Freelancer Muhabbetleri: Müşterilerin Duymaktan Nefret Ettiği 10 Şey

Freelancer Webmaster olarak hayatınızı geçindirmeye başladığınızda aslında yaptığınız işlerin kalitesi kadar, yaptığınız iletişimin de size para kazandırdığını görüyorsunuz. Gerçekten müşterilerinizle doğru iletişimi kurmayı başarıp, bu iletişimi devam ettirdiğiniz taktirde müşterileriniz sırf tutumunuzdan dolayı bile her seferinde sizinle çalışmayı tercih edebiliyor. Hal böyle olunca doğal olarak kendinizi yalnızca servisleriniz değil, müşterilerinizle iletişim noktasında da yontmanız gerekiyor.

Bu aşamada bence kendimize ekstra katmaktansa yanlışları düzelterek işe başlamak çok daha akıllıca olacaktır. Evet, yaptığımız doğrular bize büyük bir artı katıyor olabilir ancak yaptığımız eksi iyon yüklü davranışlar müşterilerimizle aramızdaki bağın ve iş ilişkisinin tümüyle sona ermesine neden olabiliyor. Ortada müşteri olmadıktan sonra artı neye yarar? 

Öyleyse işe müşterilerin en sevmediği yerden başlayalım. Mesela müşterilerin Freelancer çalışanlardan duymaktan nefret ettiği 10 cümleyle işe başlamaya ne dersiniz?

1- Dün Yine Babam Öldü, Haftaya Teslim Edeceğim

Müşterileri her zaman yerin dibine sokuyoruz ama Freelancer çalışanlar da sandığımız kadar masum değiller. Bir Freelancer çalışanın en sevmediği şey ödemelerin gecikmesiyse, bir müşterinin de bir en sevmediği şey işlerin zamanında teslim edilmemesidir. İş yeter ki bahane kısmına gelecek olsun hiç sorun değil, mutlaka bir bahane bulunur ancak yeni bir müşteri bulmak peşinizden depar atan faturalar ve zorlu yaşam koşulları varken sandığınız kadar kolay olmayabilir.

İlginizi Çekebilir!

YouTube’un En Çok İzlenen Video Klibi “See You Again” Ne Kadar Para Kazandı?

Genç yaşlı dinlemeden herkesin ağzına sakız, vücuduna dans olarak yapışan PSY’nin “Gangnam Style” klibi artık YouTube’un en çok izleneni değil. Hızlı ve Öfkeli 7 filminin evlere şenlik Soundtrack’i “See You Again” klibi ...

Bir müşteri olarak bu durumun önüne geçebilmeniz için Freelancer çalışana mutlaka bir son teslim tarihi belirlemeniz gerekiyor. Freelancer çalışan olaraksa elbette bu bahanelerden uzaklaşmak ve müşterilerin güvenini kazanmak gerekiyor. Elbette dünya bu muhakkak gerçekten acil durumlar olacaktır. Oldu ya, bir şeyler gelişti bu durumda da karşı tarafa durumu hikayeden teyyare yerine gerçekten izah eden bir açıklama yazısı ile aksamaya karşın son teslim tarihini bildirmeniz müşterinin de gönlünü hoş tutmaya yardımcı olacaktır.

2- Halı Sahadaydım Anca Geldim, Kusura Bakmayın

Eee maç nasıldı bari? Sol açık filan mı oynadın, aldınız mı maçı? Bu muhabbetler bir müşteriyi çoğunlukla zerre kadar ırgalamaz. Müşterilerin Freelancer çalışanlarda en sevmediği ve sık gördüğü davranış adam öldürmüş gibi bir anda ortadan kaybolma eylemidir.

Eğer yapılan iş veya ticaret süresince çift taraflı bir konuşma eylemi gerçekleşecekse mutlaka iş veren taraf aklında işin gücün vaktinde ve rayında gidip gitmediğiyle ilgili sorular olduğu için sizinle irtibat halinde olmak isteyecek ve çalışmanın durumu hakkında bilgilendirilmek isteyecektir. Bunu artık zaten bildiğinize göre iletişim koşullarınızı da bu doğrultuda gözden geçirmeniz gerekiyor.

Örneğin, işin 15 gün süreceğini göz önüne alalım. Bu durumda “Ben size her 2 günde bir rapor vereceğim ve raporla birlikte takıldığım noktaları da değineceğim raporlarla bana dönüş yaparsanız sevinirim.” gibi bir diyalog sonrasında müşterinin zırt pırt sizi aramasının hatta taciz boyutunda rahatsız etmesinin önüne geçebilirsiniz. Şimdi adama doğru düzgün raporunuzu verip halı sahaya gidebilir, ister forvet isterseniz de kaleci olarak oyuna dahil olabilirsiniz. Çözüm bu kadar kolaymış değil mi?

3- Tamam Orayı Değiştiririz ama 20 TL Ateşlemen Lazım

Hadi şu konuyu biraz açıklığa kavuşturalım… Bir müşteri size gelip neden sizinle çalışmak istiyor? Bunun birçok nedeni olabilir ama en temel nedeni kendisini bu konu hakkında yetersiz görmesi ve sizin tecrübe + iş performansından faydalanarak işi en kaliteli veya hızlı şekilde çözümlendirmek istemesidir.

Yani adam size zaten tasarımdan anlamadığı için bir web sitesi yaptırıyor, siz de HTML kodu üzerinde ufak bir revize için 100 TL istiyorsunuz. Ee bu adamın sizinle çalışması için en önemli nedenlerden birini ortadan kaldırdığınızın farkında değil misiniz? Bu adam sizi zaten işinizi temiz ve müşterinin istediği gibi yapma becerinizden dolayı seviyor. Siz en ufak değişikliklere bile ekstra derseniz bu müşteri neden ikinci sefere sizi tekrardan tercih etsin ki?

Bunun önüne geçmek için işe başlamadan önce ufak bir anlaşma yapmak çoğu zaman yeterli olabilir. Projenin detayları konuşulduktan sonra hangi bölümlerde yapılacak revize işlemlerinin ücretlendirilebileceğini ve hangisinin ücretlendirilmeyeceğini konuşun. Daha sonra bu anlaşmanız düzeyinde ekstra yansıtın. 

Hiçbir şeyden anlamayan bir adamdan HTML kodlarını değiştirmek için 100 TL, linklerin stilini değiştirmek için 50 TL, Lorem Ipsum’u silmek için 30 TL alırsanız o adam da tabanları hemen yağlar ve yeni bir iş arkadaşı arar. Bizim eski yazılımcı kavramı var ya, işte o bir anda o kişi siz oluverirsiniz.

4- Bu İşin Değeri 1000 TL ama Hadi Sana 350 TL’ye Hallederiz

Halletmeyin ve mümkünse bu cümleyi hiçbir müşterinize kurmayın. Fiyat konusunda değer biçerken önemli olan diğer Freelancer Webmasterlar değil, siz ve sizin sunacağınız hizmetin ederi söz konusudur. 70 kuruşa da içerik hazırlayan var 10 TL’ye de. Haliyle böyle bir piyasada hiç kimse bir işin tam olarak ederinden bahsedemez. 

Bir de bu cümleyle işe başlamanın bir diğer dezavantajı müşteriyi kuşkuya düşürmektir. Adam kendi kendine sorar; “Madem bu işin değeri 1000 TL neden bu adam bana 350 TL’ye yapıyor. 350 TL’ye yaptığı işten ne kadarlık verim alınacak? İşi yamuk yumuk verip zamanımı yiyecek bu adam, gerçekten başka birine doğru mu kaçsam?” 

Hiç kimseyi kuşkulandırmaya gerek yok, siz kendi değerinizi belirleyin ve bu fiyatı koyun. Diğerleri sizi değil, bırakın da müşteriyi ilgilendirsin. Boş yere kafa karışıklığına neden olmayın.

5- Öyle Yapmayalım, Hayatta Olmaz o Öyle Efenim

Alan, hizmet veya ürün her ne olursa olsun, müşterileriniz daima sizden farklı isteklerde bulunacaktır. Bunun nedeni elbette kendisinin o alanın profesyoneli olmamasıdır. Yine de bu onları dinlemeyeceğiniz anlamına gelmiyor. 

Eğer müşterilere direk “Ben bu işin ustasıyım böyle olacak aksi düşünülemez.” Tarzında bir yaklaşım sergilerseniz Dolapdere’deki eski egzoz ustalarından hiçbir farkınız kalmaz. Ona daha çok, bu işin neden onların istediği gibi olmaması gerektiğini nazikçe nedenleriyle hatta mümkünse örnekleriyle açıklayın. Mutlaka aklı yerinde olan bir müşteri anlayış gösterecektir.

6- Ya Sen Bana Bırak, Rahat Ol, Ben Senden Daha İyi Biliyorum

Bunun aksini de zaten iddia eden yok. Eğer müşteriniz bu işi sizden daha iyi biliyor olsaydı neden kendisinin oturup yapabileceği bir işi size yaptırmak için para ödesin ki? Siz biliyorsunuz fakat müşteri size sizin bildikleriniz için para ödemiyor. İsteklerini istediğiniz şekilde yapmanız için para ödüyor. 

Dolayısıyla onun isteklerine göre hareket etmek bu işin doğasında var. Bir önceki maddede de söylediğimiz gibi önemli olan doğru bir iletişimle neyin nasıl olduğunu karşınızdaki insana aktarmak. Aktarmanıza rağmen anlamıyorsa bu onun tercihidir. Ödemeniz yapıldığı sürece sanırım sorun yok demektir.

7- Bak Bunu Yenisiyle Değiştirdim, Bomba Gibi Oldu

Freelancer olmanın yaratıcı olmak ve her zaman daha iyisini yapmak anlamına geldiği malumumuz ancak bu müşteriler tarafından size yeşil ışık yakılmadan değişiklik yapabileceğiniz anlamına gelmiyor. Belki sizin için yapılan değişiklik gerçek manada bomba gibi olmuş olabilir fakat kullanıcı mevcut sisteminden memnunsa yapacağınız bomba değişiklikler müşterinin üzerinde istenen etkiyi oluşturmayabilir. Bu nedenle çalışamlarınızda referans kaynağınız olarak müşteriyi baz almalı ve yeşil ışık yakılmadığı sürece kendi kafanıza göre iş yapmamalısınız.

8- Hallederiz, Hallederiz Onu da Yaparız

Müşterilerin Freelancer çalışanların kalitesi hakkında zaten akıllarında sürekli bir soru işareti var, siz şimdi bir de bunun üzerine her şeyi halledeceğinizi söylerseniz her şeyi halledebilecek olsanız dahi bu durum müşteri tarafından geçiştirilme alameti olarak yorumlanacak.

Eğer sizden bir şey talep ediliyorsa bunu “Yaparız, Ederiz, Hallederiz” gibi geçiştirme ögeleri yerine hemen konuşmaya dökün ve işin içerisine dahil edin. Böylece hem müşteriler geçiştirilmediğinin farkında olacak hem de siz neyi yapıp neyi yapamayacağınızı görmüş olacaksınız.

Tabii, bir de hallederiz deyip o işi yapamamak var. Bunu da düşünün… Detayları dinleyip o işin ne kadar hakkını verip veremeyeceğinize karar verdikten sonra kullanacağınız “Tamam, yaparım.” cümlesi hem müşterinin güvenini kazanacak hem de sizin aklınızda iş hakkında soru işareti bırakmayacaktır.

9- Valla Bu Benim Çalışma Stilim Beğenmiyorsanız WM Aracı Orada

Her Webmasterın kendine has çalışma tarzının olması oldukça anlaşılır ve kabul edilebilir bir şey ancak bazen orta yolu bulmak, sizin çalışma stili konusunda atar gider yapmanızdan daha önemli olabilir. Bir müşteriye kapıyı gösterdiğiniz anda o müşterinin tekrardan size gelmesini bekleyemezsiniz. Çünkü bu sefer işin içerisine gurur girmiş olacak ki, bizler gururlu bir milletiz. Bir kere kırıldı mı çok zorda kalınmadığı sürece hemen alternatifi bakmaya başlayabiliriz. 

Buna çözüm olarak çalışmaya başlamadan önce şartların belirlenmesi konusunda karşılıklı anlaşmaya varabilirsiniz. Böylece sizin çalışma tarzınızı karşınızdaki taraf nasıl kabul ediyor yada siz karşı tarafa ne kadar katlanabiliyorsunuz belli olmuş olacak. Sonuç olarak olmayacaksa iki tarafın da işe başlamadan önce anlaşmazlık yaşaması ve birbirini kırmaması daha makul bir yol olacaktır.

10- Tmm ya bn oNu Halldrm.

Müşterilerinizle konuşma tarzınızın ne kadar önemli olduğunu anlatan bir kamyon dolusu laf ettik. Tüm bunların üzerine madde başlığında olduğu gibi biçimsiz bir dille müşterinize cevap vermeyi sanırım aklınızın ucundan bile geçirmemelisiniz.

İş yaptığınız insanları tümüyle tanısanız bile o an iş yaptığınızı unutmayın. Elinizden geldiğince düzgün, kısaltmasız ve argodan uzak bir dille profesyonel biçimde karşınızdaki insanlara yaklaşın. Gerçi, bu şekilde konuşan biri ne kadar müşterisiyle profesyonel iş çalışması gerçekleştirebilir orası da ayrı konu. Yine de siz profesyonellikten ayrılmayın.

Ya, sizin Freelancer çalışanlardan duyunca tüylerinizin diken diken olduğu cümle hangisi?