Yatırım Fonlarının Pişmanlığı: Mobil Oyunlar

Mobil oyunlarla ilgili konuşabilecek yüzlerce şey var ancak bunlardan bazıları gerçekten çok öne çıkıyor. Bunlardan bariz birisi ülkemizin bu konudaki başarılı girişimleri, diğeriyse yatırım fonlarının öngörüsüz tavrı olacaktır. Hah biz bu ikinci kısımla ilgili bir yazı yazalım olur mu?

Sağır sultanın bile kulağına gitti ama bilmeyenler için mobil oyunlarda ne başardık önce bir ondan bahsetmeliyiz sanırım. Bu ülke üç unicorn çıkarttı sevgili okur. Yani çıkış yapabilmiş üç tane milyar dolarlık girişimimiz oldu bu topraklarda. Bunlardan ikisi mobil oyun firmasıydı. Ayrıca yine son birkaç yıl içerisinde satışlarını onlarca milyon dolara gerçekleştirebilen diğer mobil oyun stüdyolarını da unutmamak lazım. Peak, Masomo, Rollic gibi firmalar ve başardıkları gerçekten de iştah kabartıcı bir durumda. Bu iştah kabartıcılığının yanında çoğu yöneticinin de ‘keşke’ ve ‘ah ulan’ düşüncelerini oluşturduklarından da eminim. O nedenle bu yazıyı kaleme almak gerekiyordu.

Tavır Neydi ve Şimdi Ne Oldu?

Herhangi bir girişimci, herhangi bir hibe programına ya da yatırım fonuna gidip ‘Oyun’ dediğinde hayalperest olarak görülüyordu. Çoğunlukla ciddiye almayan bir yaklaşım, bu yaklaşımın arkasında da küçümseyen bir tebessümle karşılaşıyordu. Bu pek de garip değil zira akım elektronik ticaret, dijital bankacılık sistemleri olarak görülüyordu. Eğer bir fikir uçuksa, yatırımcılar için fiziksel bir yönü varsa hâlâ düşünülebilirdi. Yani Martı gibi, BiTaksi gibi alanlar da bu vesileyle yatırımlardan nasiplerini aldılar. Ancak oyunlar bu gruba da dâhil değildiler.

Bugünkü durum ise söylediğimizin tam tersi bir noktada diyebiliriz. Yatırımcılar oyun stüdyolarını fon yağmuruna tutarken, yöneticiler oyunlarla ilgili her projeye onay veriyorlar. Çünkü geç kalınmışlığının pişmanlığını yaşayan bu grup diğer bir yandan halen umutlu bir beklenti içerisindeler. “Belki de treni kaçırmamışızdır?” tavrı olarak yorumlamak mümkün kısacası.

Eğer bugün oyun yapabildiğinizi, bu konudaki profesyonel duruşunuzu herhangi bir yatırımcıya kanıtlarsanız muhtemelen bir yatırım alırsınız. Risk olarak görmeden yüz binlerce dolar ve hatta milyonları bu alanda yatırım yaparak kullanıyorlar. Harika değil mi? 10 yıl önce yapmadıkları için kaçırdıkları milyarları bugün bu şekilde kovalamaktalar.

İlginizi Çekebilir!

Oyunseverlerin Korkulu Rüyası: Game As a Service

Oyun dünyasının sıkı takipçilerinden değilseniz ‘Servis olarak oyun’ kavramını ilk defa duyuyor olabilirsiniz. Ancak video oyunlarının yapı taşlarını şimdiden oynatmaya başlayan bu konu şirketlerin iştahını kabartıyor olsa d...

Tren Ne Kadar Uzakta?

Doğrusu en büyük balıkların kaçmış olduğunun muhtemelen kendileri de gayet farkında ancak henüz hâlâ şans olduğunun okumasını ve veri analizini yapabildiklerini düşünebiliriz. Bu okumaları neticesinde kazanç sağlayabileceklerini düşündükleri bu alana para yatırmaktan da çekinmiyorlar doğal olarak. Eh bu da güzel değil mi? Hatanın neresinden dönersek kârdır.

Bu pişmanlık umarız ki genel strateji oluşturma yollarında değişikliğe gitmelerine olanak sağlamıştır ve ibretlik bir ders olabilmiştir. İçtenlikle umarız ki, bundan sonra dijital dünyadaki yenilikleri daha iyi takip edip, önyargı yerine öngörü ile hareket edebilirler. Sonuç olarak yatırımcılar bu davranış biçimini sergilemek konusunda kendilerini bir yere taşıyabilirlerse bundan en çok faydalanan da girişimciler olacaktır.

Mobil oyun sektörü ve başarılarıyla ilgili sizlerin görüşlerini de çok merak ediyoruz. Yorumlarda bizimle paylaşabilirseniz çok seviniriz efendim.