wmaraci reklam

Araştırmacı Gazetecilik Mantıksız Bir İş Seçimi Değil

Gazetecilik gerçekten de kutsal bir meslek. İyi gazetecilik örnekleri sergilemiş olan Mehmet Ali Birand, Metin Toker gibi isimlerin unutulmaz olarak tarihe geçebilmeleri de bu mesleğin değerini gözler önüne seriyor. Aramızdaki İletişim Fakülteli arkadaşlarımıza tanıdık geleceği haliyle basının güçler ayrılığında, 4. güç olarak anılmakta olan basının en etkili alanlarından birisi olan gazetecilik, özellikle de araştırmacı yapıdaki insanlar için hiç de mantıksız bir meslek olmayabilir.

Bunu söylemişken, alanın epey cesaret isteyen bir yönü olduğunu da belirtelim ki kimseye haksızlık etmiş olmayalım. Dosya haberler oluşturmak, gerçekten de her babayiğidin harcı bir iş değil. Kimi zaman güçlü insanları, hükümetleri ve grupları karşınıza almanızı gerektirecek bu işin aynı zamanda önemli bir muhakeme yeteneği gerektirdiği bariz. Doğruyu yanlıştan ayırt edemeyen birisi, kritik itibar suikastlarını beraberinde taşıyabilir. Diğer bir yandan bu tip haberler ihbar niteliği taşıyabildiğinden emniyet güçlerini yanlış şekilde hareket de ettirebilirsiniz. Son olarak ülkemizde geçmişten bugüne pek çok gazeteci ve yazarın yıllarca hapiste tutulduğunu, suikast ile öldürüldüğünü ya da hayatına kast edildiği görülmüştür. Yani taş gibi bir yürek olmadan çıkılacak bir yol değil. Ancak böyle bir cesareti olan birisi üzerinden konuşabileceğimiz çeşitli notlarımız bulunuyor.

Geleceğin ‘Meslek’ Alanları

Sizi şaşırtır mı bilemem ancak yazının teması bu alt başlıkla birlikte yapay zekâya dönüşüyor. Biliyorsunuz, teknoloji hayatımızdaki yerini güçlendirirken tıpkı sanayi devriminde olduğu gibi bir sürece şahitlik ediyoruz. Çalışma alanlarındaki insan ilmine ve iş gücüne olan ihtiyaç azalıyor. Bu nedenle işsizlik, gelecekte kendisini daha çok gösterebilir bir sorun olacak gibi. Bunu yalnızca biz de söylemiyoruz. Oxford Economics’in yaptığı araştırma önümüzdeki on yıllık süreçte 20 milyon tekstil işçisinin AI nedeniyle işsiz kalacağını söylüyor. Bunun tekstille sınırlı kalmayacağını söylemek için kâhin olmaya da gerek yok. Doç. Dr. Mustafa Emre Civelek’in yaptığı bir başka akademik çalışma da bununla ilgili bir kaynak rolü oynamakta.

İşte burada, teknolojinin hangi alanların ümüğüne yapışacağını gözlemlemek elzem diyebiliriz. Örneğin geçtiğimiz yıllarda yapay zekâ tarafından spikerlik yapıldığını görebildik. Demek ki burada bir sorun var. Doğrusu gazetecilik de pek güvende sayılmaz. Sonuçta herhangi bir polis telsizinden alınan gelişmeler doğru kodlanmış bir üslup ile okurlara iletilebilir değil mi? Ancak burada gazetecilikle, araştırmacı gazeteciliği de birbirinden ayırabilmemiz lazım.

Araştırmacı gazetecilik bu noktada tıpkı yargı gibi bir noktada yer alıyor. İşi vicdan ve adillik dürtüleriyle yoğurarak yapmak mecburi olduğu için, bunları ikili sisteme dökmek pek mümkün olmayacaktır. Bu da mesleği garanti altına alıyor diyebiliriz. Bir yazılım, sizin yaptığınız kadar iyi bir araştırma sürecini önümüzdeki yüzyılda yapamayacak gibi görünüyor, bunu yapabilse insanoğlunun bu yazılımların muhakemesine katılması pek ihtimal dâhilinde değil. Tıpkı yaratıcı sanat eserlerinde, yargı ve yasama organlarında gördüğümüz durumun benzerini burada da tadıyoruz. Yapay zekâ en muhteşem haliyle dahi, önümüzdeki yüzyıl içerisinde Eflatun’un ütopyasındaki ‘Filozof’ olamayacak gibi. Olabileceği o noktada insanlık olarak güveneceğimiz şey kendi dürtülerimiz olacaktır diyebilirim.

Konuyla ilgili görüşlerinizi merakla bekliyoruz efendim. Yorumlarda düşüncelerinizi paylaşırsanız çok seviniriz.

Bu içeriğe tepkini gösterebilirsin! 👍 3.67 / 5 (3 değerlendirme)

3 kişi bu içerik hakkında tepkilerini gösterdi. Sen de tepkini göstererek yazarlarımıza geri bildirim verebilirsin.

Yorumunuz

    Son Yorumlar

    Site Ayarları
    • Tema Seçeneği
    • Site Sesleri
    • Bildirimler
    • Özel Mesaj Al