylaşabiliyordu. Google bunun bir AR-GE çalışması olduğunu ve performans alamadığını iddia ederek bu hizmeti de sonlandırdı.

- Google Hangouts: Aslında Hangout dışında bir sürü anlık mesajlaşma ve video konferans uygulaması piyasaya sürdü. Hangouts ilk çıktığında sahip olduğu müthiş özelliklerle Skype kullanıcılarını kendine çekti ve kısa sürede Skype’ın tahtına oturdu. Kendimce en önemli ve en değerli özelliği Youtube entegrasyonu sayesinde video konferanslarınızı canlı olarak Youtube üzerinden kolayca yayınlayabilmenizdi. Bugün Zoom ve OBS ile ancak yapılabilen sistem Hangouts ile tek panelden kolayca yapılabiliyordu. Hangouts’ub düşen popularitesi ve Google’ın manyak gibi birbirine benzer bir sürü uygulama çıkarmasıyla kullanıcılar kafa karışıklığına uğradı. Şimdi de dalga geçer gibi Meet’i çıkardı ve bütün benzer uygulamaları burada birleştirmeyi düşünüyor. Bence o da tutmayacak ve millet yine Zoom kullanmaya devam edecek.

Şimdi diyeceksiniz ki “bre adam sen ne cahilsin, koskoca Youtube var. dünyanın ikinci büyük arama motoru Youtube değil mi?” evet ama Youtube’u Google çıkarmadı. Potansiyelini gördüğünde satın aldı ve yaptığı ilk iş arama optimizasyonu sistemini Youtube’a entegre etmek oldu. Ayrıca bakın ne deniyor; Youtube dünyanın en büyük ikinci “arama motorudur”. Sosyal medyası demiyor dikkat ederseniz. Yani aslında burada da analitik düşünerek sistemini arama optimizasyonu üzerine kurmuş. Google tarafında yine “eğlence” yok. Eğlenceyi Allah razı olsun ki kullanıcılar ürettikleri içeriklerle sağlıyorlar. Yoksa iş Google’ın kendisine kalsa onu da beceremezler.

Büyük youtuberları takip ederseniz akıllarında hep bir soru diri şekilde duruyor; Bir gün eğer Youtube kapanırsa ne yaparız? Bu sadece sunucularının çökmesi ya da Google’ın iflas etmesi anlamına gelmiyor. Yarın bir gün Youtube sistemini “yıkan” bir şey gelebilir ve Youtube eski cazibesini kaybedebilir.

Bunun ayak sesleri uzun süredir geliyor zaten. Önce Vine sonra IGTV şimdi TikTok, Youtube’un tahtını her seferinde sallıyor. Bu sebeple de Youtube kendine rakip olarak yukarıda saydıklarımı değil televizyonu, Netflix gibi dizi film izleme servislerini alıyor. IGTV ve TikTok kısa videolara yönelirken Youtube, kullanıcılarının uzun videolar üretmesini teşvik ediyor. Burada yapmak istediği insanların TV programları ya da dizi/film izlemeleri yerine Youtube’da daha fazla vakit geçirmeleri. Diğer platformlardaki milyon dolarlık yapımlara karşı kendi kullanıcılarına ürettirdiği düşük maliyetli içeriklerle rekabet yolunu seçiyor. Bir anlamda mantıklı bir rekabet yolu. Ama yıkıcı bir sistem geldiğinde kolayca ekarte edilebilir.

Dünyada bilim, teknoloji, tarih gibi konularda videolar üreten tanınmış Youtuberlar Curiosity Stream adında bağımsız bir platform kurdular bile. Videolarının bir kısmını Youtube’a değil buraya yüklüyorlar ve bu içerikleri izlemeniz için para ödemeniz gerekiyor.

Yukarıda bahsettiğim Google’ın çöplüğe dönüşmesi konusundaki çözüm önerim olan yeni yöntemler konusunu Youtube üzerinde bir grup kullanıcı Curiosity Stream ile çözmüş görünüyor. Eğer Google’ı dize getirmek istiyorsanız sizlerin de kendi yöntemlerinizi bu şekilde geliştirmeniz gerek. Yoksa istanbul taksiciler odası gibi Uber gelir onu kovarsınız, Martı gelir onu kovarsınız ama böyle şeyler hep gelir ve siz hep bunlarla mücadele etmek durumunda kalırsınız. Çünkü sistemin içinde varolmayı seçmişsinizdir.
Kendi sisteminizi kendiniz kurmanız gerekir.
ArizaNotlari

kişi bu mesajı beğendi.

AzveNet AzveNet WM Aracı Kullanıcı
  • Üyelik 13.06.2019
  • Yaş/Cinsiyet 42 / E
  • Meslek Serbest
  • Konum İstanbul Anadolu
  • Ad Soyad C** E**
  • Mesajlar 367
  • Beğeniler 69 / 147
  • Ticaret 0, (%0)
yoksa siz hala dünyayı google arama motorundan mı ibaret sanıyorsunuz :)

oraya harcadığınız emeği yandex ve bing e harcayınne kadar boş koşturmuşsunuz anlarsınız :)
vaybanavay

kişi bu mesajı beğendi.

İmkansız olduğunu düşünürsen hiç birşey başaramazsın.
wmaraci
Konuyu toplam 1 kişi okuyor. (0 kullanıcı ve 1 misafir)
Site Ayarları
  • Tema Seçeneği
  • Site Sesleri
  • Bildirimler
  • Özel Mesaj Al