EranKucuk
Yitip gidenler serimizde pek çok büyük projenin, birbirinden ilginç hikâyesini sizinle paylaştık. Bu projelerin ortak bir yönü olduğunu söylememiz gerekirse, sonlarının genellikle hüzünlü bir şekilde bitiyor olması olacaktır. İşte yine benzer bir isimle karşınızdayız, Foursquare’u hatırlıyor musunuz?
Aslında bu içeriğimizin öncekilerden bir farkı olduğunu da yazının daha ilk cümlelerinde belirtelim. Foursquare güçlü bir isim olarak özellikle B2B ve yine B2C şekilde iş yapmaya devam ediyor. Şirketin oldukça saygın ve başarılı bir yolda ilerlediğini söyleyebiliriz. Ancak burada bahsedeceğimiz süreç de eminim ki akıllarınızda canlanmıştır. Foursquare’ın hepimiz tarafından bilindiği iş modeli şu an izledikleri model değildi. Biz onu fiziksel alan sosyal medyası olarak tanımıştık. İşte bugün üzerinden geçeceğimiz ve hafızalardaki yerini tazeleyeceğimiz senaryo daha çok bununla ilgili efendim. Dilerseniz başlayalım ki soru işaretleri ortadan yavaş yavaş kalksın.
Sosyal Medya Olmayı Terk Etmek
Foursquare, 2010 yılında yakaladığı ivme ile birlikte ilk nesil kullanıcıları için de oldukça ilgi çekici bulunmuştu. Bu da hem aldığı yatırımları arttırdı, hem de üyeleri tarafından desteklenmesine neden oldu. Uygulamanın daha sonra büründüğü halini bir kenara bırakacak olursak (üzerine konuşacağız), bu yeni sosyal medyanın temel amacı insanlarla ‘nerede’ olduğumuzu paylaşmaktan geçiyordu. AVM’ye mi gittik? Hop bir paylaşım yapalım. Lüks bir restorana mı uğradık ya da sadece bir parkı mı ziyaret ettik? Hadi bir paylaşım da bunlar için yapalım. Evet, bugün için oldukça alıştığımız şeyler, kullandığımız sosyal medya platformlarının hepsi konum belirtme özelliklerini içlerinde barındırıyor ve bu tip ekstralardan yararlanmamıza gerek kalmıyor. Ancak ilk ortaya koyulduğunda oldukça yenilikçi bir fikirdi gerçekten ve milyonlarca dolarlık yatırımların şirkete akıtılmasına da vesile oldu. Tabii bir yere kadar…
Şirket bir noktada ana uygulamasının bu sosyal medya özelliğinden arınmasını amaçladı. Foursquare bu noktadan sonra kendi söylemiyle bir lokasyon servisi olma yolunu seçti. Dahası üçüncü parti bir şekilde diğer şirketlerin de kendi altyapısından faydalanmasına izin vererek gelirini de oldukça yükseltti. Ancak sosyal medya fikrinden ana uygulamasını arındırmış olsa da bunun tamamen sönmesine izin vermedi. Swarm uzun bir süre hayatımızda kaldı.
YouTube Mesajlaşma Özelliğini Tüm Kullanıcılara Açtı
“Televizyonun müstakbel katili” YouTube, daha sosyal bir platform olma yolunda yeni ve kararlı bir adım attı. Neredeyse bir yıldır kapalı beta olarak test edilen YouTube kullanıcıları arasında mesajlaşma özelliği bugünden itibaren ...
Swarm by Foursquare
‘Arınan’ ana uygulama aynı dönemde ikinci bir uygulamayı da servis etti. Akıllı telefonların teknolojisini de tam zamanında yakalayan Swarm, ana uygulamanın özelliklerine bayılan diğer kullanıcıları da toplamayı başardı. Diğer bir yandan içeriğine de pek çok yenilik katmayı başaran uygulama kısa bir sürede milyonlara ulaştı. Ancak bugün, eski popülaritesine çok uzak bir noktada.
Sonuç olarak bu uygulama da bugün diğer uygulamaların verdiği temel bir fonksiyonun bir bütün halinde sunulduğu bir platformdan fazlası değildi. Diğer bir yandan dünya çapında yaşadığımız salgının da bu fikirle yola çıkan projeleri unutmamıza vesile olduğunu kabul edebiliriz. Mobil mecralarda yazılım nedeniyle aldıkları eleştirilerle birlikte de Swarm’ın bir yitip gidenler başlığına dönüşmesi de Foursquare’in fikir anlamıyla yol değiştirmesi de garip değildi doğrusu.
Siz bu uygulamalarla hangi dönemde tanıştınız? Hiç aktif bir kullanıcı haline geldiniz mi? Yorumlarda görüşelim.
