Yaz aylarında sıcaktan bunalmak da, çalışma hevesinin kaybolması da çok alıştığımız durumlar. Tabii bunu biraz da olsa değiştirebilecek ve kendimizi gaza getirebileceğimiz çeşitli yollar var. Bunlar düzenli yaşamaya çalışmak, hedefli hareket etmek gibi kollara ayrılabiliyor. Diğer bir yandan motivasyonu tam olarak kaybettiğimiz anlarda açıp bir film izlemek de oldukça verimli bir çözüm yolu olabiliyor. İşte bu durumlarda yardım çığlıklarımızı duyarcasına hazırlanmış 3 güzel filmi sizin için derledik.
Social Network (Sosyal Ağ)
Facebook’un kuruluş hikâyesini oldukça dramatik bir çerçeveden bize izleten ve yükseklerdeki yalnızlığı da bize göstermeyi, o duyguyu aktarmayı oldukça iyi başarabilen film, David Fincher’ın usta gözleriyle çekildi. Her ne kadar film entrikalarla dolup taşsa ve ana hikâyede bunlara bol bol yer veriliyor olsa da, yükselirken gerçekleşen başarı duygularının, çalışma azminin yer aldığı bu film önemli bir şeyi de göstererek hepimizi gazlama potansiyeline sahip. Çaba, başarının anahtarı.
Artık Kolunuza da Reklam Alabilirsiniz!
Ferrari’nin, Facebook’un reklam için harcama yaptığı bu diyarlarda sizi bizi reklamsız kaldığımızda harcarlar arkadaşlar. Peki verebileceğiniz veya alabileceğiniz en ilginç reklam türüyle tanıştınız mı? Reklam alanı sahipleri...
The Big Short (Büyük Açık)
Amerika’da yaşanacak bir krizi önceden gören birkaç insanın bu öngörü sayesinde ekonominin zirvesine tırmanmasını gösteren The Big Short da bizi farklı bir yerden yakalayarak motive ediyor. Vizyoner olmak her alanda çok önemli. Öngörülü bir girişim yapmanın, sistemdeki bir açığı keşfetmiş olmaktan pek de farkı yok. Ayrıca Adam McKay’in 4. Duvarı sürekli olarak ortadan kaldırdığı filmi izlemek de aşırı keyifli, nasıl başladı ve nasıl bitti anlamak mümkün olmuyor. Belli olan tek şey, film biter bitmez işin başına oturmak istiyor oluşumuz.
The Wolf of Wall Street (Para Avcısı)
Aralarında sindirmesi en zor filmlerden birisi sanırım The Wolf of Wall Street diyebiliriz. Onca ödülüne karşın filmde motivasyon yükseltici amaçların biraz daha farklı gösterildiğini görebiliyoruz. Martin Scorsese’nin bu başyapıtı bizi nasıl gaza getirebilir bunu görmek lazım. Eğer bu arayıştan mutlu taraf olarak ayrılabilirseniz, bu filmi izlediğiniz bir akşamın sonucunda kazanç sağlayabileceğiniz yeni fikirler bulma şansınız bir hayli yüksek.