Bir Acayiplik: Yazılı Her İçeriğe "Makale" Demek

İnternet mecrasının ilginç yönlerinden birisinin kapısını aralayıp irdelemeye var mısınız? Bu yazımızda metinlere neden makale denildiğini sorgulayacağız.

Daha bloğumuzun en başındayken oluşabilecek bir yanlış anlaşılmanın önüne geçelim. Fiverr gibi platformları kullanan kullanıcılarımız bilecektir, yabancılarda da durum farklı değil. Kısacası ortada bir hata var ancak bu yalnızca bizim yanlışımız değil. Dünyadaki oturan algıda bir hata var. Şimdi üzücü haberi verebilirim. Arkadaşlar şu an okuduğunuz bir ‘makale’ değil, yalnızca bir ‘içerik’. Satın aldığımız ya da sattığımız metinlerin de neredeyse hiçbirisi ‘makale’ sınıfına dâhil değil. Burada sanki dünyanın rastgele bir yerinde, bir freelancer hata yapmış da sonra akın akın peşinden gitmişiz gibi bir durum var.

Yapılan ‘Acayiplik’ Nedir?

Makale kelimesinin anlamını ve kullanımı oldukça benzer. Bundan dolayı bu sektörden olmayan birisine ‘makale’ yazdığımızı söylediğimizde garip bakışlarla karşılaşabiliyoruz. Haksızlar mı? Pek sayılmaz. Çünkü makale en basit haliyle, uzman bir bakışla kaleme alınan bilgilendirici metinlere verilen bir isimdir. Bu noktada ‘uzman’ maalesef ki bugün anlaşıldığı haliyle kullanılmıyor, kısacası içeriği kaleme almadan önce yapılan birkaç saatlik araştırmalar bizleri uzman kılmıyor. Makaleleri çoğunlukla akademik dergi ve yayınlarda karşımıza çıkmalarıyla tanıyoruz. Bunun nedeni uzman kelimesinin ‘Master’ yani alan uzmanlığıyla alakalı kullanılıyor olması.

Aslında durumun böyle olduğunu orta öğretim zamanlarımızdayken dahi öğreniyoruz. İnsanların şaşkın tepkiler veriyor olmasının asıl nedeni de zaten bu. Onlar için bu durum “tamam ama sen nasıl makale yazabiliyorsun ki?” ölçüsünde oluyor. Okullarda aldığımız eğitim açısıyla baktığımızda bu hiç garip sayılmaz.

Yazdığımız içerikler kıymetsiz demiyorum, burada böyle bir yanlış anlaşılma olmasını da istemem. İnterneti var eden kelimeler bizlerin klavyelerinden dökülüyor ve her gün yüz milyonlarca insan internetin çetin ceviz yazarlarının metinlerinden bir şeyler öğreniyor ya da bu metinlerle keyifli vakit geçiriyor. İçeriğin makale olarak anılmamasının gerekmesi bu metinleri kalitesiz kılmıyor.

Not: Dijital dünyaya da makale üreten uzmanların hakkını yemeyelim. Özellikle pek çok sağlık kuruluşunun, rehabilitasyon merkezinin ve teknik uzmanlığa ihtiyaç duyan alanın internet sitelerinde uzmanların kaleminden çıkan ‘makale’ içeriklerine ulaşmamız mümkün.

İlginizi Çekebilir!

Dünyada ve Türkiye'de Kepçe Kulak Estetiği Ameliyatı

Normal şartlarda bir bireyin kulak uzunluğu 6,5 santim, genişliği ise 3,5 santim olmalıdır. Kulak ile kafa arasında bulunan açısı ise 30 derecelik bir açıyla yer almaktadır. Verilen bu değerlerin aksine büyük açılar ortaya çıkıyo...

Hadi Gelin Doğrusunu Biz Başlatalım

Gelin bundan sonra hem bu forumda, hem de diğer platformlarda bu konuyla ilgili bir alışveriş başlığı açtığımızda içeriklere ‘Makale’ demeyelim. Metin diyelim, yazılı içerik diyelim, içerik diyelim. Genel bir yanlışı düzeltme yoluna da, yine bu hataların muhtemel başlangıç noktalarında çıkalım.

Ayrıca bu sizin için kulağa pek de önemli gelmeyen bir konu olabilir. Ancak bu noktada en basit haliyle şöyle düşünelim, profesyonel yaklaşım gerektiren ‘makale’ yazımında, adı bu olmayan içerikleri böyle anmak dahi burada ilk defa ticaret yapacak insanlara yanlış görünebilir. Belki de yaptığımız bu hata nedeniyle kaybettiğimiz müşteriler oluyor olabilir.

Peki, siz ne düşünüyorsunuz? Makale deniliyor olması daha önce gözünüze hatalı görünmüş müydü? Yorumlarda görüşelim.