Girişimler Yurtdışında Ne Kadar Bütçeyle Yola Çıkıyor?

Genellikle başlangıç planı her ne kadar iş uygulanmaya başlandığında hızlıca değişiyor olsa da öngörünün önemi yadsınamaz bir gerçektir. Bugün bir işe başlıyorken bütçe, nereye kullanılacağı gibi noktalar mutlaka düşünülmeli ve bir risk haritası oluşturulmalıdır. Bunu profesyonel sunumlarla ve infografiklerle yapanlara start-up diyoruz. Kalemle kağıtla, daha basit hesaplarla yapanlaraysa esnaf.

Elbette ülkemizde bir fikir üretirken dahi globaldeki konu başlıklarını gözden geçirmeye çalışıyoruz. İş ciddiye biniyorsa ve girişim yapacaksak yine yurtdışındaki durumu göz önünde bulundurmamızın faydasını görebileceğimizi düşünebiliriz. Ne de olsa, dünyanın para akışına göz attığımızda yeni iş modelleri ülkemizdense diğer batılı devletlerde ortaya çıkıp bir anda aşırı kazançlı hale geliyor. Bu fırsatın ülkemizde de oluşmasını istiyorsak, deşmemiz gereken konuların olduğu gerçeğini unutmamalıyız. Buyurun bu yazıyla global bütçeleme durumunu inceleyelim.

Tutar Değil Mantık Önemli

Elbette girişim modelleri, hedef kitleler, sektör durumları bütçeyi ve yatırım oranlarını doğrudan etkileyen unsurlar. Bu nedenle de bizim çıkıp ortalama tutar vermemiz hiç mantıklı olmayacaktır. Yani Almanya’da bisikletli kurye girişimi başlatmakla, ABD’de el konsolu markası yaratmanın arasında araştırma ve geliştirmeden tutun da hedef kitleye ve ürün maliyetine kadar pek çok fark bulunuyor. Bu ikisini de baz alarak ortalama bir yatırım öngörmek de imkânsız çünkü skala gerçekten çok geniş. Bu yüzden buyurun biz konunun mantığını kavramaya çalışalım.

Bugüne kadar yapılan girişimleri gözlemlediğimizde çeşitli noktalar gözümüzde parlıyor. Öncelikle kârlılık uzun vadede gerçekleşen bir durum ve iyimser tahminlerde dahi 2 yıl kâra geçmemeyi göze almak gerekiyor. Bunu başarabilmeninse tek yolu var. Zarar edilecek aylar önceden göze alınmalı ve hesap en baştan buna göre hazırlanmalı. İşte yurtdışındaki pek çok girişimde bunu görüyoruz. Spotify, Netflix, Uber ve Bird yıllarca en ufak kazanç sağlamadan ve hatta dahası deli gibi zarar ederek ayakta kaldılar ve hacimlerini genişlettiler.

Yani en baştan “ne kadar bütçeyle yola çıkıyorlar?” şeklinde soracaksak, bence cevap minimum 2 yıl her ay zarar edecekleri kadar. Bu tabii ki başarılı girişimler için söyleyebileceğimiz bir şey. Yoksa San Francisco’da da olsanız, Silikon Vadisinin en iyi kritikleriyle de yola çıksanız şansız bir olay ya da hatalı hesaplama nedeniyle aslında hiç olmaması gereken bir başlangıç yatırımıyla baş başa kalabiliyorsunuz. Başta da söylediğim gibi, bazen esnafın hesabıyla büyük bir unicorn’un hesabı birbirine benzerlik gösterebiliyor işte.

İlginizi Çekebilir!

Kullanıcıların İçerik Ürettiği Modelleri Tercih Edin

Dünyanın en büyük sitelerine göz attığımızda başarının anahtarlarından birisi de kullanıcıların içerik ürettiği modelleri kullanıyor olmaları diyebiliriz. Bu sayede hem bir topluluk oluşturabiliyor internet siteleri, hem de işi...

Yatırım Modeli Ne Olacak?

Büyük bir şirketle ortak bir girişim yapıp işin %50’sini onlara vererek fonlamasını mı sağlayacaksınız? Yoksa birden fazla melek yatırımcıyı projenizle ikna ederek yola onlarla mı çıkacaksınız? Peki, halka arz etme kilidinin anahtarları ne zaman elinize geçecek? Dünyanın neresinde olursanız olun bu soruların da cevaplanması gerektiğini unutmayın. Globalde bu tip konular genellikle yatırımcının büyük riskler alarak girişimciye yaşam alanı yarattığı çözüm yolları sayesinde güzel neticeleniyor diyebiliriz.

Yatırımcılık, girişimcilik dünyasına yönelik düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşmak isterseniz çok seviniriz efendim. Sağlıcakla kalın.