Yitip Gidenler: MySpace

İnternet henüz çok genç bir mecraymış gibi görünse de üzerinde pek çok yıldızın belirip kaydığı bir alan olarak bizlerle birlikte yaşlanmaya devam ediyor. Bu yıldızlar arasında belki de bir dönem en güzel parlayanlardan MySpace’i hatırlıyor musunuz? Gelin bugün biraz onun hikâyesini konuşalım.

MySpace, döneminin ileri görüşlü projelerinden birisiydi. Eski olmasına karşın niş bir sosyal medya platformu olarak kullanıcılarıyla buluşmuştu. Platform bir yandan müzik dinleyicilerini kanatları altına alırken, diğer bir yandan müzisyenlere de kapılarını açmaktaydı. Bu sayede geniş bir kullanıcı kitlesine ulaşan platformun benzersizliği de onu özel kılmaktaydı. Özellikle kendisi gibi genç müzik türleri olan Rap, Dubstep gibi alanların sanatçılarının pek çoğunun kariyerinde MySpace’in önemli bir rolü bulunmakta. Çünkü şarkılar ilk buraya yüklenir ve kitlelerden ilk tepkiler yine buradan alınırdı. Kulağa yakın gelen çeşitli platformlar var değil mi? İşte bu site hepsinden önce çok yüksek kitlelere ulaşmayı başarmıştı. Tamam, ama nasıl oldu da bu yazıda ağırlanacak kadar ‘yitip gitti’.

İşlerin Kötüye Gidişi

Öncelikle platformun tam anlamıyla kapanmadığını söyleyelim. Ülkemize olan erişimleri kapatılmış olmasına rağmen, site yurtdışı içerik üretimine devam ediyor. Hatta trafik olarak da ülkemizdeki çoğu sitenin önünde değiliz. Ancak bir dönem en büyükler arasında adı anılırken, şimdi bulunduğu konum inanıyorum ki yöneticileri için de bir çöküştür.

Bu noktada yapılan birkaç büyük hatayı anmadan önce söylemem gereken bir şey var. Zamanlama çok kıymetli bir unsur. Biz çoğunlukla geç kalınmış işleri duyuyoruz, “kripto parayı şu zaman alacaktım”, “bu siteyi şu zaman kuracaktım” gibi. Ancak zaman yalnızca bu yönden tehlikeli değil. Erken hareket etmek de oldukça büyük sorunlar yaratabiliyor. Önemli olan bir şekilde doğru aralığı yakalayabilmekten geçiyor. MySpace işte bu olması gerekenden erken yapılan projelerden birisi. Elbette tek hatası bu değil, zira zamanlamayı telafi etmenin de çeşitli yolları bulunuyor.

Şirketin ekonomi yönetimi oldukça sancılı bir durumda olduğu için, yükü omuzlarında taşıması kolay olmadı. Diğer bir yandan gelir modelleri de yalnızca reklama dayalıydı ancak internet reklamcılığı sitenin o döneminin pek de starı sayılmazdı. Diğer bir yandan Vimeo ya da SoundCloud gibi ücretli yükleme paketleri de sunmadığı için sunucu yükünün de ağırlaştığını tahmin etmek çok zor değil. Tüm bunlar birleştiğinde şirketi ayakta tutmak da, yeni yatırımların ve hamlelerin önünü açmak da oldukça zorlaşmış olmalı. Tabii, bir de o son yumruk var…

İlginizi Çekebilir!

Üzerine Konuşmalıyız: Flu TV

Bu yazı serisinde herhangi bir YouTube kanalı özelinde konuşacağımı ve hatta bir YouTube kanalı özelinde başlık atacağımı düşünmezdim. Ancak bunu hak eden bir içerik üreticisi varsa o kesinlikle Flu TV. Dolayısıyla yazı fikrimi ...

Yapılmaması Gereken O ‘Hata’

Son kalp atışları, geçtiğimiz yıllarda site sunucularında yapılan bir hatayla geçmiş tüm içeriğin silinmesine neden olmalarıyla söndü. Sitenin oldukça önemli bir trafik kaynağı olan geçmişte yüklenen şarkılarının neredeyse tamamı uçtu gitti. Bu hem insanların tepkisine, hem de trafiğin kesilmesine neden oldu. Ayrıca, muhtemelen müzik piyasasının tam gaz dijitale geçtiği ve SoundCloud, Deezer, Spotify gibi markaların parladığı dönemde sitenin son büyük yatırım umutlarını söndüren olay da bu oldu.

Soracak olursanız elbette ‘kötü yönetildi’ diyebilirim. Sonuç olarak en büyüklerden birisiyken, erken atılım yapma konusunda kendisini kanıtlamış bir platformken hem mobil teknolojilerden uzakta kalmak, hem gelir yollarını genişletememek yönetimden başkasının suçu değil. Diğer bir yandan ismini andığımız, şu an MySpace’ten çok daha büyük olan diğer girişimlerle rekabette marka bilinirliği avantajı da bulunmaktaydı. Ancak böyle bir olanak da bu yaşlı kurda sağlanamadı. Şimdilik iyi içerik üreten bir müzik bloğu olmaktan fazlasını yapamadığı ve marka bilinirliğini ancak medya oluşuyla kullanabildiğini görüyoruz.

Yitip gidenleri bir yazı serisi olarak sunmak istiyorum, aklınızda üzerine konuşmamı istediğiniz bir çöküş hikâyesi varsa yorumlarda benimle paylaşabilirsiniz. MySpace ile ilgili sizin anılarınız var mıydı, paylaşmak ister misiniz?