1700-1800'lü yıllarda parmak iziyle cinayet çözmek o kadar güçlü bir şey değildi. Dolayısıyla insanlar birbirini öldürünce yakalanması çok zor oluyordu. Lakin yıllar içerisinde teknolojinin gelişmesiyle birlikte katillerin bulunması gittikçe kolaylaştı. Dünya'da bir çok seri katil var, lakin teknoloji de çok hızlı bir şekilde ilerliyor. Artık cinayet yerinde bulunmadan, uzaktan cinayet işlendiğini görebiliyoruz. Geçen sene ağustos ayında bulunmadığı yerden internete bağlı dürbünlü tüfekle cinayet işleyen katil haberi geçiyordu televizyonda. Tüm bunlar aslında insanların yavaş yavaş güvenlik anlayışının değiştiğini gösteriyor. Buna karşılık geliştirilen güvenlik önlemleri ise siber güvenlik adı altında oluşuyor. Bu da beyaz şapkalı hacker adında bir meslek oluşturuyor. Eskiden siyah şapkalı hacker denilen, sadece zarar verme amacıyla dünyaya kendisini tanıtan hackerlar varken artık şirketler, bankalar kendilerine güvenliği için beyaz şapkalı hacker alımları
İnternet sektörü genişledikçe hizmetlere ulaşmak kolaylaşırken, rekabet gün geçtikçe daha zor bir hale geldi. Dolayısıyla ücret talebinde bulunmayan veya daha uygun fiyatlı hizmet sunan sağlayıcılar göz bebeğimiz doğrusu. Dilerseniz hobi amaçlı blog açarken, dilerseniz de web sitesi kurma işlemlerinizi gerçekleştirirken kullanabileceğiniz Bedava-Sitem sisteminden bahsetmeye başlayalım.
Öncelikle şunu söylemekte fayda var, sistem oldukça basit ve kullanışlı. Yani aslında herhangi bir yazılım bilginiz olmasa da, sunucu tarafındaki konulara hâkim olmasanız da platformu rahatlıkla kullanabilirsiniz. Ayrıca bu siteden paravan blog da açabileceğinizi, paravan blog için farklı kaynaklardan yararlanmanın faydasını tekrardan hatırlayalım. Eğer arama motorlarına yönelik çalışmalar yapıyor ve başarılı olmak istiyorsanız, adınızın internetin farklı alanlarında anılıyor olması oldukça önemli. Sınırlarımızı genişletmek ve adımızın anılır olması durumuna olumlu etki etmek istiyorsak
Video içeriği çeken bilir: Tüketicilerin tek Play’de sonunu gördüğü içerikler göründükleri kadar kolay hazırlanmıyor. Önce Konfüçyüs modunda kurguları düşünülüyor, sonra Shakespeare kalemiyle kurguya çekiliyor…
Kameranın karşısına geçip, video güzelce çekiliyor ve ardından videonun harman olduğu yere geliniyor. Boyutlandırmalar, montajlar, eklemeler, çıkarmalar ve filigranların havada uçuştuğu, hummalı bir prodüksiyon süreci baş gösteriyor.
Bitti mi? Tabii ki hayır! Bazen videonuzun sesinde bazen görüntülerinde sorunlar yaşanıyor. Hepsi halloluyor da, son aşamaya gelindiğinde video içeriğin sıkıştırılması ve dönüştürülmesinde işler sarpa sarıyor.
Sizin işler de sarpa sarıyorsa video içerikleri hazırlarken çalışma şeklinizi tepeden tırnağa değiştirecek, olağanüstü video aracı Movavi Video Converter ile tanışmanızın tam zamanı…
Movavi Video Converter Nedir?
Durun! Movavi Video Converter sıradan bir video dönüştürücü değil! İsmine aldanmadan önce bu olağanüstü
90’lı neslin başını döndüren, ATARI salonu sahiplerini köşe eden, şu susamlı grafikleri hatırlıyor musunuz?
O grafikler eskiyeli çok oldu… Her geçen yıl biraz daha eskimelerine rağmen pikselize tasarımlar hala modern tasarım dünyasından demir almış değil. Tam aksine, onlar artık retro tasarımın kuyruk sokumu!. Onlar Pixel Art! (Piksel Sanatı)
İnternette amaçlı amaçsız sörf yaparken, bazen ATARI oyunlarının grafikleri gibi tasarlanmış internet sitelerine denk geliyorsunuzdur. İnsanda bi’ hoş duygular uyandıran bu internet siteleri “retro” tasarım trendinin bir ürünü olurken aynı zamanda Pixel Art’ın da bir türü.
Eğer bu tarz internet siteleri hoşunuza gidiyor ve siz de bunlardan birini nasıl yapacağınızı kara kara düşünüyorsanız çareniz burada!
Açık kaynak gönüllüsü ve ergenliğini ATARI salonlarında tüketen bir geliştirici, zahmetsizce ATARI’den fırlamış gibi görünen siteler yapabileceğiniz, muhteşem bir CSS kütüphanesi geliştirmiş: NES.CSS!
NES.CSS ile ATARI
Winamp’ın kişneyen lamasının sesi hala kulaklarınızda çınlıyor mu? Merak etmeyin! Yakında hasret bitiyor, kişneyen lama sizi de yeniden kişnemeye davet ediyor!
1997 yılında ilk sürümüyle kullanıcıların karşısına çıkan Winamp, 2019 yılında yenilenmiş sürümleriyle tekrar hayranlarıyla buluşacak. Masaüstü tarafında yenilenmiş Winamp deneyimi bizleri beklerken, mobil tarafında ise ufukta Winamp Android ve iOS uygulamaları bizi bekliyor.
Radionomy 2014 yılında Winamp’ı satın aldığında, kulağımızda çınlayan kişneme sesi yavaş yavaş unutulmaya yüz tutmuştu. Şirketin CEO’su Alexandre Saboundijan’ın söylediğine göre, sessizlik önümüzdeki yıl nihayet bozulacak.
Yeni ve güçlü sürümleriyle rakiplerinin karşısına çıkacak Winamp’ın, günümüz standartlarını ve ihtiyaçlarını karşılamayı hedefleyen yenilikçi özelliklere sahip olması bekleniyor. Winamp’ın son güncellemesi 2013 yılında gerçekleşmişti, haliyle Winamp’dan beklenti oldukça yüksek.
Winamp’ın yeni sürümü olmamasına rağmen
Google’ın Chrome için hazırladığı bir sonraki güvenlik güncellemesiyle binlerce internet sitesi “güvenilir değil” olarak işaretlenecek.
Google, Chrome’un yeni sürümü olacak Chrome 70 güncellemesi, 16 Ekim’de yayınlayacak. Yeni sürümle birlikte eski Symantec HTTPS sertifikalarını kullanan binlerce internet sitesi güvenilir değil olarak işaretlenecek.
Google’ın SSL sertifikalarını ve HTTPS’i artık yeni standart haline getirmek istemesi malumunuz.
Bu konuda çok daha fazlasının yapılması gerektiğine inanan Google, Symantec gibi güvenilir kabul edilmeyen eski SSL sertifikalarına sahip bağlantıları, yeni güvenlik güncellemesinden sonra güvensiz olarak işaretleyecek.
Güvenlik uzmanı Scott Helme’nin belirttiğine göre, Alexa’da ilk 1 milyon içinde yer alan binlerce internet sitesi bu güvenlik güncellemesinden etkilenecek. Helme’nin belirttiğine göre aralarında dünyaca ünlü internet siteleri, devlet siteleri ve kuruluşların yer aldığı kabarık bir liste yeni güncellemeden
Microsoft, 1983 yılında geliştirilen MS-DOS 1.25 ve 2.0 işletim sistemlerinin kaynak kodlarını, GitHub üzerinden tüm meraklı geliştiricilerle paylaştı.
MS-DOS koca bir nesil ve bilgisayar tarihi açısından bir işletim sisteminden çok daha fazlası! 1983 yılında geliştirilen ve Microsoft tarafından satılan MS-DOS, şimdi meraklı geliştiricilerle tekrar tozlu kod satırlarında buluşuyor.
MS-DOS’un kaynak kodları aslında ilk defa oksijene karışmıyor. Daha önce 2014 yılında Microsoft orijinal kaynak kodu Computer History Museum (Bilgisayar Tarihi Müzesi) aracılığıyla paylaşmıştı. Ancak; yazılımcıların bu kodu kullanarak ticari projeler geliştirmesi ve Web’de dağıtması yasaklanmıştı.
Bu kez şartları yumuşatma yoluna giden Microsoft, orijinal kaynak kodları MIT lisansı altında yayınlıyor. Yani; isteyen geliştiriciler MS-DOS’un kaynak kodlarını diledikleri gibi değiştirebilir, kendi ürünlerinde kullanabilir veya dağıtabilirler.
Bilgisayar Tarihinin En Afili İşletim Sistemi:
Bu yıl Mart ayında Java 10 ile geliştiriciler ve kullanıcılarının karşısına çıkan Oracle, 6 aylık kısa bir aranın ardından yeni sürüm Java 11’i yayınladı.
Bir önceki sürümüyle Java konusunda yeni bir devrin kapılarını aralayan şirket, şimdi, yeni Java 11 sürümüyle daha belirgin hatlara sahip bir başka Java sürümünü sunuyor.
Java 11’e ilişkin olarak dikkat edilmeye değer en ilginç husus; Java Development Kit’in (JDK) 11 sürümü geliştiricilere sunulan ilk uzun süreli sürüm (LTS: Long Term Release) olacak.
Bunun anlamı; yeni Java 11, 8 yıl boyunca Oracle tarafından desteklenmeye devam edecek ve kullanıcılar çeşitli iyileştirme güncellemeleriyle aynı sürümü kullanacak.
Oracle’ın yakından tanımayanlar için hatırlatmak gerekirse; Oracle LTS sürümlerini her 3 yılda bir yayınlamaktaydı. Bu yıl ise 6 aylık sürecin ardından yeni ve LTS olarak farklı bir sürüm şeklinde Java 11 karşımıza çıktı.
Dolayısıyla bir sonraki LTS desteğine sahip olacak Java sürümü için şimdiden
Microsoft’un Linux camiasına karşı beslediği hissi duygular geçtiğimiz yıl ilk meyvelerini vermeye başladı. Şu an Windows kullanıcıları Ubuntu, Debian ve Kali başta olmak üzere birçok popüler Linux dağıtımını Windows 10’da çalıştırabiliyor. Ne var ki, tüm bu Linux dağıtımları WSL uyumsuzluğundan ortaya çıkan bazı sorunlarla yüzgöz olmuş durumdalar. Microsoft mağazasındaki yerini yenice alan WLinux ise tüm bu uyumsuzluk sorunlarını ortadan kaldırmak istiyor.
Whitewater Foundry tarafından geliştirilen WLinux’un farklı bir aurası var. Bu işletim sistemi dağıtımı, Windows Subsystem for Linux ile maksimum uyumluk için geliştiriliyor ve diğer dağıtımlarda olduğu üzere gereksiz paketleri bünyesinde barındırmıyor. WSL’den tam performansla etinden sütünden faydalanmak isteyenler için geliştirlen WLinux, geliştiricilerinin hızlı çabaları sayesinde üst düzey stabilite ve güvenliği vaat ediyor.
WLinux’un macerasına başlama hikayesini Whitewater Foundry’nin kurucusu “Linux'taki
Winamp’ın sadece adını okumanın bile nostaljik seslerin kulağımızda yeniden çınlamasına neden olduğu doğrudur. 2000’li yıllarda Apple’ın iTunes’u ve Windows’un Media Player’inin en güçlü alternatifi olarak piyasada kendine taht kuran efsanevi yazılım, iddialara göre önümüzdeki günlerde Windows 10 desteğiyle birlikte karşımıza çıkabilir.
Winamp’ın geçmişini hatırlatmak maksadıyla ufaktan değinmemiz gerekirse: Winamp, 1997 yılında Nullsoft tarafından geliştirilen bir medya oynatıcısıydı. 1999 yılında kendini AOL’nin ellerinde bulan yazılım daha sonra ise Radionomy bünyesine geçiş yaptı. Winamp’ın kendi internet sitesinde yer alan sayfada Winamp’ın yakında tekrar geri döneceği açıklaması yer alıyor fakat bu konuda şirket 4 yıl boyunca herhangi bir güncelleme duyurusunda bulunmadı. Winamp’ın tekrar küllerinden hayat bulacağı haberiyse yeni Winamp sürümünün internetteki anonim kaynaklarda yer almasıyla ayyuka çıktı.
Winamp’ın güncel sürümü hala kendi internet sitesi üzerinden