Biz Gerçekten SEO Mu Yapıyoruz? ~ SEO Analiz ve Tartışma

Son dönemin SEO trendi olarak nitelendirebileceğimiz kavram: UX yani Kullanıcı deneyimi.

Kullanıcı deneyimi derken tasarım, kolay kullanılabilirlik ve hız gibi kavramları da bu başlığa dahil ediyoruz.

Neyse çok uzatmayayım burada "hız" hakkında konuşmak istiyorum.

Sitenin hızını artırmak için:

1- Hız odaklı temalar tercih ederiz
2- Resimleri sıkıştırır, optimize ederiz
3- CSS ve JS dosyalarını küçültürüz yetmediyse inline olarak kullanmaya çalışırız
4- Cache eklentileri kullanmaya başlarız
5- Bazı durumlarda hosting veya sunucu değişimine bile gideriz

Tüm bu zahmetli işlerde tek odak noktamız sitenin açılış hızını artırmak ve kullanıcıyı kaçırmamak değil mi?

Şimdi bu yazıyı yazma niyetini bende oluşturan duruma geçeyim

Aciliyetli bir işim için bir bilgi arıyorum. Hızla bir siteye girmişim ve durum şu:

1- Karşıma çıkan açılır pencereden bir an önce kurtulmak için kapat butonunu arıyor ve basıyorum
2- Tam o sırada çerez bildirimi gözüme ilişiyor bir çırpıda onu kabul ediyorum
3- Hop push bildirimleri geliyor hemen onu reddediyorum
4- +x bin abonemize katılınla başlayan bülten aboneliği popupu geliyor onu da kapatıyorum
5- Hiç biter mi? Hop yandan "nasıl yardımcı olabiliriz" ile başlayan bir canlı destek eklentisi açılıveriyor artık ne aradığımı unutmuş bir şekilde onu da kapatıyorum.

Şimdi 2 listemi kıyaslayalım site çok iyi 0,02 snde açılıyor ama benim aradığım içeriğe girmem 30sn belki daha fazla?




Hızdan kasıt açılış hızı mı?
Hani kullanım kolaylığı değerliydi?
Bu bir SEO taktiği mi? - Baksanıza en az 30sn sitede durma garanti :)

Aklıma gelmişken son listeme ithafen şu gifi de buraya bırakayım:

Kesinlikle aynı durumdan ben de nefret ediyorum. Türkçe sitelerde çerez bildirim uyarısı şu an zorunluluk olmadığı için gereksiz bence. Ayrıca e-mail aboneliği ciddi anlamda öldü diyebiliriz. Yerini pek çok alternatif aldı.

Tabi ki bu tür yöntemler sitede kalma süresini arttırır. Fakat asıl amaç kullanıcıya görmek istediğini verebilmektir. Kullanıcı memnuniyeti arttığında da kalma süresi gibi etkenler göz önünde bulundurulup doğal olarak siteniz SEO açısından da artı puan alacaktır.

Bunun dışında siteniz google tarafından anlaşılabilir olmalı. Yani içerikler SEO uyumlu olarak hazırlanmalı. SEO kesinlikle %70 site içinde bitiyor diyebilirim.

Çok değerli bir cümle kullandınız yorumunuzda "asıl amaç kullanıcıya görmek istediğini verebilmektir."

Bence günümüzde en büyük sorunumuz bu. Şu örnekle açıklamaya çalışayım:

* Bir kişi evine pizza sipariş etmek istiyorsa girdiği sitede pizzanın tarihçesini veya nasıl yapıldığını görmek istemez. Onu ilgilendiren menüler, çeşitler ve teslimat süresi gibi ögelerdir.

Şimdi eleştirileceğim belki ama şuanda özgün değil faydalı içerikler kazanıyor! Biraz önceki örnekte belki en kaliteli ve en özgün pizza hazırlanış yazısını yazmış olabilirsiniz ama o an kullanıcı için faydalı değildi.

Ve Google sandığınız kadar kopya içeriğe karşı değil. Sadece birebir olduğu gibi kullanmaya karşı ki bu da aslında etik değil. Being in imzasıyla yorumumu bitireyim: Bir kişinin fikirlerini çalmaya "alıntı", birçok kişinin fikirlerini çalmaya "araştırma" denir. Bir de hiçbir şeyi çalamayacak olanlar vardır. :)

Bence çerez bildirimini birçok kişi SEO'ya katkısı olacağını düşündüğü için kullanıyor.

Mail bültenine gelirsek doğru kullanıldığında sadece bülten üyelerine özel içerikler ve kampanyalarla çok etkili dönütler sağlanabilir. Her ne kadar mail okuma bitse de her sitede mailimizi kullandığımız gerçeği değişmedi.

fruzgar

SEO açısından bir katkısı olduğunu düşünmüyorum. Maillerde şöyle bir istatistik okumuştum. İnsanlar maili açıyor fakat genel olarak linke tıklayıp siteye erişim oranı çok düşük. Bunun yerine Onesignal gibi tarayıcı bildirim özelliği çok daha büyük bir avantaj sağlıyor. Üstelik bildirimin spam klasörüne düşme ihtimali veya diğer maillerin arasında kaybolma ihtimali de yok.

Tabi bu tarayıcı bildirimlerini de kullanıcının gözüne sokmamak gerekiyor. Sayfa açıldığı an en üstte bildirimler tarayıcınıza gelsin diye yazması yerine sidebar kısmına bir buton koymak çok daha mantıklı. En azından benim görüşüm böyle. Bir sitede temel olarak aradığım şey sadelik.

Tıpkı Genesis teması gibi:
https://demo.studiopress.com/genesis-sample/

sworks hocam ne kadar e posta pazarlama konusunda deneyimlisiniz bilmiyorum fakat biz çok kullanıyoruz devamlı müşterimiz oluyor. Sizin tıklama orani karşılaştırması yapmanız için sektörel bazlı olmasi gerekir. Bir e ticaret sitesiyle bir blog ayni tıklama oranına sahip olmaz. Örneğin spor kategorisindeki bir site için bültene kayit olan kullanıcılar sporla ilgilendikleri için daha fazla tiklanabilir. Epostalar kişiseldir fakat bilgisayarı 1den fazla kişi kullanabilir ve o an müsait olmadığı için tiklamayabilir bildirime.

Kullanıcı deneyimi tasarımı, arayüz tasarımından her zaman daha iyidir. En büyük örneği; Craigslist

UX SEO Konusunda 3 yıldır çalışıyorum. Yurt dışında bu konu Türkiye'de olduğundan çok daha ileri bir konumda. Çünkü insanlar UX SEO Nedir bunu anladı.

Google arama motoru bir algoritmaya sahip olsa da, bir internet sitesini yükselten değerler kullanıcı memnuniyetine dayalıdır. Pek çoğunuzun uzun uzun SEO Değerlerine bakıp, backlinklerini inceleyip bir türlü neden birinci sırada olduğuna anlam veremediği internet siteleri olmuştur. İşte bu internet siteleri içerde kalınma, sayfa gezme ve tekrar ziyaret edilme gibi konularda olan başarıları ile Google algoritmasının önündedir.

Basit mantıkla Google algoritması şöyle çalışır.

Şunu kontrol et, bunu kontrol et, kelime yüzdesini kontrol et.......... Hepsi kötü...... Ama kullanıcı sitede kalıyor, sayfa geziyor, yavaş açılsa da terk etmiyor.... O zaman ana kurala döner ve derki Kullanıcı tercihleri bizim ölçüm hedefimizdir ve alır kafaya siteyi...

Google algoritması üniversiteye giriş sınavı gibidir. UX SEO ise burslu üniversite okumak gibi. Peşinizden koşar sizi kullanıcıya göstermek ister. Çünkü Google için başarı doğru siteyi, yani son kullanıcın mutu olduğu siteyi bulabilmektir.

UX SEO Konusunda biraz daha bilinçlenince insanların SEO Uzmanı değil UX SEO Uzmanı arayacağına eminim...

Soylenenlere katiliyorum ve kendimi ornek olark gosteriyorm.
Sitemizde "seo" adi altinda soylenen degerlerin %70 i hatta 80 i yapiliyor.
Tecrubem su oldu bir konu hakkinda yazi yaziyorum ama yqzinin icerigi hem bilgi hem ogretici hemde samimi sohbet gibi karsimdakiyle konusur gibi yazdim.
Ancak birakin ilk siralari ilk 100 sayfa icerisine aylarca girmedi.
Daha sonra ufak ufak seo uyumlu makale yazma denilen olayi cozduk.
Dedim ki yaziyi degisitirim.
Atiyorum makalenin anahtar kelimesi heykel olsun.
Yoastin vergidi bilgiler mantiginda hersey tmmladim.
10 kere heykel heykel nedir heykeltras gibi kelimeleri gecirerek gereksiz laf salatasi olsutrdum 1 hafta sonra 4. Sayfaya yerlesti.

Ancak anlatim robot gibi oldu.
Sebep sitenin hicbir otoritesi yok .
Ama bir giren olsa eski yaziyi daha cok begenecekti
Mecburen furya ya bizde katildik.
Hala o sekilde makale yaziyorum.
Birde delirdigm bir konu.
Ilk defa krndi sitemde yazilan bir yaziyi ayninsekilde degistirmeden baska bir site kopyaladi ve otoritesi yuksek diye ben 2. Siraya o 1.siraya yerlesti.
Kisaca anladigim su
Google insanlarin sevecegi kaliteli yaziyi cokta tinlamiyor.
Site otoriterse on planda degilse yazinin kalitesi degil anahtar kelime orani dgerleniyor.
Bu sefer kisir bir dongu kaliteli yazi mi "ozgun" anahtar kelime bazli robot gibi yazi mi yoksa otoriter olup kiytirik yazilarla bile ona cikmakmi.
Bende oyle bir hale geldim ki kimse siteye girmesede gunluk tutar gibi kendime yaziyorum resmen😁