lostyazilim
tr.link

Ziyaretçilerin Sitenizi Tekrar Ziyaret Etmemesinin 5 Nedeni

Bir internet servisinin ziyaretçi edinmekten daha büyük bir sıkıntısı varsa o da kuşkusuz edindiği ziyaretçiyi sürekli bir ziyaretçi haline getirmeyi başaramasıdır. Ne yazık ki, bu konuda hala internetin genelini baz aldığımızda Türkiye yayıncıları olarak yeterli değiliz.

Önemli olan bir günde milyonlarca ziyaretçiye ağırlayan ama iki gün sonra sadece kendinizin giriş yaptığı bir servis oluşturmak değildir. Önemli olan her gün en azından, kazandığınız trafiğin çok küçük bir oranını bile olsa düzenli kitleniz haline getirebilmektir.

Trafiğinizi anlık metriklerde yükseltmeyi başarıyor ancak sürekli bir kitle edinemiyorsanız bunun birçok nedeni olabilir. Birçok internet ziyaretçisi için en önemli beş neden ise hemen aşağıda sizi bekliyor;

#1. Unutulan İçerikler, İçeriklerimiz. (İçerik mi… O Ne Ya?)

Gerçekten karanlık güçlerin vakti zamanında Türkiye’ye gelip yerleştiğini ve bizi aşama aşama zehirleyerek alışkanlıklarımızı değiştirmeye çalıştığını düşünüyorum. Yoksa birilerinin asıl olaydan ve mevzudan bu kadar uzaklaşmasının imkanı yok.

Bir site kurarken veya o siteninin yayını devam ettirirken asıl olanın içerik olduğunu her seferinde unutmayı nasıl oluyorsa bir şekilde başarıyoruz. Evet, SEO bizim içeriklerimizi daha çok kullanıcıya ulaştırmamız için sunulan bir nevi şans ve bu şansın mutlaka değerlendirilmesi gerekiyor ancak SEO’ya sunduklarınızı kullanıcılara içeriklerinizle sunmuyorsanız o zaman yaptığınız SEO’nun da ziyaretçi gözünde hiçbir hükmü yok demektir. 

İnternet kullanıcılarının bir internet sitesini ziyaret etmek istemelerinin en temel amacı içeriklerdir. Milyon tane SEO kriterini yerine getiriyor olsanız bile içerikleriniz ziyaretçileri hedef almıyorsa o kullanıcı sizin sitenizi sadece zorunda olduğu için veya tek seferlik ziyaret edecektir. Artık bu SEO’mu böyle etkiler mi? Yok şunu şöyle yaparsam SEO’m nice olur diye düşünmeye başlamadan önce içeriklerimize yönelsek sanırım daha iyi olacak çünkü her geçen gün içerik kalitesi konusunda ortalığı kızıştıran rakipleriniz piyasaya çıkıyor haberiniz olsun.

Olsun yine de neşemiz bozulmasın, içeriğimiz tıraş ama sonuç olarak SEO’muz çok sağlam öyle değil mi?

Sitenizin Downtime Oranını Ölçmenize Yardımcı 37 Ücretsiz Web Aracı
İlginizi Çekebilir!

Sitenizin Downtime Oranını Ölçmenize Yardımcı 37 Ücretsiz Web Aracı

Online sektörlerin tümünde servislerinizin her zaman erişebilir olması oldukça önemli bir kriterdir. Fiziksel adreslerin aksine, insanlar sürekli kullanacakları internet adreslerinin daima erişebilir olması konusunda ciddi ciddi takıntıl...

#2. Göz Kanatan Tasarımlar (Banner’ın Arkasındaki Teletabiler)

Gökkuşağı misali rengarenk fontlara sahip olan internet sitelerinin miadı bundan yıllar yıllar önce sona erdi. Buna rağmen hala aramızda modern tasarım dediğimiz olayın ne olduğunu anlayamamış birçok Webmasterın var olduğunu biliyoruz. (Hadi hadi, saklamayın şimdi)

İnternetin en büyük dezavantajlarından biri de gelişmesinin her şeyi gelişime sürüklemesidir. Yani, A sitesi kendini geliştiriyorsa B sitesinden Z sitesine kadar tüm alfabe sitelerinin bir şekilde kendini geliştirmesi gerekir. 

“Benim tarzım, bu imajım bu. Site benim, içerik benim.” Diyerek işin içinden sıyrılacağınız zamanlar geride kaldı.

Bakın millet, bu insanlar her gün Google ve Facebook gibi üzerinde acayip profesyonel tasarım çalışmalarının yapıldığı siteleri kullanıyor. Haliyle insanlar bu tarz siteleri kabul ediyor ve sadelik yada modern tasarımın bu olması gerektiğini düşünüyor. 

Bu durumdan hareketle bazı dikkat etmeniz gereken önemli tasarım noktaları var;

  • Renklerin biri Hanya diğeri Konya’yı göstermemeli
  • Tasarımınız yapısal olarak bütünlüğe sahip olmalı. Siteniz hiçbir zaman Banner’ın arkasında bi anda Teletabiler çıkacak gibi absürt çizgilere sahip olmamalı.
  • Sitenizin font seçimi, font boyu, font rengi uyumu sağlanmalı.
  • En önemlisi siteyi açıp okumaya çalıştığınız zaman arkadan arkadan gözünüz yanıyormuş ve az sonra kanayacakmış hissi içinizi kaplamamalı.
  • Reklamlarınız gerçekten reklam olmalı. Yani, bildiğiniz reklamlar olmalı ve sayfanın içerisinde sessiz sakin, efendi efendi durmalı. “Beni okumak istiyorsun heee! Al bakalım o zaman önce şu reklamla bütün dikkatini dağıtayım da sonra bana tıklayıp mecalin kalırsa okursun” diye bağırıp, çağırıp isyan eden reklamlar olmamalı.

#3. Alan Aldı (Alan Adı Sorunları Köşesi)

Ne yazık ki internetteki her şey artık ticari bir gelir kapısı olma şansına ve ihtimaline sahip. Bütün her şey ve her sektör gibi alan adları da buna dahil. Harika bir işe girişeceksiniz ama bir de bakıyorsunuz ki o ne! Sizin alan adını zaten alan aldı. 

Böyle bir durumda ideal alan adını bulmanın ne kadar zor ve yorucu bir maraton olduğunu biliyoruz ama yine de kullanıcıların aklında kalan ve öz alan adlarına yönelmek zorundasınız. Gerekirse projenizi 5 gün 10 gün sonra yayına alın ama isim konusunda tam ve mutabık kalın. Bunu başarın ki, insanlar da sitenizin adresini aklında tutmayı başarsın. Unutmayın harika bir alan adı için;

  1. Kısalık şartı
  2. Özgünlük şartı
  3. Çarpıcılık şartı

Olmak üzere üç farklı şartımız var. Bunları sağlamayı başarırsanız gerisi öyle veya böyle gelecektir.

Dip not; sırf akılda kalsın diye binderedensugetirsemarinamazsin.com gibi alan adlarına yönelmenize gerek yok 

#4. Site Genel İçeriği Karmaşası

Gün geliyor yolunuz öyle internet sitelerine düşüyor ki, o an kendimi bırakın yabancı bir mahallede hissetmeyi adeta bambaşka bir evrenin ortasında bir başıma kalmış gibi hissediyorum. Tamam anladık, içeriğiniz çok ve birçok kategoriniz var ama benim aradığımı bulmam lazım arkadaşım. Her taraftan ayrı bir içeriğin fışkırması ve yaşanan o neredeyim ben sendromu… 

Sitenizde çok fazla içeriğiniz olabilir ancak bunları lörks diye bana tek seferde sunmaya kalkarsan ve navigasyon menüleri yardımıyla ben istediğimi istediğim yerde bulamazsam, bir daha o siteye girmemeye and içer hatta X Sitesine Girmek İstemeyenler Kulübü filan kurarım.

Sitenizin navigasyon açısından gerçekten kullanışlı olup olmadığını merak ediyorsanız gerçekten bilgisayardan az biraz anlayan bir adamı bilgisayar başına koyup, kendi sitenizi açıp ondan bir şey bulmasını veya gezinmesini isteyin. Eğer istediklerinizi yerine getiremiyor ve büyük bir karmaşa hissi yaşıyorsa sizde bu X Sitesi Kulübü üyelerindensiniz ve yakında sizin için de bir X Sitesi Mağdurları Kulübü filan açabiliriz, dikkatli olun.

#5. Güncel Olmak veya Olmamak İşte Bütün Mesele Bu!

Gerçekten elimden geldiğince çok blogun okuyucusu olmaya çalışıyor ve arlarından gerçekten iyi iş çıkartanların sıkı takipçisi olmak istiyorum. Ama sen gel gör ki, gerçekten iyi içerik hazırlayan adamlar ne hikmetse çok az içerik hazırlıyor. İçerik işinde iyi olmayan ve ne yaptığından haberi olmayan adamlarsa bloglarını sitelerini tıka basa içerikle dolduruyor. 

İçeriğin niteliğine önem vermeyen adamlar sırf güncel olduğu için insanlara onlara kendini tekrardan ziyaret etme şansı sunuyor ve insanlar da bu şansı değerlendiriyor. İyi içerik üreticileriyse zamanlama konusunda sıkıntı yaşadıkları için hüsrana uğruyor.

Bahane ne olursa olsun, bir blogun gerçekten kazanması, kazandırması, tanınması, başarıya ulaşması ve daha bunlar gibi sayısız kriteri elde etmesi için en önemli anahtar düzenliliktir. İnsanlar blogunuzun veya sitenizin ne sıklıkla güncellendiğini bilsinler. 15 gün üste üste sitenizi ziyaret eden insanlar “Bakııııın, Ben Böyle Bir Şey Yapmıştım” başlığıyla karşılaşıp durmasınlar.

Bu içeriğe tepkini gösterebilirsin! 👍

Bu içerik hakkında daha önce tepki gösterilmemiş. İlk tekpi göstererek yazarlarımıza geri bildirim verebilirsin.

Yorumunuz

    Son Yorumlar

    Site Ayarları
    • Tema Seçeneği
    • Site Sesleri
    • Bildirimler
    • Özel Mesaj Al