EranKucuk
Video oyunlarının ülkemizde popüler olduğu ve pek çok müşterisinin bulunduğu aşikâr bir durumda diyebiliriz. Ancak pek çok oyun ülkemiz için bir altyazı seçeneği barındırmıyor ve oyuncular oyunu kendi dillerinde oynamak istediklerinde topluluk tarafından hazırlanılmış üçüncü parti dosyalardan faydalanmak zorunda kalıyor. Peki, bunun sebebi nedir?
Öncelikle şunu söyleyelim, oyun şirketleri Türkiye’ye düşman falan değil. Yani Türk düşmanı oldukları için Türkçe’yi dil seçeneği olarak eklemiyor değiller. Zira bölgesel oyun çıkış fiyatlarını göz önünde bulundurduğumuzda görebiliyoruz ki pek çok oyun en uygun fiyatlandırmayı Türkiye için yapıyor. Buna rağmen oyunlarda dil seçeneğini göremiyoruz. Yani konuya basit komplo teorileriyle bakmaktansa daha kompleks durumları yorumlayabilmemiz gerekiyor. İşte bu yazıda da amacımız tam olarak bu.
Dilimizde Tüy Bitti Ancak Konu Arz ve Talep
Biliyorum, biliyorum. Bunu duymaktan artık çok sıkıldınız değil mi? Ancak burada da ana konu farklı bir şey değil. Neredeyse çoğu firma stratejilerini oyunların satış grafiklerine göre kuruyorlar. Kurumsal şirketler duygularla hareket etmektense satış analizlerine göre hareket etmeyi doğal olarak daha çok severler. İşte burada dezavantaj başlıyor. Büyük bazı bilindik markalar dışında çoğu oyun, Türkiye’de pek alıcı bulamıyor. Markalar bu nedenle çoğu zaman ülkemize özel bülten gönderimi dahi yapmıyorlar ve hedef kitlelerinde Türkiye oyuncuları yer almıyor. Yani masraf etmeye değer, yatırım yapma hevesi oluşturacak bir satın alım kültürümüz yok.
Evet, bazı oyunlar bu kültürü oluşturabileceklerini düşünen yayıncılar tarafından Türkçe yayımlanıyor. Burada da büyük markaların Türkiye’de ofislerinin bulunması ya da ajanslarla iş yapması gibi diğer etkenler rol oynuyor. Bu markalar zaten Türkiye’ye yatırım yapmışlar ve doğal olarak dahasını yapmaktan da çekinmiyorlar. Ancak sevinmeyelim, senede 100 adı anılır oyun çıkıyorsa bunlar içerisinden ancak iki üç tanesinde bu ekstra emeği ve yatırımı görebiliyoruz.
Ayrıca biliyorum ki Türk oyuncular “Burada topluluk bile çeviri yapıyor, yatırıma gerek mi var, alıp oyunlarına resmi olarak eklesinler işte” diye romantik düşüncelere sahip olabiliyorlar. Bunu yapan bağımsız oyun geliştiricileri de gördük, bedavadan dil seçeneği eklemek ve bir pazarda daha satışlarını yükseltmek bu tip küçük gruplarda önemli olabiliyor. Ancak bunu büyük şirketlerde göremiyoruz. Çünkü şirket çeviriden kaynaklı yaşayabileceği sorunları omuzlamak istemiyor. Zira topluluktan gelen çeviri şirketi zor duruma düşürecek hatalar ve kötü niyetler barındırabilir.
34 Yıl Sonra, 13 Yaşındaki Bir Genç İlk Defa Tetris'i Bitirdi!
Oyun dünyasında bir ilk yaşandı. 2024 yılının ilk saatlerinde 13 yaşındaki bir genç, tam 34 yıldır kimsenin başaramadığını başararak Tetris oyununu tamamen bitirmeyi başardı. NES’te bulunan ve özellikle Y kuşağının en sevdi...
Türkiye Lokasyonu Oyun Sektörü İçin Çok Arada
Oyun sektörü Amerika ve Asya kıtalarına ağırlığını koymuş durumda. Şirketler de genellikle buralarda kendine yaşam alanı buluyorlar ve satışlar da yine en çok buralarda yükseliyor. Olur da Avrupa’ya uğrayacak olurlarsa da seçenek mutlaka Batı Avrupa oluyor. Ancak Türkiye konum olarak maalesef avantajlı bir noktada yer almıyor. Bu ayrı kalmışlık da şirketlerin operasyon yürütmemeleri için bir sebep daha oluşturuyor. Bu yön Orta Doğu pazarının hareketlenmesiyle değişebilir elbette anca burada da farklı bir sorun karşımıza çıkıyor. Türkiye Orta Doğu pazarına açılmak için hoş bir yerde bulunsa da, burada konuşulan yoğunluklu olan dil Arapça. Yani işler yine sarpa sarıyor.
Türkçe dil desteği olmayan oyunlarla ilgili görüşleriniz nelerdir? Yorumlarda bizimle paylaşmak isterseniz çok seviniriz.
