Dünyanın göz bebeği şehirlerinden birisi kuşkusuz ki İstanbul’dur. 450 yıl bir imparatorluğa başkent olarak hizmet eden bu şehir oradan önce de bir başkasına hizmet ediyordu ve bu yönüyle tabiri caizse zamansız bir metropol. Hatta Ankara’nın hakkını yemek gibi olmasın ancak ülkemizin ekonomik anlamda başkentinin İstanbul olduğunu söylemek mümkün. Peki, bu şehir girişimcilik ekosistemi açısından ne durumda?
Öncelikle şunu söyleyelim ikamet eden nüfus daha az olsa da, İstanbul’da anlık olarak 20 Milyon insanın bulunduğunu söylememiz lazım. Bu girişimler için hem bir şans, hem de bir zorluk. Zira, Avrupa’da adını sürekli duyduğumuz birkaç örnek vermek gerekirse Berlin’in nüfusu 4 Milyondan, Paris’in nüfusu ise 3 Milyondan düşük. Bu kadar kalabalığa proje üretmek, projenin tutma şansını arttırıyor ve bu kadar nüfus içerisinde kalifiye insanları bulabilmek de elbette daha kolay. Ancak diğer bir yandan maliyet de sürekli olarak yükseliyor ve gerek trafiğiyle, gerekse yine bu kalabalığıyla İstanbul hakikatten çok zor bir şehir. Ancak elbette bol bol meyvesi de mevcut, gelin dal dal gösterelim bu meyvelerden bazılarını sizlere.
İstanbul’dan Çıkan Bazı Girişimler
Aslında bu şehrin girişimlerini listelemek, ülkemizin diğer şehirlerine haksızlık oluyor. Zira ülkemizin nüfusunun 5’te 1’ini zaten şehir tek başına içerisinde besliyor. Bırakalım da girişimlerin ağırlıklı çoğunluğu buradan çıksın. Ancak bu yazı özelinde diğer şehirlerden özür dileyerek bazı girişimlerden bahsedelim.
Peak Games dediğimizde akan sular duruyor. Hiç yüksek olmayan istihdam sayılarıyla getirdikleri başarı sayesinde uzunca bir süre onları konuştuk. Mobil oyun sektörüne dikkatleri çekmeyi başaran bu şirket Unicorn firmalarımız arasında sayılmakta ve güzel bir çıkış da yaptı. Şirket hâlâ güzide kentimiz İstanbul’dan yönetiliyor.
Martı’dan bahsetmemek olmaz. Bugün sokaklar yeşil yeşil elektrikli scooter’lar ile dolu ya, işte onun sebebi bu şirket. Kendileri bugün ülkemizin pek çok noktasında hizmet veriyor olsalar da Amerika’dan gördükleri Bird sistemini ilk olarak İstanbul’da, Kadıköy ve özellikle de Moda sahillerinde hayata geçirdiler. Hızlıca büyüyen bu şirket de bugün ana operasyonlarını İstanbul’dan yürütüyor.
Nevzat Aydın ve Yemeksepeti iki dev isim olarak İstanbul kadrosunda yer alıyor. Bugün Banabi ve Vale gibi markaların da yer aldığı bu oluşuma tek başına bir ekosistem diyebiliriz. Türkiye’nin hemen hemen her yerinde görebildiğimiz Yemeksepeti de elbette halen bu şehirde yönetiliyor. Geçtiğimiz yıllarda yaptığı başarılı çıkışla da kendisini hatırlamamız mümkün.
Scotty isimli, İstanbul’a belki de en uyan ulaşım servisi girişimini de unutmayalım. Motorlu taksicilik olarak özetleyebileceğimiz bu girişim de hakikatten başarılı isimlerden birisi ve coğrafyaya uygunluğuyla kendisinden konuşturuyor. Ayrıca motosikletlerin girişimler tarafından sıklıkla kullanıldığı bugünlerde, ilklerden birisi olarak da akıllarda kalabildiklerini söylemek mümkün.
Hepsiburada, Gittigidiyor, Trendyol gibi daha birçok elektronik ticaret girişiminin de evi olan bu şehirdeki girişimlerin ve iştiraklerin tamamını saymaya elbette imkân bulunmuyor ancak “Ee bunu da unutmamak lazım” dediğiniz girişimleri bizimle yorumlarda paylaşabilirseniz çok seviniriz efendim.